English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / In a year

In a year translate Turkish

9,064 parallel translation
Less than a casino makes in a year hopefully.
Bir yılda kumarhane kurmaktan daha az.
But slowly, life got back to normal, and... I started thinking about the future and... where we'd be in a year.
Yavaş yavaş hayat normale döndü ve geleceği düşünmeye başladım, bir yıl sonra nerede olacağımızı falan.
A nuclear test in a year?
Bir yıl içinde nükleer test mi?
You double your money in a year, quadruple it once she's ripe for breeding.
Paranızı bir yıl içinde ikiye kız olgunlaştığında ise dörde katlayabilirsiniz.
Pretty much, in a year, I went from a dishwasher loser working at Outback, to living in Miami Beach in a five-bedroom house with my own car.
Neredeyse, bi'yıl için, Taşrada bi'çamaşırcıda çalıştım, Miami Sahilinde yaşamak için, beş yatak odalı bi'ev ve arabamla.
In a year, it'll be too late.
Bir yıl içinde, çok geç olacak.
Used to cut these in twice a year to show him how big he was getting.
Ne kadar büyüdüğünü görmesi için yılda iki kez çentik atardık buna.
A 20-year-old Chinaman gets on a boat in Guangdong, China.
20 yaşında bir Çinli Guangdong, Çin'den gemiye biner.
My husband was... he was killed in a car accident about a year ago, and that's why we moved from Seattle.
Bir yıl kadar önce bir araba kazasında öldü.
It's people who really, really believe in the cause and sign a billion-year contract, which I did when I was...
Gerçekten bir amaca hizmet ettiklerini düşünen insanlardan oluşuyor ve bir milyar yıllık bir sözleşme imzalıyorlar.
They were away for more than a year shooting "eyes wide shut" in the uk.
Bir yıldan fazla bir süredir İngiltere'de "Gözü Tamamen Kapalı" filmini çekiyorlardı.
I mean, I'd been in the hole for a year. And I ended up being sent to england. Hi, Mike.
Hücre'de bir sene geçirmiştim ve sonra İngiltere'ye yollandım.
An hour and a half ago, two agents were attacked by a man who we believe is responsible for 10 murders in the past year.
Bir buçuk saat önce iki ajan geçen yıldan beri 10 cinayetin sorumlusu olan... -... adam tarafından saldırıya uğradı.
Patrick Peterson's making 14 a year in Arizona's secondary.
Patrick Peterson Arizona'nın ikinci marketinde yılda 14 yapıyor.
You can't put a 12-year-old in a cab.
12 yaşındaki bir çocuğu tek başına taksiye bindiremezsin.
You haven't... tried to touch me in almost a year.
Neredeyse bir yıldır bana dokunmayı denememiştin.
What kind of mother puts an 8-year-old in a beauty pageant?
Hangi anne sekiz yaşındaki kızını güzellik yarışmasına sokar ki?
You can't just knock on the door in the middle of the night demanding to talk to a 12-year-old child.
Gecenin bir yarısı kapıya gelip 12 yaşındaki bir çocukla konuşmayı talep edemezsiniz.
It's a big international art event they hold in Honolulu every year.
Honolulu'da her yıl düzenlenen büyük, uluslararası bir sanat etkinliği.
Okay? At what point did you think that it was a good idea to leave my innocent 12-year-old daughter alone in a... in a deserted street by herself?
12 yaşındaki masum kızımı bomboş sokağın ortasında yalnız bırakmanın iyi bir fikir olduğunu ne ara düşündün?
She came out of nowhere in the last year as a recording star.
Geçen yıl birden bir plak yıldızı olarak ortaya çıktı.
I'm pulling him from Anchor Beach. With just a few weeks left in the school year?
Okulun bitmesine sayılı hafta kalmışken mi?
The FBI in Uzbekistan. For a year, I tried to get your attention.
FBI Özbekistan'da, bir yıldır dikkatinizi çekmeye çalışıyordum.
The first of which was a target for colonial sabotage in the year 1773.
Koloni döneminde ilk sabotaj 1773 yılında gerçekleşti.
Packed some vials of blood in my bag without me knowing it, and my purse exploded and hemorrhaged all over a 200-year-old chair.
Benden habersiz çantamın içine küçük kan şişeleri koymuş çantam patladı ve 200 yıldan eski bir koltuğun her yeri kan oldu.
The owner of the condo hasn't been in Portland for about a year.
Dairenin sahibi bir yıldır Portland'a uğramamış.
Four times a year they truck'em away to be melted down in a blast furnace.
Senede dört kez bu silahları bir kamyona yükleyip maden ocaklarında eritiyorlar.
That growth in this sector has exceeded our projections for three of the last four quarters and is a full 27 % above real revenue for the same quarter of the last year.
Bu sektördeki büyüme, yani ilk üç çeyreği için geçen yılın değerlerine göre % 27 daha yüksek çıktı.
Hillary List, 27-year-old female, found unconscious at the scene after a pretty bad tumble down a flight of concrete stairs in the park.
Hillary List, 27 yaşında kadın. Parktaki beton merdivenlerden düştükten sonra olay yerinde baygın halde bulunmuş.
I met a three-year-old girl who had a knack for speaking to her parents in their dreams, in three languages.
Ailesiyle rüyasında üç dilde konuşabilen üç yaşında bir kızla tanıştım.
And as for you, Tin Man, a 19-year-old kid in Cincinnati was struck by a drunk driver last night.
Ve sana gelecek olursak Teneke Adam dün gece Cincinnati'de sarhoş bir sürücü 19 yaşındaki bir çocuğa çarpıp öldürdü.
Anyway, in return for my good behavior, I want a year where I don't have to feel pain or grief or remorse.
Her neyse, hüsnü halimin karşılığında acı, yas ve pişmanlık duymak zorunda olmadığım bir yıl istiyorum.
Dr. Fuentes, my three-year-old can complete a hundred-piece puzzle in less than an hour.
Üç yaşındaki kızım 100 parçalı yapbozu bir saatten az sürede yapıyor, Dr. Fuentes.
After a week of recovery and reintegration at the Landstuhl Medical Center in Germany, 28-year-old social worker Sarah Goode is on her way back to the United States.
Almanya'daki Landstuhl Tıp Merkezi'ndeki bir haftalık toparlanma döneminden sonra 28 yaşındaki sosyal hizmet görevlisi Sarah Goode Birleşik Devletler'e döndü.
White converted to Islam. His last known whereabouts was in Turkey over a year ago.
En son yaklaşık bir yıl önce Türkiye'de olduğu biliniyor.
The 6 year old boy was seen last time in a park...
8 yaşındaki çocuk en son bir parkta görüldü.
The fourth victim was a 80-year old man, but the police has no comments about a possible connection with other killings in Silver Height.
Dördüncü kurban 80 yaşında bir adam ama Silverhöjd'deki diğer cinayetlerle olası bir bağlantı olup olmadığına dair polis yorum yapmadı.
The fourth victim was a 80-year old man, but the police has no comments about a possible connection between previous killings in Silver Height.
Dördüncü kurban 80 yaşında bir adam ama Silverhöjd'deki önceki cinayetlerle olası bir bağlantı olup olmadığına dair polis yorum yapmadı.
The town is in shock. A 17-year-old murdered by knife this morning at the graduation party.
Kasaba şokta. 17 yaşında bir genç bu sabah mezuniyet partisinde bıçakla öldürüldü.
Look at this. " Andrew Silver, 29-year-old Spencer High School teacher... killed in a fatal accident.
Şuna bir bak. Andrew Silver 29 yaşında Spencer Lisesi öğretmeni bir kaza sonucu öldü.
It's just that he might not be much use to you in that department for a year or two.
Bir iki yıl için o bölümde sana pek faydası olmayabilir.
And yet you think you could survive being stuck in a space capsule with four other people for a year.
- Yine de 4 kişiyle birlikte 1 yıl boyunca uzay kapsülünde hayatta kalabileceğine inanıyorsun demek.
But this last year that you've been with me, I... It's the happiest I've been in a while.
Ama geçtiğimiz yıl benimle olduğun zamanlar bir süreliğine dünyanın en muylu insanıydım.
And he's been after Chin's scalp for the better part of a year.
Yıllarını Chin'in kafa derisi yüzmek için harcadı.
Ahh. You're in a midlife crisis and along comes this 27-year-old stone-cold fox of a girl, and she likes you.
Orta yaş bunalımındaydın, sonra bu 27 yaşındaki taş gibi kız geldi ve senden hoşlandı.
- with a 17-year-old mother in tears -
- 17 yaşındaki gözü yaşlı bir annenin...
So you're in the right mind-set to hand-feed a 30-year-old man.
30 yaşında bir adamı beslemek için iyi kafadasın yani.
He was a serial rapist in the 10th year of a 20-year-sentence.
20 yıllık cezasının 10. yılında olan bir seri tecavüzcü.
Yeah, I had been living on my own for over a year after my husband died in the uprising.
Yeah, I had been living on my own for over a year after Kocam ayaklanma sırasında öldüğünden beri bir seneden fazladır yalnız yaşıyorum.
I snuck into the home of my 80-year-old colleague of 20 years and dropped a transistor radio in her bathtub so I could get a five percent raise.
Evet, maaşımda % 5 artış olsun diye 20 senelik meslektaşım olan 80 yaşında bir kadının evine gizlice girdim ve küvetine radyo attım.
See, my mom is crazy and always thinks aliens are talking to her, and the year before I was born, she started corresponding with this really bad man, who's in prison because he's responsible for the deaths of, like, a lot of people.
Bak, annem delidir. Hep uzaylıların onunla konuştuğunu sanır. Ve doğmamdan önceki yıl..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]