Including translate Turkish
9,414 parallel translation
We're going to handle everything internally, which means all of our vendors, including Allsafe, will be cut loose.
Her şeyi içeriden halledeceğiz. Bu da Allsafe de dahil tüm sağlayıcılarla ilişiğimizi keseceğiz demek.
Which, as you know, is the off-site and data storage facility for every corporation in the SP, including everyone's favorite...
Ki orası bildiğin gibi SP listesindeki tüm şirketlerin dışarıdan hizmet aldığı veri merkezi şirketidir. Buna herkesin favorisi...
For guests, including business and political VIPs...
Kontrat imzalamış olsalar bile geçerli olur mu? - Jung Geun, avukata sordursam mı? - Bırak onu.
Salem's controlled by witches, including the woman that you married.
Salem cadılar tarafından kontrol ediliyor. Buna evli olduğun kadın da dahil.
So, you hid me from everything, including from myself.
Yani beni bunlardan korudun. Kendim de dahil.
Including the most powerful prison gangs in Russia.
Rusya'daki en güçlü hapishane çeteleri buna dâhil.
I didn't see anyone else here try to stop him, including you.
Sen dâhil kimsenin onu durdurmaya çalıştığını görmedim.
I am sorry for not including you.
Seni dâhil etmediğim için üzgünüm.
16 others were injured, including four children.
Dört çocuk dahil, On altı kişide yaralanmış.
And no one on our end caught it, including you.
Ve de bizden hiç kimse bu bilgiyi yakalamamış, sen de dahil.
I think we've heard everything this gentlemen has to say about the building in question, including, for some reason, of his brief affair with comedian Nipsy Russell's wife.
Sanırım beyefendi binayla ilgili bildiği bütün şeyleri anlattı, nedense,... komedyen Nipsy Russell'ın karısıyla yaşadığı ilişkiden de bahsetti.
Nobody follow my orders, including this one.
Kimse emirlerime uymasın, bu da dahil.
Including the one on you on Penfras Mawr.
Buna Penfras Mawr'daki saldırı da dâhil.
We have two teams on Miranda herself, including Booth and Parrish at her house.
Miranda konusunda iki takımız, Booth ve Parrish evinde.
Served four years in the marine corps, including two tours of duty in Iraq.
2 yılı Irak olmak üzere Deniz Piyadelerinde 4 yıl hizmet.
Three, including Amir, in drone strikes.
Amir'in de içinde bulunduğu üçü insansız hava aracı saldırılarında.
Tens of thousands are expected, including the presidential candidate and his rumored pick for vice president, Senator Claire Haas.
Başkan adayı da dahil onbinlerce kişi bekleniyor ve başkan yardımcılığı için dedikodu edilen seçimi Senatör Claire Haas.
All of our facilities implement comprehensive security measures including rigorous background checks...
Tüm tesislerimizde gereken güvenlik önlemleri alınmıştır. Abarttığımı söylüyorlar, ben de aynen öyle diyorum.
Three lives at stake, including my own.
Benimkinin de dahil olduğu üç hayat tehlikede.
We inherently trust no one, including each other.
Kalıtsal olarak kimseye güvenmeyiz. Birbirimize bile.
Welcome to the Institute for Sexual Research, where we believe that wide range of sexualities, including homosexuality, are normal.
Cinsel araştırmalar kuruluşuna hoşgeldiniz normalliğin, homoseksüellik ve cinselliğin çok çeşitli olduğuna inanan bir yeriz.
But you already knew that. Well, you've successfully disappeared three women since 2010, including your own wife, so if I were you, I'd have an army of lawyers, too.
Zaten biliyosun bunu 2010 dan beri eşin dahil üç kadını ortadan kaybettin yani ben senin yerinde olsaydım benim de bir avukat ordum olurdu
We lost many of our soldiers, including the men that you're asking about.
Askerlerimizin çoğunu kaybettik senin dediğin şu adam da onların arasındaydı
I killed Malvado so they could be free from everyone, including me.
Malvado'yu öldürdüm. - Yani ben dahil herkes özgür olabilir.
In order for this kidnapping case to revert to the LAPD, we would need to examine every aspect of the FBI's investigation, including Special Agent Shea's personnel file.
Los Angeles Emniyeti bu kaçırılma olayını devralacaksa FBI'ın yürüttüğü soruşturmayı tüm yönleriyle incelememiz gerekiyor. Özel Ajan Shea'nın sicili de dahil.
And although they were hurting financially at the time of the kidnapping, now they're spending money like crazy, including several hundred thousand dollars on remodeling their home and world travel.
Çocukları kaçırıldığı sırada ekonomileri bozuktu ama şimdi para saçıyorlar. Evlerini yenilemeye ve dünyayı gezmeye harcadıkları yüz binlerce dolar gibi.
They protected no one... including you.
Sen dahil kimseyi korumadılar.
We'll take care of everyone, including the Inhumans, but first things first.
Kimseyi ihlal etmeyeceğiz. Nainsanlar dahil. Ama her şey sırayla.
I need proper intel before I risk anyone else. Including 474.
Herhangi birini riske etmeden önce, uygun bir frekans almalıyım. 474 dahil ediliyor..
Including you.
Sende dahil.
Words like these mean nothing to the general public, which is why the media... and I'm including you in there, Claire... can get away with using them.
Bunun gibi sözcükler halkın geneli için farklı bir şey ifade etmiyor bu da medyanın ve sizi de onlardan biri sayıyorum, Claire bunları kullanıp tepki almadan kurtulmalarını sağlıyor.
She asked me to pick up steaks for everyone, including myself.
Kadın, kendim de dahil, herkes için biftek almamı istedi.
Had a meeting with BND top brass, including Herr Mohr.
Alman İstihbarat üst kademesiyle toplantı yaptım. Herr Mohr da dahil.
Including Bertram Willoughby, age 14. Your friend.
14 yaşındaki arkadaşın Bertram Willoughby de dahil.
The clan Mikaelson destroyed, including my sire, and I believed her, but a dangerous toy in dangerous hands must be removed, so I poisoned her, and now I'm going to change the future she saw.
Mikaelson soyunun yok oluşunu, benim soyum da dahil ve ben de ona inandım ama tehlikeli silah tehlikeli ellerde olmamalı. Ben de onu zehirledim. ve şimdi de onun gösterdiği geleceği değiştireceğim.
I have ins with a bunch of Bonito's clients including all the major J's :
Bonito'nun bazı müşterileriyle bağlantılarım var. Tüm büyük J'ler dahil.
Let's agree to a 50 % split on all assets, including
Mallar üzerinde % 50 anlaşalım, buna Chagall da dahil olsun.
When Damascus falls, every Alawi in the country, including you and your family, will be slaughtered.
Şam düştüğünde, ülkedeki her alevi siz ve aileniz dahil olmak üzere katledilecek.
Well, not within the next few hours, by which time, you'll be free of vervain, and I'll be able to compel you to forget everything, including all manner of tortures and punishments I might yet employ should you continue to prove disrespectful.
Önümüzdeki birkaç saat içinde değil... ki o zamana dek mine çiçeğinin etkisi geçecek ve saygısızca davranmaya devam edersen... üzerinde uygulayabileceğim çok çeşitli işkence ve cezalar da dahil... her şeyi unutman için etki altına alabileceğim.
- Including me.
- Ben de dahil.
Including you?
- Sen de mi?
Including me.
- Ben de.
We're coordinating with the Federal Police to secure likely targets- - airports, train and bus stations, major public buildings, including synagogues and church community centers.
Muhtemel hedefleri güvenlik altına almak için Fedarl Polis ile çalışıyoruz ; Havaalanları, tren ve otobüs istasyonları büyük kamu binaları, hatta sinagoglar ve kiliseler de dahil.
Twenty percent of all concessions including liquor, and we split the George RR Martin book sales down the middle.
İçki dahil tüm gelirlerden % 20. George RR Martin kitap satışlarından gelen parayı da bölüşürüz.
Those little yellow pills you swallowed, they do a few interesting things- - including making you cooperative.
O yuttuğunuz sarı ilaçlar ufak tefek ilginç şeyler yapıyorlar. Sizi uyumlu yapmak da dahil.
And that's including Felicity.
Felicity de buna dahil.
Strix have numerous corporate assets, including private airlines.
Strix'in özel havayolları dahil, çok sayıda şirket varlıkları var.
Of all the attacks they've used, including your health, the one that has proved most effective is smut. For you, of all people.
Sağlığın da dahil olmak üzere yaptıkları tüm faaliyetler çok etkili oldu.
He is smarter than everyone there, including the teachers.
Oradaki herkesten daha zeki, öğretmenler de dahil.
- How many did you count? - 11, including Ward.
- Kaç kişi saydın?
Yeah, including mine.
Evet, benimki de dahil.