English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Including you

Including you translate Turkish

1,789 parallel translation
- I read the case file. The physical evidence, the testimonies of all the witnesses including your own family, says you did.
Dava dosyanı okudum fiziksel kanıtlar, tüm tanıkların ifadeleri kendi aileninkiler de dahil, hepsi senin yaptığını söylüyor.
- Including you, McGee?
- Sen dahil mi McGee? - Hem de nasıl.
Including your statement just now that after the events of today you feel, as you said in your very own words, sir, lucky.
Az önceki itirafınız dahil. Bugünkü olaylardan sonra neler hissettiğiniz konusunda kendi kelimelerinizle söylediğiniz, efendim. "Şans."
Now, we all stand to make money on him including you.
Hepimiz, onun üzerinden para kazanmak için birleştik, sen dahil.
From everyone. Including you.
Siz de dahil olmak üzere.
Including you.
Sen dâhil.
Including you.
Sen de dahil.
INCLUDING YOU?
Sen dahil mi?
SCOTT : Including you, Eli.
Sen dahil, Eli.
Including you and me.
Sizinle ben de dahil.
including you.
Sen de.
1 5,000 people were vaporized, including you, at ground zero, and suddenly, here you are, alive and well.
15,000 insan kül oldu. buna patlama noktasında olan sen de dâhil ve birden, işte buradasın, hayatta ve iyi.
You're getting married, and you've never had sex with anyone, including your pregnant fiancée?
Evleniyorsun ve, bu zamana kadar hamile kız arkadaşında dahil, kimseyle ilişkiye girmedin mi?
No one believes that, including you.
Buna sende dahil, kimse inanmıyor.
Including you.
Sende dahil.
But on that day, he didn't alert anyone in the department, including you, to his plans.
Ama o gün, bu planından siz de dahil bölümden kimseye bahsetmedi.
She lied to everybody about beta including you.
biz makinist ve operatördük.
I know, rachel, you think we're the bad guys, but it's charles who's threatening to kill all those people, including your son.
Rachel, biliyorum, bizi kötü adamlar sanıyorsun ama oğlun da dahil, yüzlerce insanı tehdit eden kişi Charles.
Your father plans to kill everyone onhis farm, including you.
Baban, sen de dahil olmak üzere herkesi öldürmeyi planlıyor.
Including you. Zod will fly psychopathic circles around you.
Zod deli bir şekilde peşinde olacaktır.
Well, thank you for so graciously including me.
Şey, beni bu kadar cana yakın karşıladığın için teşekkür ederim.
You have six patients on the board, including a fresh trauma, so cut the chatter.
Tahtada altı hasta var. Yeni gelen travma vakası da dahil. Gevezeliği bırak.
Including their habit of making false 911 calls. So, what you got?
Onların sahte 911 arama alışkanlıkları dahil pekala, ne var elinde?
Including you?
Sen dahil mi?
You need to call in everybody you've got, including the state highway boys, and do it yesterday.
Bulabildiğiniz herkesi çağırmalısınız. yoldaki adamlar da dahil.. ve bunu hemen yapın.
I'll be overseeing all you procedures, including today with Dr Shepherd.
Dr. Shepherd'ınki de dahil olmak üzere tüm tedavilerini denetleyeceğim.
"Choose the statement in each group " that best describes how you've been feeling lately, including today. "
Her bölümden, bu aralar buna bugün de dahil, nasıl hissettiğinizi en iyi anlatan bir cevabı seçin.
Five functions, including a stopwatch to time how long it takes you to ask me if I'm okay.
İyi olup olmadığımı ne kadar sürede soracağını hesaplayabilecek kronometre dahil beş fonksiyonlu da ondan.
You don't like the same things anymore. Including each other.
Birbiriniz dahil.
People who are drawn to this field, like you guys... usually do so because something in their own lives has led them to believe... that people are, in general, including themselves... totally screwed up.
Tıpkı sizin gibi bu duruma karışmış olanlar genelde böyle yaparlar, çünkü hayatlarındaki bir şey kendileri de dahil olmak üzere tüm insanların tamamen mahvolduklarına inanmalarına neden olur.
Repairs cost 1.47 million including tax, leaving you with 435,910 yen.
Tamir masrafı vergiyle birlikte 1.47 milyon tutuyor. Böylece sana 435,910 yen kalmış oluyor.
Yes, including a hot bath for you, darling.
Sıcak bir duşa da girmen gerekecek, tatlım.
It also says that you can't talk about the "events and circumstances leading up to and including the pregnancy and birth of said issue."
Ayrıca diyor ki... olaylar ve hamilelik sorunları hakkında da konuşamayacağını söylüyor.
You still have friends in the room, including me.
Odada hala arkadaşların var, ben de dahil.
And as resistance to that economic transformation, very rapid economic shock, grew you had the shock of enforcement, including torture.
Hızlıca gelişen bu ekonomik şokun sağladığı ekonomik dönüşüme karşılık direnci kırmak için işkence şoku dahil, zorlama şoku vardı.
Including some I suspect you've already heard of.
Aralarında isimlerini zaten bildiğinizi düşündüklerim de dahil olmak üzere.
You're risking innocent lives, including Chloe's.
Chloe ile birlikte masum insanların hayatını tehlikeye atıyorsun.
And I've done everything you've asked of me, including things I find quite unsavory.
İstediğiniz her şeyi yaptım, efendim. Tamamen çirkin bulduğum şeyler de dahil.
He encourages you to send ambassadors to England to conclude the negociations including the question of your sister's dowry and so on.
... sefirlerinizin, uygun bir çeyiz ve benzeri şartlar dahil müzakerelere son vermek için İngiltere'ye göndermenizi arzu ediyor.
All of'em, including the ones you took today.
Hepsini! Bugün aldığın da dahil!
So, if you are in possession of that evidence, I order you to hand it over this instant, including the password that you attached to the victim's computer.
Yani, şu anda elinizde olan kanıt varsa, onları acilen bana devretmenizi size emrediyorum, ki içinde kurbanın bilgisayarına girip aldığınız şifre de dahil.
Sure, I've done a lot of terrible things up to now, i-including to you.
Biliyorum kötü şeyler yaptım. Hatta sana bile.
But you should know that there's some boy out there... who's gonna like you for everything you are... including those parts of you that even you don't like.
Ama bir yerlerde seni olduğun gibi sevecek biri olduğuna inanmalısın. Senin bile sevmediğin tarafların dâhil.
As you know, even though she refuses To wear the ring and won't tell anyone Including her mother about the engagement,
Bildiğin gibi, yüzüğü takmayı reddettiği ve annesi dahil hiç kimseye nişanlandığımızı söylemediği halde Emma ve ben evleniyoruz.
Thanks to you dropping that name, I've spent the last four days... dealing with reporting procedures... for six different U.S. Intelligence outfits, including one I didn't know existed.
O ismi verdiğin için sağ ol,... son dört günümü altı farklı istihbarat teşkilatına rapor vermekle geçirdim, .. var olduğunu bile bilmediğim biri de dahil.
FBI signed off on everything including new housing for you and your father.
- FBI istediğin her şeyi temin etti sen ve baban için yeni bir ev de dâhil.
It'll hide you from every angel in creation, Including Lucifer.
Bu sizi Lucifer dahil yaratılmış bütün meleklerin görmesini engeller.
It'll hide you from every angel in creation, including Lucifer.
Bu sizi Lucifer dahil yaratılmış bütün meleklerin bulamamasını sağlar.
You killed four men last night, including one of our own.
Dün akşam biri bizden, dört adam öldürmüşsün.
Including that fact that you're still legally married To a man named paul grant- - your last victim.
Hatta Paul Grant adında bir adamla hâlâ evli olduğun da yazıyor.
I know every food she likes, I know every thought she's ever had about a guy, including the two of you.
Sevdiği her yemeği ikiniz de dahil, herkes hakkında düşündüğü her şeyi biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]