English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Interfered

Interfered translate Turkish

428 parallel translation
I've never interfered in your private affairs before.
Daha önce senin hiçbir özel meselene karışmadım.
Somebody's interfered with every girl I try to hire.
Birileri, işe almaya çalıştığım her kıza engel oluyor.
He said if the Colonel interfered, he'd put a foot of steel through his body.
Albay'a, eğer birisi buna teşebbüs ederse onun bedenini ayaklarım altına alırım dedi.
But the extra million never interfered with my feelings for her.
Ama fazladan bir milyon, ona olan duygularımı değiştirmedi.
You'll be sorry you interfered.
Karıştığınıza pişman olacaksınız.
- lf Father hadn't interfered.
- Babam müdahale etmeseydi.
He fired on His Majesty's troops, destroyed army supplies, interfered with the King's messengers, released prisoners held by us for court-martial.
Majestelerinin birliklerine ateş etti, Ordu mallarını tahrip etti, Kralın habercilerine saldırdı. esirleri serbest bıraktı, bunları bizim tarafımızdan mahkemede yargılanmak için yaptı.
If you hadn't interfered with the execution the girl would have been hanged and all would be well.
Eğer infazla ilgili meseleye karışmasaydın kız asılmış olacaktı ve olay kapanıp gidecekti.
If only Madame LeMaire hadn't interfered.
Madam LeMaire bu işe müdahale etmemeliydi.
It was time someone interfered.
Birinin etme zamanı gelmişti.
- Lf I hadn't interfered in your life...
- Hayatına karışmasaydım...
It interfered with chess, and argument.
Satranca ve tartışmaya engel görürdü.
And the man that interfered.
Ve her şeye burnunu sokan şu adam.
After you've interfered a dozen times or so... with a man's rather enthusiastic determination to cut his own throat... there comes a moment when you're inclined to stand back... and view the whole matter with a certain detachment.
Bunu bir düzine kadar denedikten sonra, bir adamın kendi boğazını kesmesi için ne kadar heyecanlı olduğunu görünce öyle bir an gelir ki geriye yaslanıp.. kesin bir fikir ayrılığı ile olup biteni izlemeyi yeğlersin...
She interfered with your work.
- İşlerine müdahale ediyordu
For your sake, i interfered when my wife wanted to give you to Caligula.
Karım seni Kaligula'ya vermek istediğinde, senin hatırına müdahale ettim.
We had this stopped when he interfered.
O işimize karışmadan önce onu durdurmayı başarmıştık.
Don't you think you interfered in this thing enough already?
Yeterince tartışma yaptığımızı düşünmüyor musunuz?
I'm sorry that I interfered with Rhoda's social life.
Rhoda'nın sosyal hayatına müdahale ettiğim için özür dilerim.
You haven't interfered at all.
Hiç bir şeye müdahale etmiyorsun.
- I'm sorry I interfered.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
We had intended to... but casting difficulties interfered.
Buna niyetimiz vardı ama araya oyuncu seçmeleri girdi.
Since the day you two were married, I've never interfered in...
İkiniz evlendiğinden beri,... e hiç müdahale etmedim.
He never interfered with anything I did.
O yaptığım hiçbir şeye karışmazdı.
- I shouldn't have interfered.
- Karışmamalıydım.
How have I interfered?
Nasıl burnumu sokuyorum?
Then your mother interfered.
Sonra annen müdahale etti.
Apparently the dew interfered with your romantic plan.
Hiç kuşkusuz, pembe hayallerden söz etmişsinizdir.
You have interfered with my plans for the last time, Mr Bond.
Son kez planlarıma engel oldunuz, Bay Bond.
Look, Miss Marple, in the past you've been of some small help to the police and we're grateful, but at the trial you interfered with the course of justice.
Bakın, geçmişte polise az da olsa yardımınız dokundu ve minnettarız ama mahkemede adalete müdahale ettiniz.
Sulu, our communications are being interfered with.
İletişimim bağlantımıza birileri müdahale ediyor.
If you hadn't interfered.
Eğer siz karışmamış olsaydınız.
Education in Britain is a nubile Cinderella... sparsely clad and much interfered with.
İngiltere'deki eğitim sistemi evlenecek yaşa gelmiş Külkedisidir yırtık pırtık giyinmiş ve burnunu her şeye sokan.
They must have interfered with the normal evolution of the planet.
- Bu da onların evrimini etkilemiş.
I should not have interfered.
Araya girmemeliydim.
If Pierre hadn't interfered, the vampires wouldn't have found us.
Pierre işe karışmasaydı vampirler bizi bulamazlardı.
Or deliberately interfered with.
Ya da kasıtlı olarak engelleniyor.
Then when your uncle interfered, when he went to his desk and took out a gun, then when he was killed, during all that, then the thief suddenly got smart and he took two of the most valuable paintings in the house and ran.
Bütün bunlar olurken hırsızın birden aklı başına geliyor en kıymetli tablolardan ikisini alıp kaçıyor.
And Roger never interfered on those days.
Ve Roger o günlerde hiç karışmazdı.
They interfered with hospital service.
Personele ayak bağı oldular.
As you see, I've never excessively interfered in the affairs of your police.
Göreceğiniz gibi kendimi fazla bulaştırmadım. Polisin işlerine.
You interfered my drink, my sleep, everything.
Her zaman öyle olmuştur. - İçkime karışırdın, uykuma karışırdın, her şeyime karışırdın.
I interfered...
Bir şeyle uğraşıyordum da...
Tono has alerted every oyabun in Tokyo that my brother has interfered in his affairs.
Tono, kardeşimin kendi işlerine karıştığı hakkında, Tokyo'daki her oyabun'u uyardı.
These adjustments must not be interfered with, you know.
Bu ayarlara müdahale edilmemeli, biliyorsunuz.
I'm on state business and may not be interfered with even by the Emperor's son.
Ben görevimi yapıyorum, İmparator'un oğlu bile olsa kimse görevime engel olamaz.
That man's interfered enough in your life.
Bu adam hayatına yeterince karıştı.
It interfered with my drinking.
İçkime engel oluyordu.
But you interfered to save my life.
Ama en büyük seçimi engelleyip, hayatımı kurtardınız.
Did you interfered in his release?
Salıverilmesinde sizin bir rolünüz oldu mu?
I interfered in few cases, on behalf of Secret Services but never on my own behalf.
Gizli Servis'in hayrına birkaç davaya müdahil olmuştum ama kendi çıkarım için asla olmadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]