English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Internment

Internment translate Turkish

132 parallel translation
I believed you'd escaped from an internment camp.
Sizin toplama kampından kaçtığınızı düşünmüştüm.
- It will mean internment.
- Gözaltına alınacaksın.
They are not ordinary aliens, escaped from Kananaskis Internment Camp.
Bunlar, Kananaskis toplama kampından kaçan sıradan yabancılar değiller,
To the internment camp.
Toplama kampına.
Length of internment, eight months.
Hapis süresi, sekiz ay.
We authorize the internment of the above mentioned Baroness Von Sepper.
Yukarıda sözü geçen Barones Von Sepper'in gömülmesine izin veriyoruz.
The soldiers come home from internment camps, put on ordinary clothes, go back to work.
Askerler enterne kamplarından eve gelmiş günlük kıyafetlerini giymiş, işe dönmüştü.
After I escaped from the internment camp, I hid out with them.
Esir kampından kaçtıktan sonra yanlarında saklandım.
As a civilian, where would you be if the benevolent arm of the Führer's Antiquarian Reclamation Unit had not rescued you from your various internment camps?
Söyler misiniz lütfen, bir sivil olarak Führer'in Tarihi Eserleri Geri Alma Birimi sizi tutuklu kamplarından kurtarmasaydı, şu anda ne yapıyor olurdunuz acaba?
He could even be in one of our internment centers.
Çalışma kamplarımızdan birisinde bile olabilir.
That is internment, Lieutenant.
Buna enterne etmek denir, Teğmen.
The internment will follow at Madison Memorial Park.
Defin merasimi Madison Memorial Mezarlığı'nda yapılacak.
I wore this for two years in a Vietcong internment center.
Bir Vietnam toplama merkezinde bunu 2 yıl boyunca taktım.
As President, I intend to relocate every mutant in this nation to internment camps that will facilitate the handling of these poor, unfortunate creatures.
Başkan olarak bu ülkedeki her mutantı tespit edip kamplarda toplayarak bu zavallı yaratıklarla başa çıkmayı kolaylaştıracağım.
Although many of our families were locked up in internment camps... we Japanese-Americans fought valiantly for our country in World War Two.
Çoğumuzun ailesi toplama kamplarında tutulsa da Amerikalı Japonlar olarak 2. Dünya Savaşı'nda ülkemiz için cesurca savaştık.
Internment will follow at the Mount Hope Cemetery... in Hemmingford.
Defin işlemi Hemmingford'da Mount Hope Mezarlığı'nda yerine getirilecek.
The McCutcheon Mortuary held an internment there yesterday.
McCutcheon Morgu'nun dün bir cenaze töreni vardı.
- Yeah? Were you planning on joining us for the internment?
Bize katılmayı düşünüyor musunuz?
It's hard to believe this used to be an internment camp.
Buranın bir toplama kampı olarak kullanıldığına inanmak zor.
The Dunera scandal and the harsh treatment of refugees began to shift public opinion in England against internment.
Dunera skandalı ve mültecilere kötü davranılması İngiltere'de esirler konusundaki kamuoyu görüşünü değiştirdi.
If you get Shepard to recall the location of Parkashoff, you might just live out your life in a Chechnyan internment camp.
Shepard'a Parkashoff'un cesedinin yerini söyletirsen belki ömrünün geri kalanını Çeçenistan'daki bir kampta geçirebilirsin.
We're marching because the British government promised us reform and all we've had are excuses and curfews and the single issue that cuts to the very core of civil rights mass internment without trial.
Yürüyoruz çünkü İngiliz hükümeti... bize reform sözü verdi ama tek gördüğümüz özürler ve sokağa çıkma yasakları ve insan hakları kavramının içini boşaltan... yargısız kitle gözaltına alınmaları oldu.
March against internment.
Hareket özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı yürüyüş.
March again internment.
Kısıtlamalara karşı yürüyüş.
We're trying to have a peaceful march against internment and a peaceful march for civil rights.
Biz burada özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı ve insan hakları için barışçıl bir yürüyüş gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
We are protesting against internment of people.
İnsanların haklarının kısıtlanmasını protesto ediyoruz.
The Japanese-Americans from the West Coast were interned into ten internment camps across the United States.
Batı Kıyısı'ndaki Japon asıllı Amerikalılar ABD'deki 10 gözetim kampına toplandı.
This is an internment camp.
Burası bir toplama kampı.
It was an internment camp on Earth during the Second World War.
İkinci Dünya Savaşı sırasında dünyadaki bir toplama kampıydı.
For the viewing, he's chosen a parliament casket... followed by a cremation and internment at Cedar Grove... in the remaining chamber of a prayer-IeveI double crypt.
Tören için Parlamento tabutunu istiyor. Sonra yakılıp Sedir Korusu'nda... ilk sıradaki çifte bölmenin boş kısmına gömülmek istiyor.
Uh, what's this about you... shutting down the Internment Acquisitions Division?
Haciz Kazanç Bölümü'nü kapatmakla ne yapmak istiyorsunuz?
- Internment Acqui...
- Haciz Kazanç...
You're going to show up to work bright-eyed and bushy-tailed tomorrow morning... when you reverse the seizure of my personal assets... and reinstate the Internment Acquisitions Department.
Yarın sabah gözlerin parlayarak işine gideceksin mal varlığıma konan haczi kaldıracaksın ve Haciz Kazanç Bölümü'nü yeniden kuracaksın.
She was born in a Japanese-American internment camp.
Bir Japon-Amerikan esir kampında doğmuş.
Except these aren't just internment camps.
Tabii bunlar sadece gözaltı kampları değil.
I have been to Pasadena before. I was stationed here during the war at an internment camp just down the block.
Savaşta buraya yerleştirilmiştim hemen şuradaki toplama kampına.
But when you put this formerly deceased veterans in internment camps aren't you questioning their patriotism, David?
Resmen ölmüş bu askerleri toplama kamplarına kapatarak onların vatanseverliklerini sorgulamış olmuyor musunuz, David?
One third of our regiment came from an internment camp... Where they were detained wszyscty the Japanese from the west coast
Alayın 3'te biri Japonların bati kıyısındaki kamptan gelmeydi.
We sat on her bed and she showed me this photo album of this Japanese internment camp she'd visited, and we were balancing the book on our legs.
Onun yatağına girdik ve gittiği Japonya stajerler kampının fotoğraf albümünü gösterdi ve kitabı bacaklarımızın üzerinde dengeledik.
Date of internment, July 2, 1978.
2 Temmuz 1978'de defnedildi. Mezardan çıkarıldığı tarih ise bugün.
An internment camp?
Toplama kampına mı?
- An internment camp.
- Bir toplama kampı.
So... the guy survived being locked up in an internment camp.
Yani adam, toplama kampında hayatta kalmayı başarmış.
Takahashi. He was at Mazanar internment camp in 1942.
Takahashi. 1942'de Mazanar kampındaydı.
I'm introducing legislation so in the event of a national emergency, all communists will be sent to internment camps.
"EYLÜL 1949" Kanun ileri sürüyorum. Böylece acil bir ulusal durum halinde, tüm komünistler toplama kamplarına yollanacak.
Internment, deportation. Now is the time to start hitting those topics.
Şimdi bu konulara girmenin tam sırası.
Not only has he changed his mind on the internment plan, he is rolling back on the detention facilities already in place.
Gözaltı planımız konusundaki fikrini değiştirmesini geçtim, çoktan kurulmuş olan gözaltı merkezlerini de kapatıyor.
I'm disappointed you rejected Tom Lennox's plan for mass internment of Arab nationals.
Tom Lennox'un, ülkemizdeki Arapların topluca gözaltına alınmaları planını geri çevirdiğininiz için hayal kırıklığına uğradığım.
Well, I'm not allowed to pull internment records... without Father Donlan's permission.
Peder Donlan'ın izni olmadan, herhangi bir görsel kaydı... koymak istemedim.
This is Internment Camp 371.
Burası Gözaltı Kampı 371.
So he came to the internment camp.
Gözetim kampına geldi ama mesai saati geçmişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]