English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Interval

Interval translate Turkish

274 parallel translation
Shall we take him now or wait till the interval?
Onu şimdi mi yakalayalım yoksa araya kadar bekleyelim mi?
So you couldn't even wait a decent interval, you and your princess.
Sen ve prensesin iki dakika rahat duramadınız.
Six hour interval.
Altı saat... Nöbetçi değiştirme.
There's an interval now.
Şimdi bir ara var.
But when you feel a decent interval has elapsed,
Ama makul bir ara geçtiğini hissettiğinizde...
'I'll announce the cast at the interval.'
Oyuncuları da antraktta söyleyeceğim.
Get back in line and keep your interval.
- Sıraya geri dön.
Small charge - small penetration, minimum interval.
Az yük... düşük nüfuz etme, minimum mesafe.
Large charge - greatest penetration, maximum interval.
Büyük yük... en yüksek oranda nüfuz etme, maksimum mesafe.
Well, what is a decent interval for a fella to stay away?
Şey, nezaketen bir süre uzak durmak ne kadar sürmeli sizce?
Distance interval : 28 seconds.
Karşılaşma zamanı : 28 saniye
After whatever is considered a decent interval by your bridge club.
Briç klübün tarafından uygun görülecek belli bir ahlaki bekleme süresinden sonra.
How long's the interval?
Aralıklar ne kadar sürüyor?
Are you upset? It's Interval time.
Perde arası.
Alien ship maintaining interval, captain.
- Uzaylı gemi seyir seviyesini koruyor. Şimdi Warp hızı 7'ye.
le.. phonic sound... and... there was no interval for refreshments, either!
le... fonif sesli. ve... ikramlar için de ara verilmedi!
It is the nourishment interval.
Beslenme arası.
Rest interval.
Dinlenme zamanı.
His interval time is 1 : 08.
Ara zamanı 1 : 08.
His interval time is the fastest time yet.
Ara zamanı, günün şu ana kadarki en iyisi.
You know, there's always an interval between a dream and its becoming true, so he actually arrived two days later.
Rüya ve gerçeğe dönüşmesi arasında daima bir süre geçer yani adam iki gün sonra gerçekten geldi.
The interval of uncertainty was actually fairly brief.
Emin olmama hali kısaydı.
interval
"Ara"
Therefore, there will be a short interval.
Bu yüzden, kısa bir giriş olacak.
That is the end of the interval.
Ara bu kadardı.
Due to a slight indisposition to our beautiful leading lady... we will take our first interval in the performance now.
Güzel ana oyuncumuzun hafif rahatsızlığı sebebiyle. İlk aramızı veriyoruz. Sizi tekrar alacağız.
He was entered after a interval of 2 years. He was sick?
Sen iki yıl sonra okula tekrar tescil yaptır.
Interval, right?
Bekle, sigara içmem gerekiyor. Ara verelim, tamam mı?
After this interval, ladies and gentlemen I wish to present to you the group : "Boom Circus"!
Bu aradadan sonra, bayanlar ve baylar sizlere "Boom Circus" grubunu takdim etmek istiyorum.
104 rapid pulses. After a five-second interval, 40 pulses.
104 hızlı sinyal. 5 saniye aradan sonra 40 sinyal.
After six months of hard campaigning... there followed an interval of peace,
Zor seferberlikten altı ay sonrasını kısa süreli ateş kes izledi.
Not even a set time interval between incidents.
Olaylar arasında zaman oranı bağlantısı bile yok.
Increase interval spacing.
Aralığı arttırın.
The drama took place over the disconnection interval.
Tüm olay kamera kayıt dışıyken gerçekleşmiş.
Volume I dealt with the interval from the creation of the world to the Great Flood.
Birinci cilt Yaradilistan itibaren Büyük Tufan'a kadar olan zamani anlatir.
Of the thousands of stars you see when you look up at the night sky every one of them is living in an interval between two collapses.
Gece kafanızı gökyüzüne çevirdiğinizde gördüğünüz... yüzlerce yıldızın her biri yaşamlarını iki çökme evresi arasında geçirir.
The last time we met after such a long interval, we greeted each other differently, don't you think?
Uzun bir aradan sonra tekrar karşılaştığımızda, birbirimizi ne kadar farklı selamlamıştık. Öyle değil mi?
- In the interval?
- Arada mı?
You've the interval in all of Gloucester's blinding before "No, they cannot touch me for coining." Try to sleep.
"Kalp para bastım diye kimse kılıma dokunamaz benim" e kadar ara ve Gloucester'ın kör olduğu sahne var. Uyuyun.
I mingled, during the interval.
Arada insanlarla konuştum.
[After an Interval of 500,000 cycles.]
[500,000 nesillik döngü sonunda.]
In that interval of time, the train has to be unloaded, cleaned and turned around.
Bu vakitler arası trenin boşaltılması temizlenmesi ve ters çevrilmesi gerekiyordu.
We found a cabbie who picked up a couple outside Covent Garden at the last interval right before 11 : 00, like you said.
Sözünü ettiğin taksiyi son ara sırasında saat tam 11 : 00'den önce Covent Garden'ın dışında bulduk, tam söylediğin gibi.
He took them to Regent Gate and then back before the last interval.
Regent kapısından girdi ve son aradan önce geri döndü.
What did he do in the interval?
Bu zaman aralığında ne yaptı?
Koskov will leave here at the interval.
Ara verilince Koskov konserden ayrılacak.
Desired time interval?
İstenen zaman aralığı?
Interval,... 20 minutes.
Süre... 20 dakika.
- It's for the interval.
- Hayır.
The exercise interval.
Antrenman arası.
by a certain interval of time which we can't precisely define.
ki bu aralığı tam olarak belirleyemiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]