English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Intervals

Intervals translate Turkish

302 parallel translation
Strangest of all is the male's abdominal pouch in which the female lays, at intervals, 200 eggs.
Her şeyden daha tuhaf olan şey, erkek denizatının karın kesesidir. Dişi denizatı bu keseye... belli aralıklarla 200 yumurta bırakır.
- At what intervals does he whistle?
- Ne kadar aralıklarla öttürüyor?
No, no, no. No, I insist, the happiest marriages are those which produce three children at intervals of not less than two or more than three years.
Yo yo... ısrar ediyorum, en mutlu evlilikler üç çocuklu evliliklerdir ve çocukların arası iki ya da üç yıldan az değildir.
When the girl firefly wants to let the man firefly know That she sort of likes him a little bit, She flashes that little light in exact two-second intervals,
Dişi ateş böceği kendisini erkek ateşböceğin bilmesi için onun hoşlanacağı şekilde ışığını iki saniyede bir ısrarla hafifçe yakar.
The apparatus drips at regular intervals leaving a trail of luminous paint.
Cihaz belirli aralıklarla fosforlu boya boşaltarak iz bırakıyor.
Thanks to the Royal Air force I have some rather curious information that at regular intervals six Nazi bombing planes come over and drop their deadly cargoes on non-military objectives, a meadow or a sheep fork.
Kraliyet Hava Kuvvetleri'nden aldığım enteresan bilgilere göre altı Nazi bombardıman uçağı muharebeler sırasında ölümcül kargolarını sivil hedeflere atmışlar, bir mera ve koyun çiftliğine.
Watch the bridge and sentry posts. See if more soldiers are brought, and at what intervals the guard is changed.
Sen nöbetçileri ve köprüyü gözetle, daha fazla asker geliyor mu, nöbetçinin hangi aralıklarla değiştiğine bak.
What is "intervals"?
Hangi aralıklarla mı?
Leave one by one at irregular intervals.
Düzensiz aralıklarla tek tek dağılın.
- It comes at intervals.
- Aralıklarla geliyor.
Meanwhile, your visits here should be only at intervals. On the nights and at the hours which I shall designate.
Bu arada, randevularımız sadece gece ve durum tespiti yapabileceğim zaman aralıklarında olacak.
Drop off at intervals, two-man foxholes.
Birlikte durmayın, iki kişi siper alsın.
If you apply coal tar to a rabbit's ear, every day at regular intervals, a cancer is formed.
Bir tavşanın kulağına her gün düzenli bir şekilde kömür sürerseniz bir süre sonra tavşanın kulağında kanser hücreleri oluşur.
An adult... who is usually in a state of imbecility, or dementia or who has frequent fits of rage... must be kept in protective custody even if he has intervals of lucidity.
Genellikle zeka geriliği veya... hastalığından muzdarip olan veya sık sık öfke nöbetine tutulan erişkin bir kimse, zaman zaman normal dönemlere girse bile koruma altında tutulmalıdır.
Leave one at a time at intervals of two minutes. Dismissed.
İkişer dakika arayla birer birer ayrılın.
After that, fire one at hourly intervals.
Sonra her saat başı aralıkla bir mermi ateşle.
Once in the observation zone, the camera's geared to cut out at regular intervals.
Gözlem alanına girildiğinde kamera düzenli aralıklarla kesilecek şekilde ayarlandı.
Five-second intervals. That oughta put us about 10, 12 yards apart.
5 saniye arayla çıkın, böylece birbirimize 3, 4 metre mesafede oluruz.
All right, now. 20-yard intervals.
Pekâlâ hazır olun, sırayla çıkın.
Number six will send up flares at ten minute intervals starting at 0400.
Saat 0400 den itibaren 6 numara 10 dakikada bir işaret fişeği atacak.
We leave here at 30-minute intervals.
Buradan 30 dakika arayla ayrılacağız.
Tell him to expect shellings at regular intervals.
Bundan sonra daha sıkı bombalanacağını söyle.
In ten second intervals.
On saniye aralıklarla.
The first left at 9 : 00 a.m., the last at noon, at ten-minute intervals so we wouldn't attract attention,
İlk grup sabah dokuzda ayrıldı, sonuncusu öğlen,.. ... on dakikalık aralarla, böylece dikkat çekmiyorduk.
Though few are captured this way, those that are become well-known because they all return in short intervals.
Gerçi, az bir kısmı bu yolla yakalanmıştır yakalananlar da kısa aralıklarla geri döndükleri için tanınmış olmuştur.
Nurse. 300 ml of holy water, 3 doses to be taken at 1 5 minute intervals, on an empty stomach.
Hemşire. Şifalı sudan, aç karnına... on beş dakika arayla 300 ml. olmak üzere üç doz vereceksiniz.
"It appears that the bird attacks come in waves, with long intervals between."
"Anlaşılan kuş saldırıları aralarında uzun zaman dilimleri olan dalgalar halinde geliyor."
Yes, the Khan has them dotted at regular intervals throughout his domain.
Evet, Han'ın konağının çevresinde düzenli aralıklarla bulunuyor.
I would just like to remind the men... we will drop the bombs within 50 yards of each other... at ten-second intervals.
Sadece, bombaları 10 saniye aralıklarla... 50 yarda mesafeden atacağımızı... hatırlatacaktım.
The light blinks at fixed intervals and tells you the lighthouse's location.
Fener sabit aralıklarla çakıyor, böylelikle fenerin mevkisini anlıyorsun.
At long intervals for the last 11 years of his life and up to the day of his death... he worked on it.
Sanatçı bu eseri üzerinde ölümüne dek, hayatının son 11 yılı boyunca uzun aralıklarla çalışmıştır.
Four of them at intervals.
Dördü yan yana geliyor.
Straw to be replaced at 10-day intervals, the old straw burned.
Saman 10 günde bir değiştirilecek, eskisi yakılacak.
Quote, "All research personnel on alien planets... are required to have their health certified... by a starship surgeon at one-year intervals."
Kitap der ki, "Yabancı gezegenlerdeki tüm araştırma personelinin sağlığı,... yıldız gemisi cerrahı tarafından kontrol edilmelidir."
We'll both report at hourly intervals. lf you and I lose contact, or if he fails to hear from either of us, he's to beam the security party down.
İkimiz de saat başı rapor vereceğiz. Sen ve ben irtibat kaybedersek, ya da gemi birimizden haber alamazsa güvenlik ekibi aşağıya ışınlansın.
Were underway. I shall be calling you at ten-minute intervals.
Tünele giriyoruz. On dakika içinde size geri dönerim.
Primitive humanoids picked up at irregular intervals.
Düzensiz aralıklarla insansı robotlar görünüyor.
I believe that when M-5 discovered our tampering, it rerouted the controls, leaving this one active by simply sending through an electronic impulse at regular intervals.
M-5, müdahale ettiğimizi anlayarak kontrolleri yeniden ayarladı, bir tek bunu aktif bıraktı. Bunu da, aralarda elektronik uyarılar göndermek aracılığıyla yaptı.
The infantry is advancing at great intervals.
Piyadeler geniş aralıklarla ilerliyorlar.
The rest of you will break up into three groups of four... which Lt. Lawson here will dispatch at intervals of 25 seconds.
Geri kalanınız dörder kişiden oluşan üç gruba ayrılacak... ve Teğmen Lawson da burada 25 saniye arayla her bir ekibi buradan çıkaracak.
Yes? Developed a uni-tonic scale pattern based upon the uniform intervals utilized in the mountaineer yodel.
Evet dağ köyü yodellerinde kullanılan... bağdaşık aralıklara dayalı tek tonluk bir gam modeli yarattığını kanıtlıyor.
At more or less one and a half hourly intervals changes occur, pointing at the growth in brain activity.
Yaklaşık bir, bir buçuk saat sonra aralıklar meydana gelir beyin aktivite noktaları artar.
The time of production, the commodity-time, is an infinite accumulation of equivalent intervals.
Üretim zamani, metalastirilmis zaman, birbirine denk zaman araliklarinin sonsuz yigilmasidir.
You come to realize that the road traveled by great men is dark and lonely and lit only at intervals by other great men.
Büyük adamların yolu karanlık ve yalnızdır. Bazen başka büyük adamlar yola ışık tutar.
'They detonate at precise 12-hour intervals.
Tam olarak 12 saatlik aralıklarla meydana geliyorlar.
With the exact 12-hour intervals, it's not a natural phenomenon.
Tam olarak 12 saatlik aralıklarla. Bu doğal bir olay değil.
Assuming the same 12-hour intervals between explosions... just under six hours.
Patlamalar arasında eskisi gibi 12 saatlik aralar olacağını varsayarsak... 6 saatten de az var.
It is my belief that during those intervals of imprisonment, Kalig began to brood and nurse his revenge... until he became obsessed with making Harge suffer... and pay for their mother's death.
İnanıyorum ki hapiste geçirdiği günlerde Kalig düşüncelere dalarak intikamını besledi ve annelerinin ölümünün sorumlu tuttuğu Harge'e bunun bedelin ödetme duygusu onda bir saplantı haline geldi.
Acoustical beacon that repeats at intervals of 12 seconds.
Her 12 saniyede bir tekrarlanan sesli bir işaret.
Make me three intervals.
Sen 3 tane ara koyuyorsun. Sigarayı yakana kadar mı mı?
Keep trying, Chekov, at regular intervals.
Düzenli aralıklarla denemeye devam edin Bay Checkov.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]