English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Intervenes

Intervenes translate Turkish

50 parallel translation
Why do make me a tyrant who intervenes between him and you?
Neden beni ikinizin arasına giren bir zalim gibi gösterdin?
At dawn the French embassy intervenes.
Şafak vakti, Fransız elçiliği olaya müdahale eder.
The army intervenes, and cancels the elections overturnes Frondizi, dissolves the national congress and places an assistant like a president :
Ordu müdahele eder ve seçimleri iptal eder Frondizi'yi devirir, ulusal kongreyi fesheder ve bir asistanı başkan yapar : Guido.
Now the mother intervenes.
Şimdi anne araya girer.
Three months later, England intervenes.
Üç ay sonra, İngiltere müdahale eder.
Imagine she rose to heaven, in flesh and blood, borne by the angels, and, from up there, she intervenes for all sinners.
Eti ve kemiğiyle cennete yükseldiğini,.. ... meleklerden doğduğunu ve orada günahkârlara şefaat ettiğini düşünün.
He's as dead-pan as a lumberjack except for that stubborn look he has when he lets the cops drag him away... or when he intervenes personally if there's real trouble.
Polisler kendisini sürükleyip götürürken ya da gerçek bir bela olduğunda kişisel olarak müdahale ettiğinde yüzündeki o inatçı ifadeyi saymazsak odun kadar duyarsız biri.
He'll remain an anonymous corpse unless our Providence intervenes. A phone call, an unsigned letter.
Tanrı'dan bir yardım gelmedikçe isimsiz bir ceset olarak kalacak.
- They insist the Church intervenes.
- Tüm kasaba burada. - Kilisenin olaya el koymasında ısrarcılar.
Or whoever intervenes in my business.
Ya da işlerime kim müdahale etmek isterse.
In such a manner, and to such an extent no gentleman can willingly suffer without demanding satisfaction however much time intervenes.
Hem de öyle bir şekilde ve o derecede ki, bir centilmen bu acıya göğüs germişse... mutlaka onurunu temizlemesi gerekir. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin.
If the forensic pathologist is still unsure of the cause, technology intervenes.
Adli tabip sebepten emin olamazsa, teknoloji devreye girer.
Gravity makes stars contract unless some other force intervenes.
Diğer kuvvetler üstünlüğünü göstermediği sürece, yıldız çekim kuvveti etkisi altındadır.
Problem? Unless fate intervenes, you're gonna be keeping Shelly company a good long time.
Kader araya girmezse, Shelly'e bayağı uzun bir süre eşlik edeceksin.
Before the society intervenes with its age old norms... marry this innocent one!
toplumun devreye girmesinden önce kendi yasitin eski normlarina... Bu masum bir evlilik!
Fate intervenes in people's lives.
Kader insanların hayatlarına müdahale eder.
and tries to put and end to her days, but Richard intervenes just in time to save her.
Ama Richard, tam zamanında onu kurtardı.
Yeah, and if no one intervenes, is it still a good thing to show?
Evet, ya kimse müdahele etmezse yine de göstermek için iyi bir şey midir?
The boy's reached a certain age and like you, will stay there until his destiny's fulfilled or another fate intervenes.
Çocuk belli bir yaşa erişti ve aynı senin gibi, ya kendi kaderini ikmal edene kadar ya da başka bir kader müdahale edene kadar kalacaktır.
The organisers served a petition to the Prime Minister, demanding he intervenes personally on behalf of the families.
Göstericiler, başbakanın Amerikalı yetkililerle aileler adına bizzat görüşmesini istediklerini açıkladı.
Or fate intervenes.
Ya da kaderin bir oyunu.
Or is it God who intervenes, keeping us safe?
Yoksa araya girip bizi güvende tutan Tanrı mıdır?
Unless the universe intervenes.
Evren müdahale etmedikçe.
Once again, fate intervenes and lives are miraculously saved.
Bir kez daha, kader araya girdi ve tüm hayatlar mucizevi bir şekilde kurtuldu.
Anyone who intervenes will be the first to die!
Kim karışırsa, ilk o ölür!
The only difference is the degree by which the state intervenes in enterprise.
Aradaki tek fark, devletin sermayeye ne kadar müdahale ettiğidir.
The United States intervenes in Latin America claiming they defend freedom.
Amerika Birleşik Devletleri özgürlüğü savunduklarını iddia eden Latin Amerika'ya müdahale ediyor.
My mother approved it, and he's going free... unless someone intervenes.
Annem de onayladı. Birileri engel olmazsa yakında özgür kalacak.
Unless someone intervenes.
Tabii biri engel olmazsa.
Israeli military positions have been strengthened... the borders with Syria and Jordan intervenes to prevent... from any outside forces.
Dışarıdan gelebilecek bir müdahaleyi önlemek amacıyla... İsrail ordusu Suriye ve Ürdün sınırlarındaki pozisyonlarını... güçlendirdi.
Take care of everything before the JSSDF intervenes.
JSSDF olaya karışmadan durum kontrol altına alınmalı.
Let's see who intervenes.
Bakalım araya kim girecek.
Yes, well, sometimes, fate intervenes.
Evet, ama bazen kader karar verir.
It's funny how fate intervenes sometimes, huh?
Bazen kaderin işe karışması ne komik değil mi?
I find it hard to believe that God intervenes in murder investigations, Susannah.
Tanrı'nın cinayet soruşturmalarına karışmasına inanmakta zorlanıyorum.
I don't think there's anything sadder than when two people are meant to be together and something intervenes.
Bence kaderi birlikte yazılmış iki kişinin bir araya gelmesini engelleyecek bir olaydan daha üzücü bir şey yoktur.
But through circumstances, bad choices, needs... unfor... unforeseeable obstacles, unreliable friends, dishonesty, life intervenes.
Ama koşullar nedeniyle, kötü seçimler, ihtiyaçlar... bekle... beklenmeyen engeller, güvenilmez arkadaşlar, sahtekârlık, yaşama müdahale.
The law does not protect us from an aberrant act. It only intervenes if that aberrant act threatens the will of the powerful.
Yasalar bizi yanlış davranışlardan ya da eylemlerden korumuyor, şayet o eylem gücü elinde bulunduranın menfaatini tehdit ediyorsa,
Kids, sometimes when you're about to give up on your love life forever for the 17th time, destiny intervenes.
Çocuklar, aşk hayatınızdan 17. kez sonsuza dek ümidi kesmek üzereyken kader ağlarını örer bazen.
I don't care even if an idiot intervenes.
Aptalın tekinin burnunu sokması umurumda bile değil. İşte böyle.
Gravity makes stars contract, unless some other force intervenes.
Başka bir kuvvet araya girmedikçe kütleçekim yıldızları büzer.
How many lashes before he intervenes?
Kaç kırbaçtan sonra müdahale eder?
We make our choices and then fate intervenes.
Kendi seçimimizi yaparız ve kader araya girer.
It also intervenes.
Ben varım, sen varsın.
His mother only intervenes when things go too far.
Bu iş fazla ileri gidince annesi müdahale ediyor.
Everyone knows... if the US intervenes... Iraq will no longer have Kuwait.
Herkesin bildiği gibi, Amerika izin vermediği sürece, Irak Kuveyt'te kalamaz.
- It feels like every time we make any progress, something intervenes to thwart us.
- Sanki ne zaman bir ilerleme kaydetsek bir şey araya girerek buna engel oluyor.
The only way to break a prophecy is with a bigger prophecy, or if someone outside the prophecy intervenes.
- Bir kehaneti, ancak daha büyük bir kehanetle bozabilirsiniz. Ya da kehanetin dışından birisi müdehale edebilir.
But then a stranger intervenes and... helps him out.
Ama sonra bir yabancı devreye giriyor ve yazara yardım ediyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]