It's different now translate Turkish
464 parallel translation
It's different now.
Şimdi farklı.
It's different now.
Artık durum farklı.
- It's all different now, Ed.
- Şimdi her şey çok farklı Ed.
But it's different now.
Ama artık işler değişti.
I tell you, darling, it's all different now.
Söylüyorum canım, artık değiştim.
It's a different world now that the war's over.
Savaş bitti, artık dünyamız çok farklı.
And it's a different world now, the South.
Güney artık başka bir yer oldu.
- [Rosalie] It's going to be very different now.
Şu andan itibaren her şey çok farklı olacak.
Anything else, we'd have done it, just as we will for you. But, I, uh... I think you ought to realize... that we've got different responsibilities now, Joe.
Başka bir şey olsa senin için de yapacağımız gibi yapardık ama sanırım artık farklı sorumluluklarımızın olduğunu anlamalısın Joe.
Now that summer's begun, it's all very different from what it was in the spring.
Yaz başladığı için, bahardaki şeklinden daha farklı her şey.
But now we're alone, it's different.
Şimdi biz bizeyiz, yapmacığı bırakıyorum.
But it's different now.
Ama şimdi farklı.
Well, now it's different for a man.
- İzninizle.
If we were to meet now, for the first time, it might be a different matter.
İlk defa şimdi tanışmış olsaydık, bambaşka bir mevzu olurdu.
But now it's a different story.
Ama şimdi bambaşka bir durumdasın.
Now it's different.
Ama bu değişti.
I've seen them from time to time, but... it's different now.
Onları zaman zaman gördüm, ama artık her şey çok farklı.
It's going to be different from now on.
Şu andan itibaren işler değişecek.
I know, you're right, but it's different now.
Biliyorum, haklısın. Ama bu sefer farklı.
Why do you think it's different now?
Neden değiştiğini düşünüyorsun?
Well, now, that may be so for you, but for my brother, it's different.
Belki sizin için öyle olabilir ama kardeşim için farklı.
But it's all different now.
Artık her şey değişti.
Now, with me, it's entirely different.
Benimle tamamen farklıdır.
Now, with a prostitute, on the other hand... it's quite a different matter, isn't it?
Şimdi, diğer yandan, bir fahişe ile olay tamamen farklı, değil mi?
Honus, if I'm gonna look different, you might as well smell different... now take the soap maybe it's got a false bottom...
Honus, eğer biraz farklı görünmek, farklı kokmak istiyorsan, al şu sabunu.. Belki farklı bie şey vardır.
Now it's different.
Lütfen.
But now it's different.
Ama şimdi durum farklı.
But where we're going is quite different from all this, and it's too late to go back now.
Ancak gideceğimiz yer buradan çok farklı, artık geri dönmek için de çok geç.
But it's all different now.
Ama şimdi her şey değişti.
It's different now because it's me!
Artık farklı çünkü bu benim!
But now it's different.
Ama şimdi farklı.
I mean, all right, it-it's different now, but I —
Yani, tamam, farklı bir durum var, ama
# Hello, world, it's like a different way of livin'now # # And thank you, world, I always knew that we'd be free somehow #
# Merhaba, Dünya, sanki yeni bir yaşam şimdi # # ve sağol, Dünya, biliyordum bir gün özgür olacaktık bir şekilde #
# Hello, world, it's like a different way of livin'now #
# Merhaba, Dünya, sanki yeni bir yaşam şimdi #
- Now it's different.
- Şu an farklı.
Maybe it's different now.
Belki şuanda farklıdır.
Well, it's different now
Şimdi herşey çok değişti!
It's different from what it looks like now
Şimdi ki halinden oldukça farklıydı
It's quite a different matter now that you're an adulteress... and he is suing you. What...
Zina yaptığınız için artık işler epey değişti... ve o size dava açıyor.
It's not so different now.
Şu anda da pek farklı değil.
It's a funny feeling but now, I know that I am different from other girls.
Bu komik ama şimdi, diğer kızlardan farklı olduğumu biliyorum.
But now... now I know it's somebody completely different.
Ama şimdi gerçekten kim olduğunu biliyorum.
It's a different game now.
İşler artık değişti.
It's different now.
Şimdi daha farklı.
It's different now.
Şimdi durum farklı.
No, it's different now.
- Bu seferki farklı.
- It's a different era now.
Artık başka bir devirdeyiz.
I guess it's a little different now, this was ten or twelve years ago, it can't be quite the same, but when you wear an earring certain things
Benim bahsettiğim on yirmi yıl öncesi. Hala aynı olamaz ama bazı şeyler bellidir.
Well, everything's different now, so it doesn't matter.
Artık her şey çok farklı zaten, o yüzden farketmez.
Now, it's different from the one here on the book, right?
Kitaptakinden farklı.
It's a different world now, innit?
Artık dünya çok farklı, öyle değil mi?
it's different 455
it's different this time 28
it's different for you 16
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
it's different this time 28
it's different for you 16
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now is the time 102
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now's your chance 115
now if you'll excuse me 220
now then 570
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now is the time 102
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now's your chance 115
now if you'll excuse me 220
now then 570
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now go 556
now it's mine 27
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now tell me 164
now go home 47
now let's see 22
now's the time 127
now it's mine 27
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now tell me 164
now go home 47
now let's see 22
now's the time 127