It goes away translate Turkish
461 parallel translation
It's sad when it goes away
Bir ömür geçmez böyle
I push down but it goes away.
İtiyorum, ama uzaklaşıyor.
Then it goes away.
Sonra da iner.
Don't worry. She has a cough attack... But luckily it goes away quickly.
Şimdi de öksürük nöbeti tuttu ama iyi ki uzun sürmüyor.
The cut on his forehead - it goes away, then he has it again.
Alnındaki kesik - kayboluyor, sonra yine ortaya çıkıyor.
That's when it goes away completely.
O vakit sorun kalmıyor.
Look, it... it-it goes away in how many hours?
Etkisi geçiyor. Ne kadar süredeydi?
Oh. I hope it goes away when James comes.
Umarım James gelene kadar geçer.
- It takes about 12 hours, then it goes away.
- Yaklaşık 12 saat sürer, sonra geçer.
Maybe it'll just keep on drifting till it goes away?
Belki de kendiliğinden açılacaktır?
But in time, it goes away.
Ama zamanla, geçiyor.
IT GOES AWAY.
Geçiyor.
YOU PUT CREAM ON IT, IT GOES AWAY.
Bilmiyorum. Üzerine merhem sürüyorsun.
It goes away, John and it lets me rest in peace.
Git buradan, John, bırak da biraz huzur bulayım.
It is pity that if it goes away, Mr. Poirot.
Gidiyor olmanız çok yazık, Mr. Poirot.
It is pity that if it goes away, we had no time to talk.
Gittiğiniz içn üzgünüm, Poirot. Hiç sohbet edecek vaktimiz olmadı.
Evie talked with the Inglethorp and it goes away. - Does it go away?
Evie, Inglethorp'la kavga etti ve malikaneden ayrıldı.
It goes away.
- Gidiyor.
It goes away for a while, then it comes back.
Bir süre yok oluyor, sonra yine çıkıyor.
Look, it goes away. The worst it ever was I went out and scored six goals in the first two periods.
Bak, geçiyor En kötü durumda bile ilk iki devrede altı gol attım.
It goes away then though...
Sonra orayı terk etti.
I don't properly understand it... but the cylinder it shoots out last goes - swish - right away from the Earth.
Ben de tam olarak anlayamıyorum ama geçen sefer ateşlediği tüp dünya dışına çıkmıştı.
And then, all of a sudden, she goes away on a trip and leaves it behind.
Sonra birdenbire seyahate çıkıp onu evde bırakıyor.
Then you must see that he goes away while it is being done.
O halde planlarımızı uygularken, onun uzakta olduğundan emin olmalısın.
Pour it in right away. Otherwise, it goes sour.
Hemen dökün yoksa ekşir.
By the time it goes off, we'll be long gone away in a lifeboat.
Patladığında cankurtaran sandalıyla çoktan uzaklaşmış olacağız.
Well, I do get lonely, you know, but l- - Soon as I listen to the music, it just goes right away.
Şey, gene yalnızım tabi, ama- - müziği dinlerken, bu duygu kayboluyor.
Oh, it sometimes goes away for almost a year at a time and takes the form of Spring and Summer rain, but you can bet your boots that when a good jolly December wind kisses it, it will turn in to Christmas snow all over again!
Bazen bir yıllığına kaybolur ve İlkbahar ve Yaz yağmuru olarak geri gelir. Neşeli Aralık rüzgârı tarafından öpülünce tekrar Noel karına dönüşeceğine bahse bile girebilirsin!
Pretty soon he quits, packs it all in, goes away someplace.
Kısa süre sonra da vazgeçip pılını pırtısını toplayarak başka yere göçüyor.
Close your eyes and it goes away
Gözlerini kapat ve unut gitsin
I could be a million miles away. If I look at another woman, it goes off like an alarm.
Milyonlarca kilometre uzakta da olsam, başka bir kadına bakınca alarm veriyor.
It all goes away.
Hepsi biter.
It goes to the phantom of my late father that frightened the enemy away.
Takdiri gören düşmanı korkutup kaçıran merhum babam!
It makes me sad when I think how empty the house will become... once she goes away.
bu evden gidecek olması fikri beni üzüyor... o bizim tek kızımız.
Be at least 20 miles away when it goes off, hm?
Patladığı sırada en az 20 mil uzakta ol, hı?
I hope this dream, or whatever it is, goes away.
Bu rüya ya da her ne haltsa, bitsin artık.
When the guy next to you goes down, you don't get blown away over it.
Yanındaki adam vurulursa, sen de bu yüzden zımbalanmamalısın.
Away it goes!
Devam edin.
If it slips or falls or gets washed away by rain water, our satellite goes berserk.
Eğer düşer veya yağmur suyuyla ıslanırsa uydu bozulur.
After they had taken him away, it almost kicked my ass, as the saying goes.
"Onu başka yere götürdüklerinde," "neredeyse kıçım tekmelendi, ne demişler."
Just when I think I've got it, visualized it, it just all goes away.
Tam anladığımı sandığımda, canlandırdığımı sandığımda, oracıkta yok oluyor.
If it goes on like this, she will take you away for good.
İşte görüyorsun. Böyle sürerse, tamamen alıp götürecek seni.
It never just goes away.
Kendi kendine gitmez.
It never goes away, does it?
Hiç kaybolmuyor, değil mi?
♪ It changes as it goes. ♪ ♪ On and on away it grows. ♪
devam ettikçe değişir gittikçe büyür
It sometimes never goes away.
Bazen hiç akıldan çıkmaz.
It never goes away.
Asla kaybolmuyor.
- He'll never get away with it. - He just goes too far. One seafood burrito, Apu.
artık daha fazla ileri gidemeyecek çok ileri gitti bir deniz burritosu, Apu
Sometimes if you talk about it, the scary stuff goes away.
Bazen konuştuğun zaman korkunç şeyler uzaklaşır. Hayır.
- He said already to you, Nancy, she goes away and it finished. - As for the Lily...
- Lily konusunda...
- She goes away and it finished.
- Kız gidecek.