English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It was amazing

It was amazing translate Turkish

1,130 parallel translation
It was amazing.
- Muhteşemdi.
- It was. It was amazing.
- Evet, gerçekten güzeldi.
But Rory told me it was amazing. So I felt pretty confident in my recommendation of :
Ama Rory muhteşem olduğunu söyledi bu yüzden bunun güzel olacağından eminim.
- It was amazing.
- İnanılmazdı.
- It was amazing.
- Çok güzeldi.
It was amazing, do not know how much fun it was, I reflected with the windows of cars Until I crash with a mailbox.
Harikaydı. Sürerken çok havalı görünüyordum. Araba camlarında kendi yansımamı görüyordum.
It was amazing.
Harikaydı.
It was amazing
Harikaydı.
- It was amazing!
İnanılmazdı.
It was amazing.
Olağanüstüydü.
It was amazing.
Müthişti.
It was amazing.
Bu hayret verici.
It was amazing!
Çok şaşırdım!
It was amazing how fast it just happened, like, "boom."
İşin daha şaşırtıcı tarafı bunun bir anda gerçekleşmesiydi.
I mean, it was amazing.
Yani inanılmazdı.
It was amazing to me, um... groups that were affiliated with the NRA - groups, you know, people that I call "gun nuts" - writing me and telling me what a horrible thing it was that I had admonished homeowners in our country to be careful about bringing weapons into their home.
Beni en çok şaşırtan silah delileri dediğim USB'yle bağlantılı grupların bu ülkenin insanlarını evlerinde silah bulundurma konusunda uyarmamı... korkunç bir şey diye değerlendirmeleri oldu.
Thanks for breakfast, it was amazing, I love you, I love the bacon.
Kahvaltı içim çok sağ ol. Çok güzeldi. Seni seviyorum.
AND THAT IT WAS AMAZING.
Muhteşemmiş. Daphne muhteşem olduğumuzu söyledi.
And actually, it was amazing.
Gerçekten inanılmaz bir yer.
When I first saw Neil after Father's funeral, it was amazing. We talked all the time. We stayed up all night talking.
Neil ilebabamın ölümünden sonra her gecekalkarkonuşurduk, bazen hiçkonuşmadan sabahı getirirdik.
you didn't think it was amazing?
büyüleyici olduğunu düşünmüyor musun?
I thought it was amazing that the cops didn't bust in and stop her.
Polislerin onu yakalamaması ve durdurmamalarının büyüleyici olduğunu düşünmüştüm.
The thing just dropped in Central Park. It was amazing.
Central Park'ın ortasına düşen şey... cidden inanılmazdı.
It was amazing, Cici.
Muhteşemdi, Cici. Onları çok etkiledim.
I never had that kind of attention before. It was amazing!
Daha önce hiç bu kadar ilgi toplamamıştım.
Yeah, it was amazing.
- Evet, inanılmazdı.
It was amazing
İnanılmazdı
You have to admit it was pretty amazing.
- Olağanüstü bir olaydı.
- It was an amazing night.
- Çok güzel bir geceydi.
It ran smoothly, and the food was amazing.
Güzel geçti. Yemekler inanılmazdı.
I take a victory lap through Bloomingdale's... and it just so happens there was an amazing sale in the men's department.
Bloomingdale'e son bir zafer turu atmak için gittiğimde erkek bölümündeki o inanılmaz indirimleri gördüm.
It was amazing.
İnanılmazdı.
Okay, it's amazing I was able to keep my lunch down just now.
- Tamam, bu harika. - Tam yemeğimi yutmaya çalışıyordum.
Actually, it was kind of amazing.
Aslında oldukça harikaydı.
It's just that, that was really amazing.
Sadece bu, bu gerçekten şaşırtıc?
It was just amazing for about three months, until it turned out that this jerk who had fronted us the lease was actually shining everyone on and...
Üç ay boyunca her şey olağanüstüydü, sonra ortaya çıktı ki kira kontratının peşinatını ödeyen salak aslında herkesi dolandırıyormuş ve...
It's amazing the way she stepped up while I was gone.
Ben gittiğimde işlere el koyması şaşırtıcı.
She was... amazing, and it's like no matter how hard I train, even if I get a handle on this telekinesis thing...
İnanılmazmış. Eğitimim ne kadar zor olursa olsun eğer bu telekinetik şeyini taşıyabilirsem...
It was truly amazing.
Gerçekten inanıImazdı.
It was amazing.
Şaşırtıcı bir şey.
- Nobody has, which is a shame... because she wrote 16 amazing novels, nine plays and there are some who claim... it was Powell who made the jokes that Dorothy Parker got credit for.
Çok yazık, çünkü 16 tane muhteşem roman, 9 oyun yazmış. Hatta Dorothy Parker'ın şakalarının aslında Powell'a ait olduğu iddia ediliyor.
It was the most amazing finish.
En şaşırtıcı bitirmeydi bu.
IT WAS SO AMAZING.
İnanılmazdı.
SHE SAID IT WAS AMAZING.
Harika bir yerde kalmışlar.
It was kind of amazing.
Gerçekten inanılmazdı.
It was an amazing thing that you did.
İnanılmaz bir şeyi başardın.
It's amazing, Chet Collins is so desperate to find out anything about his son... but we can't find one person who noticed Eve was missing.
Chet Collins'in oğlu hakkında herhangi bir şey bulabilmek için çırpınırken bizim Eve'nin kaybolduğunu fark etmiş bir kişi bile bulamamamız şaşırtıcı.
How was the dinner? Amazing 2,500 gay men who care It's, uh...
Sanırım Stan'a eş ziyareti yapmam gerekiyor.
It was only on the air for one season... and yet it had this amazing media and marketing blitz... with lunch boxes and T-shirts.
Sadece bir sezon için yayınlandı ama beslenme çantaları ve tişörtlerden oluşan, hayran olunacak bir medya ve pazarlama patlaması vardı.
God, it was just amazing.
Tanrım, bu harikaydı.
It was an amazing expedition in terms of all of the state-of-the-art technology and engineering we were using, in terms of the camera system.
Kullandığımı en ileri teknolojiler en son mühendislik harikaları ve gelişmiş görüntüleme sistemleri sayesinde şahane bir kşif gezisi oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]