Judgment day translate Turkish
346 parallel translation
Your souls shall burn till Judgment Day!
Ruhlarınız Kıyamet Gününe dek yanacak!
The Day of Wrath, that judgment day,
Gazap Günü, o mahkeme gününde
Here comes Judgment Day.
İşte Kıyamet Günü geliyor.
Very few will be able to show for as much work as you did on Judgment Day.
Mahşer gününde çok azı sizin yaptığınız kadar çok işi... göstermeye muktedir olacaktır.
You have enough stuff to last until Judgment Day.
Kıyamete kadar yetecek eşya götürüyorsun.
You can stay holed up in there till Judgment Day.
Kıyamet gününe kadar orada kalabilirsin.
What, till Judgment Day?
Ne yani, ölene kadar mı?
It's Judgment Day.
Kıyamet Günü.
Judgment Day.
Kıyamet Günü.
I'd like to be standin'with the lambs... and not with the goats... on judgment day.
Koyunlarla beraber durmak istiyorum keçilerle değil hesap gününde.
Sleeping until Judgment Day?
Kıyamet kadar uyursunuz.
Comes Judgment Day!
Kıyamet Günü gelecek!
And Judgment Day is coming!
Ve Kıyamet Günü geliyor!
It's Judgment Day, you sinners.
Kıyamet Günü geldi günahkarlar.
Go down, Moses, there's nothin'that you can say lt's just old Luke and Luke is waiting on the Judgment Day
Kurtar halkımı bayan Musa Söyleyebileceğin hiçbir şey yok Bu sadece yaşlı Luke ve Luke mahşer gününde seni bekliyor
I told you last night, Starbuck, that you had to prepare yourself for this is judgment day.
Sana dün gece söylemiştim Starbuck kendini bu yargı gününe hazırlaman lâzımdı.
Angela, what did you mean by judgment day?
Angela, yargı günü demekle neyi kastediyordun?
I thought it was judgment day!
Kıyamet günü geldi sandım!
I thought it was judgment day.
Kıyamet koptu sandım.
This was not judgment day.
Bu hüküm günü değildi.
You're heading for the judgment day?
Mahşer gününe gidiyorsun.
And by dissecting them, prevent their resurrection whole and perfect on Judgment Day, as decreed by Jesus Christ?
Ve onları parçalayarak, dirilişlerini önlüyorsunuz. Yargı Gününde bütün ve eksiksiz, İsa Mesih tarafından emredildiği gibi.
You'd stop the dead dancing on Judgment Day?
Kıyamet Günü'nde ölülerin dansında ne yapacaksın?
I ain't got till Judgment Day!
Mahşer gününe kadar almıyorum.
So that if tomorrow is our great getting-up morning if tomorrow we have to meet the Judgment Day Heavenly Father, we want You to let our folks know that we died facing the enemy.
Yarın bizim büyük uyanış günümüz olacaksa, yarın Yargı Günümüz olacaksa sevgili Tanrım, halkımızın düşmanla çarpışırken öldüğümüzü bilmesini sağla.
It's being called Judgment Day by...
Kıyamet Günü olduğunu söyleyenler...
On Judgment Day, I am your safety valve.
Mahşer gününde ben de senin emniyet sübapın olurum.
See, see whose judgment day will arrive
Kimin kıyameti gelecek göreceksiniz.
See whose judgment day will arrive
Kimin kıyameti gelecek göreceksiniz.
I require and charge ye both... as ye will answer at the dreadful day of judgment... when the secrets of all hearts shall be disclosed... that if either of you know any impediment... why you may not lawfully be joined in matrimony... ye do now confess it.
Her ikinizden de... en derin sırların ortaya döküleceği... mahşer gününde olduğu gibi cevap verip... yasal olarak evlenmenize engel olacak... bir durum varsa... şimdi itiraf etmenizi istiyorum.
But did you not stand in that box and swear by Almighty God as you shall stand before Him on the great day of judgment that you would tell the truth, the whole truth and nothing but the truth?
Ama siz o kürsüde durdunuz. Ve Yüce Tanrı'nın huzurunda gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğize yemin etmediniz mi?
The day of judgment approaches.
Ahiret günü yaklaşıyor.
He will raise the yoke from the oppressed, right all wrongs, bring a day of judgment upon the evil masters of the world.
Ezilenleri boyunduruktan kurtaracak, tüm yanlışları düzeltecek. Dünyanın günahkar efendileri ahiret gününde hesap verecek.
Do what you will with me. But a day of judgment is coming that will swallow up all evildoers.
Bana ne isterseniz yapın, ama bütün kötüleri yutacak olan ahiret günü yaklaşıyor.
Verily I say unto you, the day of judgment is at hand.
Size söylüyorum gerçekten, hüküm günü geldi.
But, one day, whoever killed him will have to face the same judgment.
Ama, bir gün, onu öldüren de Yüce Yargı önünde olacak.
Oh that, Lord Gilbert will face his fate on the day of judgment, as we all will.
Evet, Lord Gilbert kaderiyle yüzleşecek kıyamet gününde, aynı hepimizin yüzleşeceği gibi.
Yes, he will rise on Judgment Day at the resurrection of us all!
Hepimizin yeniden dirileceği günde!
It's no use looking like the Day of Judgment unless you tell me.
Jenny, ne yaptığımı söyler misin? Lütfen, söyle.
" The Day of Judgment is at hand.
"Kıyamet Günü yaklaştı"
Rest in peace, Margherita, waiting to be resurrected on the Day of Judgment.
huzur içinde yat, Margherita Ahiret günü direleceksin.
Merciful master of the day of judgment.
Kıyamet gününün merhametli efendisi.
And he suffereth this that the resurrection might pass upon all men, that all might stand before him at the great and judgment day. Can't you leave me alone?
Ben yalnız bırakamaz mısınız?
As you will answer at the dreadful day of judgment. The secrets in all hearts shall be disclosed. And if either of you know any impediment -
O ürkütücü günde hesap vereceğinizi hatırlatarak soruyorum herhangi bir engel olduğunu bilen var mı?
I require and charge you both, as you will have to answer at that dreadful day of judgment when the secrets of all hearts shall be disclosed that if either of you know any impediment why you may not be lawfully joined in matrimony ye do now confess it.
Korkunç kıyamet gününde bütün kalplerin sırları açığa çıkacağından yasal olarak beraberliğinizi engelleyecek bir şey biliyorsanız bunu şimdi itiraf etmenizi istiyorum.
By the dreadful day of judgment.
Korkunç kıyamet günü yargılanacağız.
By the dreadful day of judgment, by the face of the unholy majesty,
Yargılanacağımız korkunç günün kutsal ihtişamı adına.
Beware, Bertrande of the day when the dead come for the living the Day of Judgment!
Sakın, Bertrande Ölü olduğun gün geçmek için geleceksin Kıyamet günü!
Day of Judgment.
Kıyamet gününde.
Your day of judgment Will soon be nigh
Hüküm gününe çok az kaldı
That I am guiltless of your father's death... and am most sensibly in grief for it... it shall as level to your judgment appear as day does to your eye.
Babanın ölümünde hiç bir suçum olmadığı... ve büyük acı duyduğum gün gibi ortaya çıkacaktır... Herşeyi öğrendikten sonra kendi yargın buna karar verecek.
days 2668
daybreak 32
daylight 32
daya 50
dayana 20
days left 44
dayna 86
days ago 298
days remain 20
day off 18
daybreak 32
daylight 32
daya 50
dayana 20
days left 44
dayna 86
days ago 298
days remain 20
day off 18
days a year 35
days now 26
day two 29
days later 66
days a week 26
day out 85
day before yesterday 18
day in and day out 25
day one 66
day in 57
days now 26
day two 29
days later 66
days a week 26
day out 85
day before yesterday 18
day in and day out 25
day one 66
day in 57
day by day 66
days and 46
day suspension 16
day basis 16
day weekend 17
day after tomorrow 77
day and night 151
day or night 97
day three 20
day after day 123
days and 46
day suspension 16
day basis 16
day weekend 17
day after tomorrow 77
day and night 151
day or night 97
day three 20
day after day 123