Jump out translate Turkish
1,335 parallel translation
Back up as far as you can go, get a good running start, jump out across.
gelebildiğin kadar geri gel, koşarak öbür tarafa atla.
He's going to jump out from somewhere, and try to scare me.
Birşeyler yapıp, beni korkutmaya çalışıyor.
Like someone hits you in the head and your eyes almost jump out your skull!
Biri kafana vuruyormuş ve gözlerin neredeyse yerinden çıkacakmış gibi.
Please don't jump out from behind anything.
Lütfen bişeylerin arkasından fırlama.
The containers will sink. We can't jump out of a plane, can we Peter?
Konteynır batacaktır ve biz uçaktan atlayamayız, Peter.
Yeah, well... Can't we jump out of a plane?
Martin'in dediği gibi giden bir uçaktan atlayamayız.
So, you guys, uh, jump out the chopper - and use a net to snare dragons?
Öyleyse sizler helikopterden atlayıp ağlarla ejderha mı yakalıyorsunuz?
I've been giving one every day for seven months. It's no big thing, like you can jump in and then jump out again.
Sanki bu önemli bir şey değilmiş gibi davranıyorsun.
Jump out the window, or live by the rules that she died by.
Pencereden atlamalı ya da onun öldüğü kurallarla birlikte yaşamalıydım.
He'd pull up in his police car, jump out chase me up a fence, beat me down, kick me...
Beni zorla arabasına götürdü, dışarı attı.. Takip edip çitten atlamamı ve kavga etmemizi istedi.
Jump out! I can't do this!
- Yapamam!
If you could get that guy to take his shirt off... Right. Yeah, and throw his cellular phone at the police as they come through the door, try to jump out that window, then we'd have a show.
Adamın gömleği çıkarılsa cep telefonunu polise atsa, pencereden kaçmaya çalışsa o zaman gerçekten iyi bir program olur.
And if he wants to jump out the window, do we let him?
Camdan aşağıya atlamak istese, bırakacak mıyız?
- Let's jump out.
- Atlayalım.
If you have, such to that window you want to jump out.
Eğer hani şöyle Pencereye gidip Dışarı atlamak istersen.
It's not like I'd jump out of an airplane without a parachute.
Bir uçaktan paraşütsüz atlayacak değilim ya.
- To jump out the window?
- Pencereden atlamak için mi?
"Oh, give me that right now before I jump out of my skin"?
"Oh, ruhum bedenimden çıkmadan önce şunu bana ver" mi?
" Jump out of an airplane.
" Uçaktan atlamak.
If we jump out a second before the train squashes the car, we can start new lives as circus people.
- Bilmiyorum, sekiz ya da dokuz. Ne yapacağız?
I jump out.
Önüne çıkıyorum.
Why do you have to jump out and scare me all the time?
Niye hep aniden sıçrayıp beni korkutman gerekiyor?
I don't jump out and scare you.
Aniden sıçrayıp korkutmuyorum ki.
For next exercise, put hands on hips, jump out window, and go tell parents to stop wasting my time with failure child!
Sıradaki çalışmamızda, ellerini kalçalarına koy, şu pencereden dışarı atla, sonra da anne ve babana beceriksiz çocuklarıyla vaktimi harcamamalarını söyle!
What, he's supposed to just jump out after her?
Ne yani, peşindan atlaması mı lazım illa?
And just like a commie... it can jump out and attack you at any moment. - ( Kitty ) Red, honey!
Aynı bir komünist gibi her an zıplayıp size saldırabilir.
Didn't he jump out of a hotel window?
Otel penceresinden atlamamış mıydı?
I mean, all they ever had to do before was just jump out and go
Tek yapmaları gereken şey dışarı zıplayıp gitmekti.
- Jump out!
- Atladı!
"I can't jump out with my unit because my tummy hurts."
"Midem ağrıdığı için ekiple gelemeyeceğim."
What, and let you start yapping out at all the other maids so that they can come over and jump on the car?
Tabii, senin diğer hizmetçilere bağırmana müsaade edip onların arabanın üzerinde tepinmelerine izin vereyim?
BUT YOU GOT TO GET OUT THERE AND JUMP BACK OUT ON THAT HORSE.
Ama önce dışarı çıkıp şöyle bir etrafı kolaçan etmelisin.
Jump down inside and take out the two robot guards, pop-pop!
Aşağıya atlayıp iki robotuda dışarı çıkart.
It was as if he was just waiting to jump in... and make a fool out of me.
Orada öylece beni aptal yerine koymak için... fırsat kolluyordu adam.
They asked me if I wanted to get electrocuted or injected. I was like, "Wait a minute. " What say I jump out of an airplane what's on fire,
Bir saniye bekle dedim, bir uçaktan atlasam ne farkeder.
They say "jump," and you pull out the trampoline.
Şunu demek istiyorum, sana atla diyorlar ve sen tramboline tırmanıyorsun.
Betty, jump the system and find out where they put it.
Betty, sisteme gir ve nereye koyduklarını bul.
So then that little hairy black one pulled out a rope and told me I could jump over it.
Sonra o kıllı bücür bir ip çıkardı ve üzerinden atlayabileceğimi söyledi. Atlamak için bayan.
Yeah, jump right on that plane and get the fuck up out of here.
Uçağa atlayıp gidelim.
I knew that nothing had happened, that it was a bluff, because the other women didn't jump out of the windows.
- Tüfekler nerede? - Yoldalar. Yoldalar, geliyorlar.
Dad, listen, you can't just call me out of the blue and expect me to jump.
Baba dinle, beni lak diye arayıp atlamamı bekleyemezsin.
And then suddenly, all that anger starts to flood back in until all you wanna do is just jump down off that pulpit and rip out his still-beating heart.
Hayat komik değil mi? Evet, evet komik.
Jump directly to throwing you out on your thick, meaty head because you know what?
O kalın etkafandan geçenleri direkt olarak söyle çünkü biliyor musun?
I have seen perps that could shoot electricity out of their hands who'd jump 10 stories and land on their feet.
Ellerinden elektrik çıkartan suçlulardan tut 10. kattan ayağı üzerine inenler gördüm.
- I have to jump right out.
- Benim gitmem gerekiyor.
So when Logan asks you to go get his poetess friend Asha out of jail, you jump at the cha...
Demek, Logan şair dostu Asha'yı hapisten getirmeni istese, sen...
What guarantee do I have that these duranium pins won't fly out the instant we jump to warp?
Worp'a geçtiğimiz zaman... bu duranium iğnelerinin uçmayacağı ne malum.
If we can't find it, we'll follow Dean to work... hide behind the cantaloupes, jump him, blind him... and he'll never find out.
Olur da bulamazsak, Dean'i iş yerine kadar takip eder kavunların arkasına saklanır ve onu kör ederiz.
Hey, man, you gonna need some help, or can you jump your way out?
Yardıma ihtiyacın var mı, yoksa geri zıplayabilir misin?
You done had the stick-up, then the jump-out.
Önce soyulduk, sonra polis peşimize düştü.
You know, with the jump-out, Omar, all that shit.
O Omar'ın olayını hatırlıyorsun.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299