Know what it is translate Turkish
9,278 parallel translation
People say I'm dangerous, I don't know what it is.
İnsanlar tehlikeli olduğumu söyler, tehlike nedir bilmem.
I don't know what it is, or where it opens, but I know Greg wouldn't have wanted them to have it.
Bunun ne olduğunu ya da nereyi açtığını bilmiyorum ama Greg'in bunu bulmalarını istemeyeceğini biliyorum.
I don't know what it is. Maybe I just don't know my own power.
Nedir anlamıyorum, belki de kendi gücümün farkında değilim.
Does anyone know what it is?
Bunu kimse biliyor mu?
You do not even know what it is that you do know.
Bildiğini bile bilmiyorsun.
I know what it is, because I've been waiting for it since that kid graduated, and you are not gonna live with him.
Ne olduğunu biliyorum, çünkü o çocuk mezun olduğundan beri bekliyorum. Ve hayır, onunla birlikte oturamazsın.
You know what it is?
Ne olduğunu biliyor musun?
I do not, but I would like to know what it is.
Hayır ama neden böyle olduğunu öğrenmek isterim.
There's no need because I know what it is.
Gerek yok çünkü ne olduğunu biliyorum.
I know what it is.
Ne olduğunu biliyorum.
You know what it is.
Ne oldugunu biliyorsun.
I don't know what it is about them.
Bunu neden yaptığımı bilmiyorum.
I don't know what it is.
Ne olduğunu bilmiyorum.
You know what it is, of course.
Ne olduğunu anlamışsın tabii.
We don't know what it is.
Ne olduğunu bilmiyoruz.
But you should know what it is that you're leaving.
Ama geride bıraktığınızın ne olduğunu bilmelisiniz.
If they did something to me, I want to know what it is.
Eğer bana bir şey yaptılarsa,... bunun ne olduğunu bilmek isterim.
Do you know what it is?
Ne olduğunu biliyor musun?
Yeah, I know what it is.
Evet, ne olduğunu biliyorum.
You know, this is it. This is what we wanted.
Bu hep istediğimiz şey işte.
Look, all I'm saying is it would be a hell of a shame to cancel the wedding now based on what we know.
Bak, söylediğim tek şey bildiğimiz şeylere güvenerek bu düğünü iptal etmek çok utanç verici olurdu.
What is it? I know you.
Bundan daha iyi olduğunu biliyorum.
I don't know what he ingested but my guess is it was a rapid-onset, ultra short-action barbiturate.
Ne yediğini bilmiyorum fakat tahminim hızlı başlangıçlı ultra kısa tesirli yatıştırıcı.
You see, what I know is your boss seems to think all it takes to impress Joan Walsh is getting Donna to make a fancy dinner reservation, but I'm going to impress her with so much legal domination
Bildiğim şey patronunun Joan Walsh'ı etkilemek için gereken tek şeyin Donna'nın şaşaalı bir yerde rezervasyon yapması olduğunu düşündüğü ama onu o kadar fazla hukuki hakimiyetle etkileyeceğim ki gecenin sonunda söyleyebileceği tek şey
It is of great importance that we know now what is in your heart, Debbie.
Şu anda kalbinden neler geçtiğini öğrenmek bizim için çok önemli, Debbie.
Clearly, you know what this thing is, and you're not surprised I'm inside it.
Belliki bu şeyin ne olduğunu biliyorsun, ve beni içinde gördüğüne şaşırmadın.
Do you know what time it is now?
Şimdi saat kaç biliyormusunuz?
It's like I don't even know what a wedding table is anymore, you know?
Düğün masasının ne olduğunu bile bilmiyorum artık.
I don't know what's ailing you, son, but whatever it is, you leave it here at camp.
Ama ne olursa olsun, Ben, evlat hasta ne olduğunu bilmiyorum kampta burada bırakın.
I don't know what kind of bullshit that is, but it's a threat.
Ne tür bir saçmalık olduğunu bilmiyorum ; ama bu bir gözdağı.
But it's true, it's true- - sex is better when you, you know, you know the other person's rhythms, what they like, which leg they can put behind their head.
Ama doğru. Sevişmek karşındakinin ritmini, neyi sevdiklerini hangi ayağını ensesine koyabildiğini bilince daha güzel.
I know exactly what this is. I've got it.
Ne olduğunu şimdi anladım.
You know what, despite the fact that our partners could be in serious trouble because of you, it is... it is a new year.
Arkadaşlarımızın senin yüzünden tehlikede olabileceği ihtimali bir yana bu... Bu yeni yıl, anladın mı?
Our customers want to know who is Apple and what is it that we stand for.
Müşterilerimiz Apple'ın kim olduğunu ve ve neyi temsil ettiğimizi bilmek istiyor.
Well, you know what, I know where it is now because of you.
Şimdi sayende yerini biliyorum işte.
You know what it's like when the only thing you can think of from the second you wake up in the morning until you medicate yourself to sleep at night is hate?
Sabah uyandığın andan gece kendini... ilaçlarla uyutana kadar hissettiğin... tek şeyin nefret olması nasıl birşey bilir misin?
Yeah, it is. But, um, here's what you need to know : She's still pretty raw about it.
Evet, öyle ama acısının hala taze olduğunu bilmen gerekiyor.
- I don't know what this hurtful liar is trying to prove, but we can all agree it's pathetic.
Bu yalancı neyi ispatlamaya çalışıyor bilmiyorum. Ama kabul edelim, yaptığı şey zavallıca.
Well, tell you what, uh, is there any way I could take you out again and, you know, uh, be so honest with you that it scares the hell out of you?
Bak ne diyeceğim, seninle tekrar çıkabilmemin ve.. ... seni korkutacak kadar dürüst olmamın bir yolu var mı?
So I don't know what you need to do to get your shit together, but whatever it is, I need you to do it now.
Kendini toplamak için neye ihtiyacın olduğunu bilmiyorum,... ama o her neyse şimdi yapman gerekiyor.
One that I'm not prepared to make until we know that this is what it's about.
Ne olduğunu tam olarak anlayana kadar ne yapacağımıza karar veremeyeceğiz.
We don't know if what Reddington alleges is true, and until we can confirm his allegations, until we find the proof, the only people who would benefit from the Fulcrum being publicized are the criminals it identifies.
Reddington'ın iddiaları doğru mu bilmiyoruz ve iddialarını doğrulayana kadar, kanıtı bulana kadar Mesnet'in halka açıklanmasından yarar sağlayacak tek kişi kanıtın tanımladığı suçlular.
Well, if you want to know what this place is about, you have to know about the man who built it- -
Buranın nasıl bir yer olduğunu öğrenmek istiyorsan önce burayı inşa eden adamı tanıman gerek.
Do you know how embarrassing it is when your friend asks what time you're going home and your mom doesn't even answer the phone?
Arkadaşın eve ne zaman döneceğini sorduğunda annenin telefonda cevap verememesi ne kadar utandırıcı bir şey biliyor musun?
My only regret is that she won't know what's coming and who's giving it to her.
Tek pişmanlığım başına neyin kimden geldiğini bilmemesi olacak.
It's not possible. You've lived in my hotel long enough to know that what is impossible becomes... very possible here. MARCH :
Buna imkan yok.
I know that it's all bonkers but, you know, when YOU think about it, one thing keeps snagging in your mind. What is it?
Biliyorum hepsi saçmalık ama düşününce aklına takılıp duran bir şey var.
And it makes a fella think, because you know what, if all I have to do to survive is tweak the future a bit, what's stopping me?
Bu da beni düşündürdü biraz çünkü hayatta kalmak için yapmam gereken tek şey geleceği bir çimdik değiştirmekse beni ne durdurabilir ki?
So when something good is right in front of you, or next to you, you self-sabotage because you wouldn't know what to do with something good if you had it.
Sonra iyi bir şey önüne çıktığında ya da yanına ; kendini sabote edersin çünkü eğer iyi bir şeye sahip olursan ne yapacağını bilemezsin.
Do you know how fucking hard it is, hearing from everyone where you are and what you're up to?
Bunun ne kadar boktan olduğunu biliyor musun, herkesten senin nerede olduğu, neler yaptığını sormalarını dinlemenin?
They just don't know what is, or how bad it's going to be.
Sadece ne olduğunu ya da ne kadar kötü olacağını bilmiyorlar.
know what i'm saying 125
know what i'm sayin 29
know what that means 36
know what this is 16
know what 656
know what that is 21
know what i mean 310
know what i think 31
what it is 139
it is 11007
know what i'm sayin 29
know what that means 36
know what this is 16
know what 656
know what that is 21
know what i mean 310
know what i think 31
what it is 139
it is 11007
it is good 116
it is done 137
it is me 119
it is mine 58
it is not okay 24
it is what it is 220
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is beautiful 109
it is done 137
it is me 119
it is mine 58
it is not okay 24
it is what it is 220
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is beautiful 109