English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Know what i mean

Know what i mean translate Turkish

12,463 parallel translation
~ Well, you know what I mean. It's a lot of work.
- Demek istediğimi anladın.
- You know what I mean.
- Ne demek istediğimi biliyorsun.
You know what I mean?
Demek istediğini biliyor musun?
Total pain in the ass, if you know what I mean.
Ne demek istediğimi biliyorsanız, tam bir baş belası.
Just to fill up space. Know what I mean?
Sadece boşluğu doldurmak için.
More arty than sporty, if you know what I mean.
Spordan ziyade sanata düşkün. Anlarsın işte.
Or maybe he told her to testify against him to save her, you know what I mean?
Ya da belki aleyhinde ifade vermesini o istemiştir. Onu kurtarmak için. Anladın mı?
You know what I mean?
Anlıyor musun? Aleyhine ifade verdi.
You know what I mean... I've had him longer.
- Ne dediğimi biliyorsun, senden çok benimle kaldı.
- Me neither. He smokes those skinny cigarettes and doesn't wear socks, if you know what I mean.
Şu ince sigaralardan içiyor, çorap giymiyor, anlarsın ne türden olduğunu.
You know what I mean.
Anlıyorsun ya?
They may not be illegal, but, uh, that doesn't exactly make them legal, if you know what I mean.
Yasadışı olmasalar da tam olarak yasal olmuş olmuyorlar. - Sanıyorum anlamışsınızdır.
- You know what I mean?
- Ne dediğimi anladın mı?
I think you know what I mean when I say Mr. North Korea.
Bence, Bay Kuzey Kore dediğimde, ne demek istediğimi anlarsın.
Party supplies, if you know what I mean.
Parti malzemeleri, ne demek istediğimi biliyorsun.
Kinda helped me get my position, if you know what I mean.
Fikrimi oluşturmamda bana yardım etti, ne demek istediğimi anladıysan.
You know what I mean.
Ne dediğimi biliyorsun.
Anyway you know what I mean, you just um... much improved.
Neyse anladın sen beni. Şimdi daha iyisin.
You know what I mean.
- Ne demek istediğimi biliyorsun.
I think you know what I mean.
Sanırım ne demek istediğimi anladın.
Know what I mean?
Demek istediğimi anlıyor musun?
You know what I mean?
Biz bir aile gibiyiz. Anladınız mı?
You were singing Take That, but I know what you mean.
Take That'i söylüyordun ama demek istediğini anladım.
I mean, why... why delay saying what I know in my heart?
Yani neden sana karşı olan duygularımdan vazgeçeyim ki?
Yes, I know, but now your dream is a reality. Uh, what do you mean?
Evet ama şimdi hayalin gerçek oldu.
I don't know what you mean, Mrs Patmore.
Ne ima ettiğinizi anlamıyorum Bayan Patmore.
I don't know what you mean.
Ne demek istediğini anlamıyorum.
Look, I don't know why these markings were given to me or what they mean.
Bak, bu işaretlerin bana niye verildiğini ve ne dediklerini bilmiyorum.
I am sure I do not know what you mean, Sire.
Ne demek istediğinizden emin değilim, efendim.
I don't know what you said to Ivan Turing, but he has reconsidered his donation, which could mean a new wing.
Ivan Turing'e ne söylediğini bilmiyorum ama adam yeni bir ek bina anlamına gelen bağışını yeniden düşünecek.
I don't know what you mean. I'm just...
- Ne demek istediğini bilmiyorum.
What i mean to say is that I know where people expect me to go.
Demek istediğim insanların beni nerede beklediklerini biliyorum.
I mean, I don't... I don't know what you're capable of anymore.
Artık neyi yapıp neyi yapamayacağından emin olamıyorum.
So you wanna know what this cat's next move is, right? Yeah. I mean, if it was you, what would you do?
Kedinin bir sonraki adımını bilmek işitiyorsunuz öyle mi?
I was concerned that if you knew about my illness, you'd feel compelled to do the right thing and tell the board, and you know what that would mean.
Eğer hastalığımı bilseydin, kaygılanır, ve doğru olan şeyi yapmaya mecbur hissederdin, ve de bunun ne anlama geldiğini biliyorsun.
I know what you mean.
- Anladım ben seni.
Yeah, I do. I know what you mean.
- Evet, anlıyorum.
I'll know what you mean.
Ben ne demek istediğini anlarım.
I mean, I do... I know what I should do, but... I don't know.
Ne yapmam gerektiğini biliyorum ama bilmiyorum.
I mean, Jackson, if you were here, you'd know what I'm talking about.
Burada olsaydın ne demek istediğimi anlardın Jackson.
I don't know what to say. I mean, I don't know if they're ever coming back.
Geri gelip gelmeyeceklerini bile bilmiyorum.
I mean, here we are in this phase of our life and everyone expects us to know exactly what we're going to do next, but we don't.
Yani, herkes gelecek hayatımızda, neler yapacağımız hakkında yorum yapıyor. Ama sonuçta hayat bizim hayatımız.
I know what you mean.
Demek istediğini anlıyorum.
But I mean, she seems to know what she's doing.
Ne yaptığını bilmişe benziyordu.
I mean, I don't know what to say.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
I mean, it didn't matter much till what... I don't know... 5th grade, maybe?
Bu tür şeyler beşinci, altıncı sınıfa kadar hiç önemli değildi.
Well, I mean, I guess there's no way I'll ever really know what it's like to be in your shoes, so...
Sanırım senin yerinde olmak nasıl bir şey, hiçbir zaman bilemeyeceğim.
- I don't know what you mean.
- Ne demek istediğini bilmiyorum.
I mean the killing part, you know what? I... I get that.
Öldürme konusunu anlıyorum aslında.
Well, what do you mean you know what I'm going to say?
Ne demek ne diyeceğimi biliyorsun.
I mean, I don't know what I'm gonna do for money now.
Para kazanmak için ne yaparım bilemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]