English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Last day

Last day translate Turkish

3,893 parallel translation
We do know that he had some blue - berries and some meat on his last day.
Son gününde biraz yaban mersini ve et yediğini biliyoruz.
Yeah, it's, it's her last day filming.
Evet, bu onun çekimdeki son gecesi.
It's your last day.
Bu, son günün.
I told him it was the last day of filming and that we'd meet Him there when we're done in the park.
Bu gecenin çekimlerin son gecesi olduğunu ve işimiz bittiğinde onunla parkta buluacağımızı söyledim.
You know, considering its our last day and all.
Son gün olması, falan, güzel olurdu.
Today's my last day.
Bugün son günüm.
Look, I wanna have one final decent last day here, okay?
Bak, burada son gün iyi bir final yapmak istiyorum, tamammı?
It's our last day.
Bugün son günümüz.
On his last day, Karl told me a stupendous secret.
Karl son gününde bana çok şaşırtıcı bir sır verdi.
It's the last day of school, and Mom says I'm free to express myself.
Okulun son günü. Annem kendimi özgürce ifade etmemi söyledi.
Have the best last day of school, my gorgeous children!
En güzel son okul gününü yaşayın harika çocuklarım!
Yeah, last day of school, Greg.
Evet, okulun son günü, Greg.
- Have the best last day, okay?
- En güzel son günü yaşa.
You think just because it's the last day of school, you can sit and socialize the entire period?
Okulun son günü diye oturup laklak yapabileceğini mi sanıyorsun?
Tomorrow is the last day of Ramleela.
Yarın, Ramleela'nın son günü...
Welcome to the last day of Ram-Leela ( The festive play ).
Ram-Leela'nın ( festival ) son gününe hoş geldiniz.
Today is the last day of the deadline issued by the Peoples Movement!
Bugün halk harekatının verdiği son tarih.
Friday is my last day in the store!
Cuma mağazadaki son günüm!
- I thought it was my last day.
-... buradaki son günüm sanmıştım.
Look, the day I go in with this... that's the last day of my career, all right?
Bak, bunu bildirdiğim gün... kariyerim sona erer, tamam mı?
- To get one last day with it.
- Onunla son bir gün geçirsin diye.
I've arranged a small surprise for indulging your poor old mother on the last day of your summer vacation.
Zavallı Annene yaz tatilinin son gününde hoşgörü gösterdiğin için küçük bir sürpriz hazırlamıştım.
Our grandfather died on the last day of the war.
Dedemiz savaşın son gününde öldü.
So, your last day in India.
Ee Hindistan'daki son günün...
Today's the last day to have some fun.
Bugün biraz eğlenmek için son gün.
'Hattie Sutton. The 14-year-old schoolgirl has not been seen since she left home'on Monday morning, to take part in the local May Day celebrations. Hattie was last seen...'
14 yaşındaki kız öğrenci pazartesi sabahı yerel Mayıs Bayramı kutlamalarına katılmak için evden çıktığından bu yana görülmedi.Hattie en son kırmızı bir bisiklet... sürerken ve çiçek süslü tacıyla Mayıs Kraliçesi kostümü giyerken görülmüştü.
14-year-old Hattie was last seen on her way to a traditional May Day parade, where she was due to act as May Queen.
14 yaşındaki Hattie, en son Mayıs Kraliçesi olarak görev yapması gereken geleneksel Mayıs Bayramı geçit törenine giden yol üzerinde görüldü.
You won't last longer than a day.
- Bir günden fazla dayanamazsın.
I fought beside the last dragon on that day, Your Grace.
O gün, son ejderin yanında savaştım majesteleri.
In the last two accounts, we're only an hour different but it's another day.
Son iki seferde, sadece bir saatlik fark vardı ama başka bir gün demek.
I've come into this office every day at 7 : 00 sharp for the last 27 years.
27 senedir bu ofise saat tam 7.00'da geliyorum.
I heard you saved the day last night.
Dün akşam günü kurtarmışsın.
The day the last leaf falls is the day I will breathe my last.
Son yaprak düştüğü gün ben de son nefesimi vereceğim.
Last night, when I looked into his eyes, like I have every day for the last 12 years, was the first time I didn't recognize him.
Dün gece gözlerine baktım... son 12 yıldır her gün yaptığım gibi... ama ilk kez onu tanıyamadım.
When was the last time you went a day without it?
Ne zaman onsuz bir gün gitti son ne zaman oldu?
The last time I saw a Lanner was the day my mother disappeared.
Bir Bıyıklı gördüğüm son gün annemin kaybolduğu gündü.
Another day, Orc scum and I would bleed you like the filthy pig you are.
Karşılaştığımız başka bir gün, seni domuz gibi boğazlayacağım.
One day last year, I prayed to God that she would die.
Geçen sene bir gün, onun ölmesi için Tanrı'ya dua ettim.
Those people won't last a day.
Bir gün bile hayatta kalamazlar.
They chose me when I was a baby, the day the last Queen of Years died.
Ben bebekken, diğer Yıllar Kraliçesi öldüğünde seçtiler beni.
Did you know that... if you take every single person killed in a terrorist act around the world in the last 20 years and you add to that all the lives lost in the Middle East since 1967, the Six Day War,
Biliyor muydun son 20 senede terörist eylemlerle öldürülmüş insan sayısına baktığında,... ve bu can kayıplarına Orta Doğu'da...,... Arap
And for the last time because the next day, with the Revolution, they cut off his head!
Çünkü ertesi gün kellesini kesip devrim yaptık.
But first the other day, when we met, do you remember what I said?
Ama önce, geçen gün karşılaştığımızda, ne dediğimi hatırlıyor musunuz?
Abed, you ready for our last first day of school?
Abed, son "okulda ilk gün" ün için hazır mısın?
But the image made on this day will be the last official portrait ever taken of the 16th president of the United States.
O gün çekilen fotoğraf... ABD'nin 16. başkanının son resmi portresi olacak.
TO BE HONEST, I'D PUT MY DICKEY ROLL UP AGAINST YOUR NIPPLE TARTARE ANY DAY.
Aslında bir gün senin çiğ göğüs ucunla benim minik kuş dürümümü karşılaştırmak isterdim.
She's been here every day for the last few weeks.
Son birkaç haftadır her gün buradaydı.
I remember. His last few weeks, he came here every day.
Son birkaç haftasında her gün buraya geldi.
A monk will not last a day in these mountains.
Bir rahip bu dağlarda bir günden fazla dayanamaz.
When's the last time you took a day off?
- En son ne zaman izin yaptın?
For the last five years, in Chicago.
Son beş yıldır Chicago'dayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]