English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Little bro

Little bro translate Turkish

228 parallel translation
In the brotherhood, everybody speaks informally. Didn't you know, little bro?
Her şeyi defalarca tekrarlamak gerekir.
- But it's mine, little bro.
- Onlar benim, küçük kardeşim.
Don't get angry little bro-in-law, don't!
Kızma küçük enişte kızma canım.
Little bro-in-law, how is Kasim is doing?
Küçük enişte, Kasım nasıl, iyi mi?
Don't hold little bro-in-law!
Tutmayın küçük enişteyi.
I mean, she thinks of me as her dorky little bro...
Yani, beni küçük bir dümbük kardeş olarak görü...
Hang on, little bro.
Bekle birader.
That's the way it is, little bro.
Bu işin yolu yordamı budur küçük kardeşim.
Don't worry, little bro.
Endişelenme küçük kardeş.
It was a present for my little bro.
Kardeşime Noel hediyesi almıştım.
You looking for tickets, little bro?
Bilet mi bakıyorsun kardeş?
Hey hey hey, you gotta wake up here, little bro.
Uyanman gerekiyor, küçük kardeşim.
[DOORBELL RINGS] Little Bro time.
Kardeş zamanı.
That's three for little bro.
Küçük kardeş 3 oldu.
Grab that guy's tie, little bro.
Şu herifin kravatını bana uzat, küçük kardeş.
Hey, little bro', what brings you here?
Selam küçük kardeşim. Seni buraya getiren nedir?
Your little bro can't be beat in the pipeline.
Küçük kardeşin boru hattında yenilemez.
So, you're still my little bro, right?
Hala benim küçük kardeşim misin?
JJ, Earl, Zach, and my little bro Timmy, and this is called...
JJ, Earl, Zach, ve küçük kardeşim Timmy,..
So I thought I'd come by and say hey to my little bro.
Ben de gelip kardeşime bir merhaba diyeyim dedim.
What? A guy can't stop by and say hey to his little bro?
İnsan kardeşine bir merhaba diyemez mi?
What's up, little bro?
Naber, küçük kardeş?
Hey, little bro, what's going on?
Alo, birader, ne var ne yok?
Don't be a tattletale little bro
Gammazcılık yapma küçük kardeşim.
- Well, good night, little bro'.
- İyi geceler, küçük kardeş.
No one beats my little bro!
Kimse benim küçük kardeşimi yenemez!
- little bro's joining the family business.
- küçük kardeş aile mesleğine katılacak.
Steve's gonna have some competition now... because little bro's joining the family business.
Steve'in artık bir rakibi olacak... çünkü küçük kardeş aile mesleğine adım atıyor.
Guess little bro's quitting the family business.
Sanırım küçük kardeş aile mesleğinden ayrılıyor.
Well, you're a good little bro, kid.
İyi bir kardeşsin, evlat.
The plan continues, Little bro.
Plan işliyor, kardeşim.
You have well worked Little bro.
Kemerini tak kardeşim.
Make a wish, little bro
Bir dilek tut kardeşim.
Hey, to my little bro's first rig dive, huh?
Küçük kardeşimin ilk dalışına, ha? Şerefe.
My little bro's first rig dive, huh?
Küçük kardeşimin ilk tüplü dalışı, ha?
We can go back to the Gate now, Little Bro!
Şimdi okula geri dönebiliriz küçük kardeşim!
Look, don't be like that, little bro.
Böyle yapma küçük kardeşim.
Calm down, little bro.
Sakin ol, kardeşim.
My little bro is worried about me. Maybe a little.
Profesör Grant, çok üzgünüm.
What's mine is yours, little bro.
Benim olan senindir kardeşim. Bunu biliyorsun.
Isn't she a little young for you, bro?
Senin için biraz fazla genç değil mi dostum?
Say, bro... a little privacy.
Baksana... özel görüşüyoruz.
"I'm sorry, bro, my wife's... " going to be a little tired when she gets home tonight. Here's 20 bucks.
Al sana 20 dolar, otoyolda ki otele mi git diyeyim.
Look, I know a little while ago you were floating in deep space in your street clothes, and I know you're going through some stuff because of it, but we're in deep guano here, bro, we need your help.
Bak, bir süre önce sokak kıyafetinle uzayda yüzdüğünü biliyorum ve bu yüzden bunun peşine düşmeyeceğini de biliyorum. Ama burada b * kun içine battık kardeşim ve yardımın gerek.
So in front of that little Chinese girl you try to act like a man eh bro?
Kızın önünde cesur davranmaya çalışıyorsun.
Have a Little Bro.
Küçük bir kardeşim olacak.
Got a little problem, bro.
Küçük bir sorun var kardeşim.
"You were a little ruffian, and you're still the same, bro..."
Küçükken kabadayıydın, hala aynı görünüyorsun.
Hey, it's a little late to be buzzing me, bro.
Dostum, kapıyı çalmak için biraz geç.
Little or not, we gotta let the girl go and get this shit over with, bro.
Az veya değil, kızı bırakalım ve buradan defolup gidelim dostum,
I can see why Caitlin thinks you're a little odd, bro.
Caitlin'in seni garip görmesi gayet doğal ahbap.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]