May translate Turkish
144,492 parallel translation
May we meet again.
Tekrar buluşalım.
When it does, there may not be anyone left to hunt for.
Geçtikten sonra da yakalayacak kimseyi bulamayabiliriz.
Others may be distracted by what's happening today, but not me.
Bugün olanlar başkalarının dikkatini dağıtsa da ben pürdikkatim.
In regards to last night, you may have heard that there was some internal disagreement.
Dün geceye gelince, bazı iç anlaşmazlıklar oldu.
May I ask why?
- Nedenini sorabilir miyim?
I need a partner, not a loose cannon.
Bana partner lazım, serseri mayının teki değil.
I mean, he may be new to the Senate, - but he's no virgin.
Senato'da yeni olabilir ama yeni yetme değil.
And you may have the majority in the Senate, but may I remind you that the country recently elected a House that is almost a third Independent.
Ayrıca Senato'da çoğunluğa sahip olsan da unutma ki bu ülke, son seçimde neredeyse üçte biri Bağımsız olan bir Meclis oluşturdu.
Now, I may be new to the Hill, but so is everybody else.
Saray'a yeni olabilirim ama buradaki herkes öyle.
Look, I know we go back a long time, and I may lean toward the center, but this is politics.
Biliyorum, mazimiz eskilere dayanıyor ve ben de ortacı sayılırım ama siyaset bu.
I'm just saying there may or may not be a pool going in the lower press.
Basında bazı dedikodular dönüyor olabilir yani.
If you can't find your spine on this... I may just run for the damn seat myself.
Bunu da yapacak cesaretin yoksa seçime senin yerine ben gireyim daha iyi.
May I also say how much I admired your stance on the gun-control bill.
Silah kontrolü yasası için sergilediğiniz duruşu takdir ettim.
I think it's time that we consider that this person may still be active.
Bence bu kişinin hâlâ hayatta olduğu ihtimalini değerlendirmeliyiz.
He may have detonated it deliberately.
Bilerek patlatmış olabilir.
It may not be possible to save her.
Onu kurtaramayabiliriz.
They are Russian-made land mines, 300,000 of them, flooded the market after Russia pulled out of Afghanistan.
Rus yapımı kara mayınları. Rusya, Afganistan'dan çıktıktan sonra piyasada 300.000 tane peydahlandı.
Browning Reed bought them, legally, and used them for our Demining training.
Browning Reed onları yasal olarak aldı. Mayın temizleme eğitimlerimizde kullandık.
This person may still be active.
Bu kişi hâlâ hayatta olabilir.
There may be little hard evidence here for you to investigate, but there is a lifetime of public service to consider.
Burada inceleyebileceğiniz bir miktar somut kanıt olsa dahi karşısında kamu hizmetine adanmış koca bir ömür var.
You may have just given me an idea, Aaron.
Bana bir fikir verdin sanırım.
You know, we may have different styles, Tom, but I think that's what makes us a good team.
Farklı tarzlarımız olabilir Tom ama bizi iyi bir ekip yapan da bu bence.
May I remind the new American president that when he initiated a mission to capture Majid Nassar in Algeria, we allowed him to use French airspace.
Yeni Amerika başkanına hatırlatmak isterim ki kendisi Fas'ta Majid Nassar'ı yakalamak için operasyon yaparken Fransız hava sahasını kullanmasına izin verdik.
He may have sent me a photo.
Fotoğraf atmış olabilir.
You may have salvaged some credibility with NATO for the time being, but we're gonna have a whole new firestorm waiting for us when we land.
Şimdilik NATO karşısında güvenilirliğinin birazını kurtarsan da indiğimizde bizi bambaşka bir yangın bekliyor olacak.
And even though the fabric of America may have been frayed by their violence and hatred, I stand here rejoicing in the fact that it was never torn.
Amerika'nın bünyesinin, şiddet ve nefretleriyle sarsılsa dahi asla yıkılmadığını bilmenin sevinci içindeyim.
There may be another way.
Başka bir yolu olabilir.
I may have done a little snooping around the Jane Doe files last time I paid you two a visit.
Geçen sefer sizi ziyaret ettiğimde birazcık Jane Doe dosyalarını karıştırmış olabilirim.
It is our duty to remain healthy so that we may contribute to our new community.
Sağlıklı kalarak yeni topluluğumuza katkı yapmak bizim görevimizdir.
Now some people may choose, uh, not to repair the hole, and treat it with medication.
Bazı doktorlar bu delik için, ameliyatı önermeyip, ilaç tedavisini önerirler.
And it seems he may have actually listened to me.
Görünüşe göre, beni dinlemişe benziyor.
It seems he may have taken the worst thing that ever happened to him in his life, and tried to push on.
Başına gelen en kötü şeyi, kabullenip, yoluna devam etmeye çalışıyor.
May I have everyone's attention, please.
Herkes dikkatini bana verebilir mi, lütfen.
May I? ( sighs ) ( sniffs )
Ben...? Endişeli olduğun tırnaklarınıI yemenden anlaşılıyor, çünkü her gergin olduğunda böyle yapıyorsun.
"I know things may not always be easy..."
"Biliyorum her zaman kolay değil"
May the best derivative win.
En iyi çalışma kazansın.
♪ Yeah, I may be a little drunk ♪
♪ Evet, biraz sarhoşum ♪
We may have hated the way we said it, but we meant it and we can't pull it all back in the light of day.
Söylediğimiz için pişman olabiliriz, ama bunlarda samimiydik, gün ağardı diye söylediklerimizi geri alamayız.
And our love story, I know it may not feel like it right now, but, baby...
Ve aşk hikayemiz, biliyorum belki ateşi sönmüş gibi olabilir, ama, bebeğim...
Yeah, for a week now. You think that may be why the sudden spike in telepathic activity?
Sence telepatik güçlerinde bu yüzden mi artış oldu?
No, but if the readings are right, he may be the most powerful mutant that we have ever encountered.
Hayır ama tüm bu veriler doğruysa kendisi hayatımızda karşılaştığımız en güçlü mutant olabilir.
We may never get the chance again.
Bunu yapma şansını bir daha bulamayabiliriz.
I think you may be showing some... stay here.
Sanırım sarsıntın var. Bir yere ayrılma.
The kind of questions that are gonna get asked, you may lose your shot at a discharge.
Sana sorulan sorulardan sonra taburcu olamayabilirsin.
He may have killed her because she discovered that he stole half of the family business.
Aile şirketinin yarısında payı olduğunu öğrendiği için öldürmüş olabilir.
May I?
İzin verirseniz?
Thank you, sir. I'll come straight to the point, if I may.
Teşekkürler efendimm. yapabilirsem, doğrudan konuya geleceğim.
Failure to comply will be a breach of your duties and responsibilities under Police Conduct Regulations and may lead to a misconduct charge under said regulations.
Uyulmaması durumunda, Polis Davranış Yönetmeliği uyarınca.. görev ve sorumluluklarınızın ihlal edilmesi anlamına gelir ve söz konusu yönetmelikler... uyarınca emirlere uymama suçlamasına neden olabilir.
To-may-to, to-mah-to.
Şu veya bu şekilde.
If I may?
Mazur görün ama hepiniz Kongre'de yenisiniz.
I think the pressure of his first international summit may have gotten to your press secretary.
Basın Sözcüsü'ne dokundu galiba.
maybe 16487
maybe later 400
mayor 1040
maya 752
mayo 58
mayday 540
mayhem 45
mayfair 34
maybe one day 85
maybe it's better this way 17
maybe later 400
mayor 1040
maya 752
mayo 58
mayday 540
mayhem 45
mayfair 34
maybe one day 85
maybe it's better this way 17
maybe not tomorrow 22
may i come in 435
may i help you 738
mayhew 33
maybe not today 46
maybe another time 111
maybe next week 45
maybe next time 255
maybe i don't 50
maybe i do 116
may i come in 435
may i help you 738
mayhew 33
maybe not today 46
maybe another time 111
maybe next week 45
maybe next time 255
maybe i don't 50
maybe i do 116
maybe someday 76
maybe it's me 32
maybe i am 188
maybe i won't 28
maybe it won't 17
maybe you should be 18
maybe i did 99
maybe i will 247
maybe so 372
maybe we can 78
maybe it's me 32
maybe i am 188
maybe i won't 28
maybe it won't 17
maybe you should be 18
maybe i did 99
maybe i will 247
maybe so 372
maybe we can 78