Never heard of them translate Turkish
212 parallel translation
I never heard of them.
Hiç duymadım.
- Never heard of them.
- Hiç duymamıştım.
I never heard of them.
Bunları hiç duymadım.
- Who are the Dolly Sisters anyway? I never heard of them!
Dolly Kardeşler'i hiç duymadım.
- Never heard of them!
- Onları hiç duymadım.
Never heard of them.
Onlardan söz edildiğini hiç duymadım.
- Never heard of them.
- Hiç duymadım.
I'd never heard of them before.
Daha önce onları hiç duymamıştım.
Or have you never heard of them?
Yoksa hiç duymadın mı?
Never heard of them.
- Adını bile duymadım.
- Never heard of them.
Hakkında hiçbir şey duymadım.
Never heard of them.
Hiç duymamıştım.
Never heard of them.
Hayır, bir içki almayı düşünüyorum.
Never heard of them.
Onları hiç duymadım.
Never heard of them.
Hiç duymadım.
I've never heard of them.
Onları hiç duymadım.
It's just, I've never heard of them hitting anything this big before.
Ama onlar böyle büyük hedeflere saldırmazlar.
I never heard of them mixing with the other Colonists.
Bazılarının yaşadığını biliyordum ama diğer kolonicilerin arasına karıştıklarını hiç duymadım.
I never heard of them mixing with the other Colonists.
Onların Koloni'deki diğerlerine karıştıklarını hiç duymadım.
Strange, I've never heard of them.
İlginç, onları daha önce hiç duymamıştım.
I've never heard of them.
- Hiç duymadım.
No. Never heard of them.
Hayır, hiç duymadım.
I just told you I never heard of them.
Size onları hiç duymadığımı söyledim.
I never heard of them before
Daha önce hiç duymamıştım.
I never heard of them.
Onları hiç duymadım.
We've never heard of them.
Onları hiç görmedik.
Never heard of them.
Onları asla duymadım.
You know, I never heard of them, but that don't mean much.
Onları hiç duymadım, ama bu pek anlam ifade etmiyor.
- Never heard of them.
Adını hiç duymadım.
What, you never heard of them?
Ne, hiç duymadınız mı?
I never heard of them.
İkisini de hiç duymadım.
Say Anything, Jerry Maguire? - Never heard of them.
- Bunları hiç duymadım.
Yeah, you've never heard of them?
Evet, daha önce hiç duymamış mıydın?
Never heard of them!
Popplers mı? Hiç duymadım!
I see! You've actually never heard of them?
Eski yöntemleri bilmemeniz çok doğal.
All them people and the flowers, some of them from people I never heard of even.
Tüm o insanlar ve çiçekler... Bazıları, adını bile duymadığım insanlardan gelmiş.
I never even heard of them.
Adlarını bile duymadım.
I'd make them pay such a price in blood... they'd wish they'd never heard of Germany.
Onları kendi kanlarında boğabilirdim. Öyle ki Almanya'nın adını duymuş olmak bile istemezlerdi.
- I've never even heard of them.
- Daha önce duymamıştım.
Anyway, there I stood halfway around the world from Hollywood and Vine in a little graveyard near Rapallo, Italy watching them bury the Contessa Torlato-Favrini in ground she'd never heard of six months ago with a stone statue to mark the spot
Onun için buradaydım, Hollywood'dan kilometrelerce uzakta, Italya'nın küçük bir mezarlığında durmuş, kontes Torlato-Favrini'nin altı ay öncesine kadar, adını bile duymadığı topraklara gömülüşünü seyrediyordum. Mermer heykeli mezarın yerini belirliyordu.
Tell them you are Jack Thursby. Tell them you've never heard of Morgan Sullivan.
Onlara Jack Thursby olduğunu, Morgan Sullivan adını hiç duymadığını söyle.
The Indians had never heard of fist fighting, and it amazed them.
YerIiIer yumruk kavgasn hiç duymamsIad. Çok etkiIendiIer.
I've heard of them but I've never met them.
Haklarında bir şeyler duydum ama karşılaşmadım.
Wait a minute. Let me guess. You never heard of any of them.
Dur bir dakika, tahmin edeyim, hiç birini daha önce duymadın.
I've heard of this happening, Where you meet someone coincidentally and end up going out to dinner with them, but it never happened to me.
Biliyor musun birisiyle tesadüfen tanışanları... ve sonra da onunla yemeğe gidenleri duymuştum ama bu benim başıma asla gelmemişti.
There let them bide until we have devised some never-heard-of torturing pain for them.
Onlar öldürdü. Bunu onlar planladı. Bu yüzden ağır bir cezaya çarptırılacaklar.
But only that we had loved them,..... and that they hadn't heard us calling,..... still do not hear us calling them out of those rooms..... where they went to be alone for all time,... .. and where we will never find the pieces to put them back together.
Önemli olan, onları sevdiğimiz onları çağırdığımızı duymamış olmaları ve hala onları o odalardan dışarı çağırdığımızı duymayışları oraya ebedi yalnızlık için gidişleri ve orada onları tekrar bir araya getirecek parçaları asla bulamayacak oluşumuz.
If two guys you've never heard of are fighting each other and one of them is from there, you bet on him. Isn't that right?
Hiç tanımadığın iki adam dövüşüyorsa ve birisi oradan geldiyse onun üstüne iddiaya girersin.
Warn them... they've never heard of me!
Uyar onları... beni hiç duymadılar!
I've never heard of them.
Daha önce hiç duymamıştım.
I never Heard of one of them.
Hiçbirini duymamıştım.
never heard of it 218
never heard of him 254
never heard of her 68
never heard of you 32
of them 508
nevermind 135
never 5371
neverland 25
nevermore 28
never have i ever 20
never heard of him 254
never heard of her 68
never heard of you 32
of them 508
nevermind 135
never 5371
neverland 25
nevermore 28
never have i ever 20
never give up 61
never mind 4455
never gets old 35
never better 242
nevertheless 622
never ever 49
never forget 64
never married 49
never been better 65
never you mind 74
never mind 4455
never gets old 35
never better 242
nevertheless 622
never ever 49
never forget 64
never married 49
never been better 65
never you mind 74