English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nobody died

Nobody died translate Turkish

210 parallel translation
Nobody died in the evening papers.
Akşam gazetelerine göre ölen yok.
Nobody died from my cooking yet.
- Kimse yemeklerimden ölmedi, henüz!
Nobody died from a two day fast.
48 saat aç kalmak kimseyi öldürmez, Komiser.
But nobody died this time. Just sick, you know.
Çok şükür, bu sefer ölen yok sadece hasta var, hepsi bu.
Well, it was a good night. Nobody died.
Güzel bir geceydi, kimse ölmedi.
But nobody died yet.
Ama henüz kimse ölmedi.
No, nobody died.
Hayır, hiç kimse ölmedi.
Nobody died.
- Kimse ölmedi.
He told me they needed someone to make sure nobody died.
Kimsenin ölmediğinden emin olmak için birisine ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Nobody died.
- Ölen yok ki.
You mean nobody died?
Yani kimse ölmedi mi?
Nobody died!
Kimse ölmedi!
No, no, no. Nobody died.
Hayır, kimse ölmedi.
One man lost a pinkie. - But nobody died.
Biri serçe parmağını yitirdi.
And nobody died.
Ve kimse ölmedi.
Look, it was just a lousy premonition, that's all. Nobody died.
sadece küçük bir imgeydi, o kadar. kimse ölmedi.
nobody died...
Tabii, kimse ölmedi...
I love taking limos when nobody died.
- Cenaze yoksa limuzine binmeye bayılıyorum.
All right, man. - So, nobody died.
- Pekala, kimse ölmedi.
And nobody'll even remember that I was yellow, or that you died like a fool.
Benim bir yalaka, senin de aptal gibi öldüğünü hiç kimse hatırlamayacak.
You waited until Papa died, so nobody could stop you.
Babam ölene kadar bekledin, kimse engel olamasın diye.
Then she almost died, and nobody even cared around here.
Neredeyse ölüyordu ve burdaki kimsenin umurunda olmadı.
Nobody has ever died from my soup! It's the first time I've ever heard anybody say that!
Benim çorbam kimseyi öldürmedi!
Every since my grandmother died, nobody's been here.
Büyükannem öldüğünden beri kimse gelmedi.
Nobody's lived here since your grandfather died.
Büyükbabanın ölümünden beri kimse burada yaşamadı.
.l never knew nobody that died.
- Kimsenin öldüğünden haberim olmadı.
Nobody ever died because they didn't have a telephone.
Şimdiye kadar, kimse telefonsuzluktan ölmedi.
Nobody died.
Kimse ölmedi.
These bastards died and nobody told them.
O piçler ölmüşler, ama haberleri yok.
Steve was the only one she went into detail with, and nobody has died yet.
Ayrıntılı bir şeyler söylediği tek kişi Steve'di ve henüz kimse ölmedi.
Nobody would believe he's a 78-year-old man who almost died a few weeks ago.
Kimse onun 78 yaşında biri olduğuna inanmayacak birkaç hafta önce ölmek üzere olduğuna da.
- Who died and made you boss? - Nobody made me nothin'.
Kim öldü ve seni kim patron yaptı?
Maybe nobody ever died on you before. No.
Bir insanı kaybetmenin ne olduğunu bilmediğiniz için.
"Nobody, of the hundreds of people that visited the fair..." ... knew that a gray spider had played the most important part of all. "No one was with her when she died."
yüzlerce insan arasından hiç kimse en önemli rolü oynayan gri örümceği ziyarete gitmedi ve öldüğünde, hiç kimse onunla beraber değildi
But nobody of the family has died.
Her şeyimizi kaybettik.
This could be the first deadly epidemic in history of which nobody officially died.
Bu resmi olarak kimsenin ölmediği tarihteki ilk ölümcül salgın olabilir.
Nobody would take care of us after Dad died.
Babam öldükten sonra ondan başkası bize arka çıkmamıştı.
Nobody else gave a damn whether they lived or died.
Öldüler mi kaldılar mı kimsenin umrunda değildi ki.
... awful man who died and nobody could say anything nice about him... ... until finally somebody got up and said, "His brother was worse."
Ölen şu korkunç kötü adamın hikâyesi vardır ya ; cenazesinde kimse onun hakkında söyleyecek güzel bir şey bulamaz ve sonunda biri kalkıp, "Ağabeyi daha kötüydü" der.
Nobody ever died from a stink bomb.
Kimse koku bombasından ölmez.
I loved my father, but he died when I was quite a little thing, and nobody believes I remember him, but I do.
Babamı seviyordum ama ben çok küçükken öldü ve kimse onu hatırladığıma inanmıyor ama ben hatırlıyorum.
Problem is, the man died in the middle of a crowd of people and nobody saw anyone lay a hand on him.
Sorun şu ki, adam büyük bir kalabalığın içinde ölmüş ve kimse ona dokunan birini görmemiş.
Follow the rules, and nobody gets hurt? Yes, innocent people probably died.
Kurallara uyarsak kimseye bir şey olmaz mı?
- Thank you, Mel, thank you. - This guy died and nobody told him.
Bu adam ölmüş ama kimse ona söylememiş.
The first time you come here... ... and there's nobody here, it seems like a monument... ... to people who died in camps rather than a movie set.
Burada kimse yokken ilk geldiğinizde, burası bir film setinden çok kamplarda ölen insanlar için yapılmış bir anıt gibi görünüyor.
Nobody can judge you... if you almost died. Because it's like a free pass.
Çünkü bunu yapmaya hakkım olur.
How would you feel if you died and nobody told your wife?
Hayır, istediğimiz buydu. Sen öldüğünde neler olduğunu karına kimse birşey anlatmasa ne düşünürsün?
Nobody heard to speak before of a film of real murder I want to say, Dany already is died are alone to join the things.
Kimse daha önce snuff film diye birşey duymadı mı? Demek istediğim, Dany öldü bile! Hayır, hayır.
If he'd thought it through, nobody would have died and he would be free.
Ve bunu farkettiğinde kendini kötü hissettiğini gördüm.
After my parents died, nobody paid attention to me or gave me any support.
Ailem öldükten sonra, kimse benimle ilgilenmedi ve destek olmadı.
Okay, there's a reason nobody lives in this part of the world, and it's because they all died from the cold.
Tamam, there neden kimse hayat dünyanın bu bölümünde, hepsi soğuktan öldü çünkü ve öyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]