Nothing bad translate Turkish
1,146 parallel translation
Nothing bad's going to happen.
Herşey iyi gidecek.
Nothing bad would happen to me if I lost
Kaybedersem, bana kötü birşey olmaz.
Believe me, Marge, nothing bad could possibly come of this.
İnan bana, Marge, bunda bir kötülük yok.
- No, it's nothing bad.
- Hayır, kötü bir şey değil.
Let's hope nothing bad happens to her.
Başına kötü bir şey gelmemiş olduğunu umalım.
Nothing bad is going to happen to you there.
Orada başına kötü bir iş gelmeyecek.
I won and nothing bad happened.
Kazandım ve kötü bir şey olmadı.
Other than the fact that I'm not married yet, nothing bad seems to have happened.
son beş yıllık günlüğünü okudum, hala evlenmemiş olmam dışında, ona olan kötü hiç birşey görünmüyor.
I've seen The Brady Bunch, nothing bad ever happens to you people.
The Brady Bunch'ı izlemiştim. Orada sizin gibi insanlara hiç kötü bir şey olmuyor.
And as long as he's near you nothing bad can happen to you.
Adı Skittles. O yanında olduğu sürece başına hiç kötü bir şey gelmez.
There's nothing bad here.
Burada kötü bir şey yok.
I pray for him, so nothing bad happens to him.
Başına kötü bir şey gelmemesi için dua ediyorum.
I have a feeling nothing bad can happen when you're around.
Sen yanımda olduğun zaman kendimi hiçbir şeyden korkmuyor gibi hissediyorum.
Nothing bad, just....
- Neden? - Bilmiyorum.
- No, it's nothing bad.
— Hayır, kötü bir şey değil.
She thinks it was nothing bad
Annem kızmadı.
I ain't gonna say nothing bad about the man but you can ask away.
Adamcağız hakkında kötü bir şey söylemem... ama sor bakalım.
I don't think nothing bad oughta happen to children.
Çocukların başına kötü şeyler gelmemeli.
I didn't mean to say nothing bad about you.
Seni kötülemek istemedim.
I don't mean to say nothing bad about you... but why don't you stop Doyle when he's being that way?
Sana kötü bir şey demedim Doyle bu şekilde davranırken neden ona dur demeyesin?
What if nothing bad happens to anybody this week?
Ya bu hafta kimseye kötü bir şey olmazsa?
- I did nothing bad!
Seni p. ç!
Listen, I did nothing bad!
- Francie! Dur! Yapma!
Nothing bad will happen to you.
Başına kötü hiç birşey gelmeyecek.
You have brought us nothing but bad luck.
Bize kötü şanstan başka bir şey getirmedin.
Well, to me, nothing compares with the paperweight as a bad gift.
Benim gözümde kâğıt tutucu kadar kötü bir hediye yoktur.
Oh... remember - nothing ever is as bad as it seems at first.
Unutmayın, hiçbir şey göründüğü kadar kötü olamaz.
Maybe this fool is such a bad motherfucker he don't have to worry about nothing.
Belki de bu salak, öylesine piç herifin biridir ki hiçbir konuda endişe etmesine gerek yoktur.
And you know, no matter what was happening in our lives, we could come out here because nothing would seem as bad.
Ve bilirsin, yaşantımızda ne olduğu fark etmeksizin buraya gelebiliyoruz çünkü hiçbir şey o kadar kötü görünmüyor.
And I said, "Bad neighborhood, nothing." So I stopped.
ve bende, "Kötü muhit bir şey değil." Ve durdum.
- Buffalora will be nothing but a bad memory.
- Buffalora, kötü bir anıdan başka hiçbir şey ifade etmeyecek.
I want to take care of her. Make sure nothing else bad happens to her.
Ona bakmak ve güvende olduğundan emin olmak istiyorum.
Dodge was so bad off, he didn't know from nothing.
Dodge'un durumu çok ağırdı, bilinci yerinde değildi.
Nothing has to happen for me to have a bad day.
Kötü bir gün geçirmem için hiçbirşey olmadı.
Nothing that seems very bad and nothing that seems very good.
Ne çok kötü görünen, ne de çok iyi görünen.
That candle has brought nothing but misery and bad luck to your grandmother.
O mum ninene ızdıraptan başka bir şey vermedi.
Nothing like a bad case of gas!
Kötü kokan gazdan daha beteri yoktur!
But the bad news... is, there's nothing to corroborate your side of the story either.
Ama kötü haber senin hikâyeni destekleyecek deliller de yok.
And you think a simple country girl can't tell the difference between good and bad. There's nothing simple about you.
Ve sen de iyiyle kötü arasındaki farkı ayırt edemeyecek kadar basit bir köylü kızı olduğumu düşündün.
You've nothing to feel bad about.
Kötü hissetmeni gerektiren hiçbir şey yok.
Why, then'tis none to you for there is nothing either good or bad but thinking makes it so.
Zaten dünya ne iyidir ne kötü, düşüncenize bağlıdır iyilik kötülük. Bana göre dünya zindan.
Indeed, I've nothing very bad.
Aslında kötü hiçbir şeyim yok.
Bad things happen sometimes, and there is nothing that you can do about it.
Kötü şeyler olabilir. Bunun için elinden bir şey gelmez.
And I don't want to cause no bad feeling between you two. And you, you can stop worrying,'cause he had nothing to do with anything.
Babanın bununla alakası yok.
I felt kind of bad about giving Frasier something and nothing for you, so I saw it at Price Busters.
Frasier'a hediye alıp sana almayınca kendimi kötü hissettim. Bunu da japon pazarından aldım.
Too bad it has nothing to do with real life.
Gerçek hayatla ilgili yapacak hiçbir şeyinin olmaması çok kötü.
Nothing more can happen to me, nothing good or bad.
Artık başıma başka birşey gelemez, iyi veya kötü olsun hiçbirşey.
Nothing but a cheap suit and a bad complexion.
Ucuz bir kıyafetle kötü bir cilt dışında.
Nothing's that bad.
Hiç bir şey buna değmez.
I did nothing bad.
- Ben kötü bir şey yapmadım.
# And nothing's bad as it may seem... #
Anladınız mı? Anne biz yarı zenci miyiz?
badge 100
badass 85
bada 49
badger 41
badly 176
bad girl 66
bad boy 96
bad boys 32
badges 25
bad things happen 44
badass 85
bada 49
badger 41
badly 176
bad girl 66
bad boy 96
bad boys 32
badges 25
bad things happen 44
bad man 40
bad guy 57
bad dog 109
bad night 21
bad timing 81
bad people 36
bad cop 123
bad day 94
bad habit 17
bad joke 26
bad guy 57
bad dog 109
bad night 21
bad timing 81
bad people 36
bad cop 123
bad day 94
bad habit 17
bad joke 26
bad wolf 29
bad dream 41
bad time 67
badge number 32
bad luck 245
badgering 26
bad things 60
bad move 45
bad for business 21
bad news 649
bad dream 41
bad time 67
badge number 32
bad luck 245
badgering 26
bad things 60
bad move 45
bad for business 21
bad news 649