On my command translate Turkish
336 parallel translation
Would the senior master kindly distribute the papers on my command.
Söylediğim zaman kağıtları dağıtabilir misiniz?
On my command.
Beni izleyin.
Fire on my command.
Komutumla ateş edin.
On my command, advance and attack.
Emrimle beraber, ilerleyin ve saldırın.
On my command, commence firing.
Benim komutamda, ateşe başlayın.
Go on my command.
Komutumla devam et.
On my command each contestant will take 20 paces.
Söylediğim zaman her yarışmacı 20 adım atacak.
- On my command.
- Emrim üzerine.
- On my command, pull away the cloth... - and I'll be holding up the exact same number of fingers.
- Komutumla birlikte, örtüyü çek o anda parmaklarınla tuttuğun sayıyı gösteriyor olacağım.
On my command.
Emrimi bekle.
- On my command, commence firing.
- Emir verince, ateş açın.
Fire on my command.
Emrimle ateş edin.
Ready to link on my command.
Emrimle beraber bağlanmaya hazır ol.
Beam him directly onto the bridge on my command.
Emrimle beraber, onu doğrudan Köprü'ye ışınlayın.
Three-quarter impulse, full on my command.
Emrimle beraber, üç çeyrek itiş gücü. Kalkanlar tam güç.
Mr. La Forge, on my command I want all the power you can muster.
Bay La Forge, emrimle beraber, verebileceğiniz tüm gücü verin.
Fire on my command.
Emir verince ateş açın.
Cover that big hooch. Fire on my command!
Şu büyük kulübeyi gözetleyin.
Forward on my command.
Emir verince ileri.
Forward on my command!
Emir verince ileri!
Release on my command.
Emir alınca torpidoyu bırakın.
Stand by to interwarp on my command.
Komutumla, ara-büküme geçmeye hazırlanın.
North, East, South, converge on my command.
Kuzey, Doğu ve Güney. Emrimle yaklaşacağız.
Stand by to detonate the mines on my command.
Mayınları emrimle patlatmak için beklemede kal.
Stand by to fire torpedoes on my command.
Emrimle birlikte torpidoları ateşlemeye hazırlayın.
No one will be locked up on my ship while I command.
Ben yönettiğim sürece benim gemimde kimse kilit altında tutulamaz.
From now on, you will navigate this ship under my command until we reach Marseille.
Şu andan Marsilya'ya ulaşana dek, bu gemide benim emrimde çalışacaksınız.
"Commander of this local station", comma.. "asks this command, not to renew my annual reenlistment.." "and to be placed on indefinite leave for family matters." Period.
Bu Mahalli Carabinieri Karakolu, virgül komutanlığını yaptığım sürece, görevime devam ederken göreve etki edecek ailevi sorunlarım yüzünden...
From now on, everyone and everything goes by my command!
Herkesi ve herşeyi kendi idaremin altına alıyorum!
If you insist on this course, Herr General, I must resign my command.
Buna ısrar ederseniz General, görevimden istifa etmeliyim.
What you do not know and must now be told is that my command orders on this subject are precise and inviolable.
Şimdi size şunu söylüyorum, tüm emirlerime kesin itaat etmelisiniz.
On the contrary, I'm in full command of my reason.
Tam tersine, aklıma tümüyle hakimim.
Broadcast to Starfleet Command my past week's log entries, starting with the unusual readings we had on the instruments and how they led us here.
Geçen haftanın seyir kaydını yayınla, olağandışı kayıtlardan, bu noktaya nasıl geldiğimizden başla.
Mr Spock, I order you to assume command on my personal authority as captain of the Enterprise.
Enterprise'ın kaptanı olarak, otoritemi kullanıyor, komutayı üstlenmeni emrediyorum.
The boarding action on the Enterprise will begin with my command.
Gemiye binme işlemi benim komutumla başlayacak.
With 50,000 men under my command I could impose a government on this nation overnight.
Emrimdeki 50.000 askerle bir gecede bu ulusa zorla hükümet kurarım.
Brad... I'm not crawling on my belly to get a command.
Brad komutanlık için sana yalvarabilirim.
Tell Command Centre I'll be on my way to investigate!
Kumanda Merkezi'ne söyle ; soruşturmada kendi yolumu kullanacağım!
In light of the law ofJuly 7, 1900, on organizing a colonial army... and the decree of February 7, 1912, and subsequent dates... on recruiting an army... and in light of certain indications of the existence of a state of war... between France and Germany... and in light of the responsibility vested in me... I, Sergeant Auguste Bosselet... hereby call upon every man of French nationality... with permanent or temporary residence... at Fort Coulais in French Equatorial Africa... to place himself at my command.
7 Temmuz 1900 tarihli, koloni ordusu kanunu ve 7 Şubat 1912 ve müteakip tarihlerdeki askere çağırma emirleriyle ve Fransa ve Almanya arasında çıkmış olması muhtemel savaşa dayanarak bana verilmiş olunan sorumluluklar dâhilinde ben, Astsubay Auguste Bosselet böylelikle, Afrika'daki Fransız Kolonisi olan Fort Coulais'deki tüm Fransız vatandaşlarını askere çağırarak emrim altına almış bulunuyorum.
Minister, I must seriously advise you with all the earnestness at my command, not to referto the Solihull Project on the air.
Sayın bakanım size tüm ciddiyetimi takınarak.. .. bunları söylüyorum : Lütfen Solihull Projesi'ne atıfta bulunmayın.
Mr. Sulu, lock phasers on target and await my command.
- Bay Sulu, fazerleri hedefe kilitleyin ve emrimi bekleyin.
I await your command. Pass on my order...
Klanımızdan hiç kimse Qing Song'a zarar vermeyecek!
( Starscream ) My talents are wasted on this project. I should be in sole command of everything!
Her şeyin tam kontrolü bende olmalı.
Yes, I do, he's under my command. But he's assigned to some goddamned multi-jurisdictional, Federal task force on organised crime.
Evet, benim emrim altinda ama şu anda Federal bir bölümler arası görev gücüne atandı.
The High Command has sent you to congratulate me on my earlier victory in Gaza
General von Kressenşıtayn Türk ordusunun komutanı Komutanlık seni Gazze'de ki zaferim için yolladı.
Now, Your Majesty, I must respectfully insist that you hand over to me the Supreme Command of the Universe, sew a button on my spare uniform, and marry me this afternoon.
Şimdi, Majesteleri, Kainat Başkomutanlığını bana vermeniz, yedek üniformamın düğmesini dikmeniz, ve bugün benimle evlenmeniz için, saygılarımla ısrar etmem gerekiyor.
You instruct your men to shoot on sight or at my command.
Adamlarına söyle, mahkumları görünce ya da ben emir verince onları vursunlar.
We lost Tasha on an away team under my command.
Tasha'yı benim komutam altındaki dış görev ekibindeyken kaybetmiştik.
I knew then I wanted him on my next command.
Onu komutam altında istediğime işte o zaman karar vermiştim.
At his command, I would crawl on my belly through hot coals and broken glass.
Emri üzerine, karın üstü kızgın kömürler ve kırık camlar üzerinde sürünürüm.
With General Longstreet in command, my old warhorse meeting the enemy face to face on ground of his choosing and with honor, we will prevail.
Düşmanla karşı karşıya gelen... savaş atımla beraber, ve General Longstreeti'in önderliğinde... ilerleyeceğiz.
on my way 423
on my own 134
on my way home 17
on my terms 16
on my knees 31
on my birthday 34
on my back 22
on my face 19
on my side 16
on my desk 26
on my own 134
on my way home 17
on my terms 16
on my knees 31
on my birthday 34
on my back 22
on my face 19
on my side 16
on my desk 26
on my life 45
on my honor 27
on my way out 19
on my mark 91
on my 37
on my word 25
on my go 16
on my count 157
on my signal 49
commander 2669
on my honor 27
on my way out 19
on my mark 91
on my 37
on my word 25
on my go 16
on my count 157
on my signal 49
commander 2669
commando 26
command 185
commandant 108
commandments 20
command me 22
commander sisko 22
command post 18
command accepted 19
commander mcgarrett 46
commander sinclair 16
command 185
commandant 108
commandments 20
command me 22
commander sisko 22
command post 18
command accepted 19
commander mcgarrett 46
commander sinclair 16