English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Shaved head

Shaved head translate Turkish

264 parallel translation
That dude with the shaved head?
Şu kafasını kazıtan adam mı?
It would have been shaved head, shaved body, living underneath the cellar, coming out at night and cleaning everything.
Muhtemelen kazınmış kafası ve kazınmış vücuduyla mahzenin altında yaşar, geceleri meydana çıkıp heryeri temizlerdi.
Yeah, well, I know you grew out of... that shaved head bullshit a long time ago, thank God.
Evet farkindayim sukurler olsun ki... o dazlaklik sacmaligini uzun zaman once astin.
I met this guy today, shaved head.
O dazlak tipe rastladım.
They shaved my head in Valladolid.
Saçlarımı Valladolid'de kazıdılar.
I'll look ridiculous with my head shaved.
Tıraşlı kafayla çok komik görünürüm.
I would not look good with a shaved head!
Komşularıma mağlup olmak istemem!
He shaved his head, was given a wooden bowl to beg rice with and was happy.
Kafasını tıraş etti, pirinç dilenmesi için ahşap bir kase verildi ona ve mutluydu.
I suppose I'm to have my head shaved.
Saçımı kazıtmam gerekecek galiba.
Don't tell me you had your head shaved.
Kafamı tıraş ettim deme sakın.
As soon as the lilies of the valley were in bloom, old Cohen came to have his head shaved.
Vadinin zambakları açar açmaz, İhtiyar Cohen kafasını tıraş ettirmeye gelirdi.
and a comb was of no use because my head was shaved those days.
Tarak işime yaramıyordu, çünkü o günlerde saçlarım tıraş ediliyordu.
The mother superior had my head shaved
Baş rahibe kafamı kazıtmıştı.
They've shaved his head already.
Kafasını tıraş etmişler bile.
She was afraid I'd run away, so she shaved my head.
Kaçmamdan korktu ve kafamı tıraş etti.
He's shaved his head!
Kafasını kazımış!
I shaved my head.
- Kazıdım.
He's postponing his court dates, shaved his head, he's got a problem.
Davaları sürekli erteliyor. Bir sorunu var.
I shaved my head. I got to go talk to those guys over there.
Başımı traş edip Oraya o adamlarla konuşmaya gidiyorum.
They shaved your head, Turkey?
Bunun başı Hindi traşımı?
- Yeah, they shaved his head.
- Evet o başını traş etti
So they shaved his head... and now the stubble is growing in hot.
O yüzden kafasını traş etmişler şimdi de saçı yanık şekilde uzamaya başlamış.
I want my head shaved.
Saçımın kazınmasını istiyorum!
Well, it seems, somebody wanted to find his way to Winchester, and George, he really is such an eccentric, you might mistake him for a scarecrow, I mean, his legs are all astray, his arms always thrust out like this, his head shaved like a turnip, and on his head he wore the most extraordinary hat -
Winchester, yolunda onu görenler yardım isterdi, ve George, gerçekten, garip biriydi, korkuluğa benzediği için yanılabilirsiniz, kastettiğim, bacakları korkuluk gibi, her zaman harbe hazır, bunun gibi, tıraşlı başı şalgam gibiydi,
not a nun, with my head shaved.
Kafası kazınmış bir rahibe de olmam!
Came back with his head shaved and an earring stuck in his cheek.
Saçları kazınmış ve yanağında bir küpeyle geri geldi.
The buckshot shaved the hair clean off the top of its head.
Saçma tam tepesindeki tüyleri traş etti.
You wanna cut the shit? You were talking to that jazzbo so long I thought about having my head shaved.
O herifle o kadar uzun konuştunuz ki neredeyse kafamı kazıttırıyordum.
I guess it's better to leave before getting head shaved and initiated.
Kafası tıraş edilip, rahibeliğe kabul edilmeden kaçtığı iyi oldu.
He will be taken down, his head will be shaved.
Aşağıya indirilecek, saçları kazınacak.
- So, Vic, how come you shaved your head?
Peki Vic, kafanı neden tıraşlıyorsun?
But I do think that me and the rest of the public would like to see her head shaved.
Ama sanıyorum benim gibi halk da bu bayanın kafasının tıraş edildiğini görmek ister.
It shaved your head, took away your clothes.
Elbiselerini alır, Başını tıraş ederi.
You have your head newly shaved
Başını yeni traş ettirmişsin
I got a dirty word shaved into the back of my head.
Benim kafamın arkasında küfürlü laf traşı var.
The monks shaved my head and gave me these robes to hide me.
Keşişler saçımı tıraş edip bu giysileri verdiler.
She shaved her head... and has a bandage on her wrist.
Kafasını kazıtmış... ve bileğinde bandaj vardı.
I'm the one who shaved his head.
Onun saç traşını yaptım.
They took my husband and shaved my head.
Kocamı aldılar, benim de başım kazıdılar.
I once shaved my head and glued all the hair to my ass.
Bir keresinde başımı tıraş edip saç ları kıç ıma yapıştırmıştım.
like that guy in Twisted Sister, so I shaved my head and thought curly thoughts.
Twisted Sister'daki eleman gibi, o yüzden kafamı traş edip kıvırcık düşünmeye çalıştım.
It was easier when I shaved my head.
Kafamı sıfıra vursaydım daha kolay olurdu.
Green's head is shaved.
Kafasını kazımış.
I shaved my head for my swim team.
Kafamı yüzme takımı için kazıtmıştım.
- She ran out to get her head shaved.
- Kafasını kazıtmaya gitti.
- I shaved my head.
- Kazıdım.
You shaved your head for a change of pace?
Saçların daha çabuk uzasın diye kafanı mı kazıdın?
- I shaved my Barbie's head.
- Barbie'min başını traş etmiştim.
He likes REM, but the early stuff, nothing after he shaved his head.
R.E.M. dinlemeyi seviyor. Eski parçalarını, kafasını kazıttıktan sonrakileri değil.
- ls his head properly shaved?
- Kafası traş edildi mi?
Since you shaved your head, you look so pretty and I love you so much. I knew it.
Kafanı kazıdığından beri çok hoş görünüyorsun hem seni çok seviyorum...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]