She's gone now translate Turkish
533 parallel translation
! ? I was talking to her and now she's gone!
Onunla konuşuyordum ama şimdi gitti!
She's gone now. Is it okay if I go home now?
Gitti, artık eve gidebilir miyim?
All we know is she was on this train and now she's... gone.
Tüm bildiğimiz bu trendeydi ama şimdi... yok.
- Now, where's she gone?
- Nereye gitti bu? Sally?
No, she's gone now.
Hayır şimdi gitti.
No, she ain't here now. She's gone to work.
Hayır, şu an burada değil.
My only sister, and now she's gone from the house of Danaher.
Tek kız kardeşim ve şimdi Danaher evinden ayrılıyor.
And now she's gone.
Gitti işte.
Now she's gone I don't know where.
Şimdi ise gitti, nereye bilmiyorum.
Now, she's gone.
Artık, öldü.
- You believe now that she's gone?
- Şimdi gittiğine inandın mı?
Ms. Blanche, I'll tell you right now, if that sister of yours has gone and given you sleeping pills to keep you quiet while she's out doin I don't know what I'm sure as hell gonna call the police on her.
Size hemen söyleyeyimki Bayan Blanche, eğer şu kardeşiniz... sizi susturmak için uyku hapları vererek dışarı çıktıysa... Kendisi dışarıda kimbilir ne yaparken... Yemin ederim polis çağıracak ve yaptıklarını anlatacağım.
She's gone now.
O artık yok.
You must be a bit lonely, I expect... now she's gone.
Gittiği için kendini çok yalnız hissediyor olmalısın. Üzgünüm.
Course I managed before... I managed before I met her and I'll manage now she's gone.
Gilda'yla tanışmadan... yaşayıp gidiyordum, yine yaşayıp giderim tabii.
She's gone now, but she said I could wait.
Kadın gitti, ama bekleyebileceğimi söyledi.
And now she's gone.
Ve o şimdi gitti.
You loved her and you wanted her and you were willing to murder for her And now she's gone, and all that planning, all that sweat, and you wind up with nothing
Onu sevdin ve onun uğruna cinayet işledin, şimdi ise o yok, bütün o planlamalar, bütün o tatlı... ve elinde kalan bir şey yok.
- I don't know where she's gone now.
- Nerede acaba? - Yaralandınız mı?
And now she's gone.
Ve şimdi de gitti.
- She's already gone. - No, I heard her just now.
- Bu akşam, saat 9 da bir aspirin alıp yatacaksın.
- She's gone now, but there was a woman.
Gitti şimdi, ama bir kadın vardı.
I managed to fool one girl into loving me and now she's gone.
Bir kızı beni sevmeye ikna ettim o da gitti.
She's gone now.
Artık gitti.
And now she's gone.
Ve şimdi gitti.
Now she's gone.
Şimdi o gitti.
She's gone, that contract about the installments now he's hanging in the tree and they'll throw him to the dogs.
Taksitlerle ilgili olan kontrat... şimdi ağaçta sallanıyor... ve onu köpeklere atacaklar.
Fine now, she's gone, it's your turn.
Pekala, o gittiğine göre sıra sende.
I loved her, in spite of it all. And now she's gone. I can't take it in.
Herşeye rağmen onu severdim, ama artık yok.
And now she's gone.
Şimdiyse, uzaklara gitti.
She says she's 80 now, and her memory isn't too good, and the Jews have been gone for 40 years.
Şu an seksen yaşında olduğunu ve hafızasının pek iyi olmadığını,... Yahudiler'in de kırk yıl önce gittiklerini söylüyor Hanımefendi.
Now the woman must have knocked on the door after she saw the valet had gone out.
Uşağın evden ayrıldığını gören kadın kapıyı çalmış olmalı.
But she's gone now.
Ama o artık yok.
Now, she's gone, guys.
- Hayır. O gitti çocuklar.
The only fuckin'thing I ever loved in my life, and now she's gone on account of this stool pigeon. Yeah, you love her, huh?
Hayatta sevdiğim tek şeydi, ve şimdi o yok bu pislik sağolsun.
And now she's gone.
Ama o şimdi yok.
She's gone on to St. Louis now.
Şu anda St. Louis'e gidiyor.
Now she's gone, I get so cold.
Artık yok ve çok üşüyorum.
Now that Mrs. Greenhill is gone. She, she never gave a person a minute's peace.
Bayan Greenhill bir dakika dinlendirmezdi.
Now she's gone too far!
Artık çok ileri gitti?
I don't know what she wanted. But she's gone now.
Ne istediğini bilmiyorum, ama artık gitti.
And now, she's gone.
Ama o göçüp gitti.
I don't know... but she's gone now.
Bilmiyorum. Ama, o şimdi gitti.
And now she's gone.
Ama o gitti işte.
ay, Jesus of the miracles she's gone and left me now, I'm going back to my mother, gitana wherever she wants to take me you only want my money, gitana ay, you only want my money, gitana
ah, mucizelerin Yüce İsa'sı o beni terketti ve gitti şimdi, ben anneme dönüyorum, çingene nerde olursa olsun beni geri isteyene sen sadece benim paramı istiyorsun, çingene ah, sen sadece benim paramı istiyorsun, çingene
- He took her, and now she's gone!
- Onu aldı ve kayboldu!
Well, she's gone now.
Öyleyse gitmiş.
Now that she's gone through the change... everything is beautiful.
Ama şimdi değişti... Herşey güzel.
Right, so now she's gone down on him, right?
Doğru, yani kız eğilmiş onu emiyor.
She's gone! Now. I need to know now!
Şimdi, Arthur, şimdi bilmek zorundayım!
Funny thing is, you know now that she's gone I can't seem to remember a single mistake.
Komik olan sey o simdi gitti ve bir kücük hatasını bile hatırlamıyorum.
she's gone 1435
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now come on 347
now listen up 51
now let's see 22
now's the time 127
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now come on 347
now listen up 51
now let's see 22
now's the time 127