She's sorry translate Turkish
1,038 parallel translation
I'm very sorry, but my sister just called and she's waiting for me right now.
Çok üzgünüm ama kız kardeşim aradı ve beni hemen bekliyormuş.
"Chloé says she's sorry she can't make it."
"Chloé gelemeyeceği için özür diliyor."
I'm sorry, she's been sick.
Üzgünüm, hastaydı.
He went to her room where she was watching television and he says to her that he's sorry.
Televizyon seyrettiği odaya girmiş ve ona üzgün olduğunu söylemiş.
Sorry. She's crazy as hell, but I'm not.
O deli, ama ben değilim.
I'm sorry, she's out of town.
Üzgünüm şehir dışında.
She's not the least bit sorry for what she did.
Yaptigi seyden bir zerre pisman degil.
Charlotte is sorry, she does not speak Italian.
Meşhur küçük kız kardeşin çiçekli eşarbını takmış!
Sometimes he's sorry he got married, because she's always cleaning house.
Damat bazen evlendiğine çok üzülüyor, çünkü eşi sürekli evi temizliyor.
I'm sorry she's coming in that way.
Bu şekilde geleceğine üzüldüm.
Kitty, Mama's sorry she's late.
Kitty, annen geç kaldığı için üzgün.
There's this woman, she's completely stupid, she can never remember anything, and her husband's in a bomber over Berlin. Oh, sorry.
Bunu seveceksin... bir kadın varmış, acayip aptalmış... hiçbirşeyi hatırlayamazmış... kocası da Berlin üzerindeki bir bombardıman uçağındaymış...
I'm sorry, but can you just tell me if what she's got is better than this?
Ama benden ne fazlası var söyleyebilir misin bana?
Even if it's just a little chance for Marian to say she's sorry.
Bu Marian'ın özür dilemesi için küçük bir fırsat olsa bile.
I'm sorry, but she was in his room last night.
Üzgünüm, ama dün gece Davey'in odasındaymış.
Well, she's sorry, too, ma'am.
Şey, o da üzgün, madam.
She is not Ayse! - Hups! Sorry!
Bir an önce sınıfları dolaşmak istiyorum.
I'm sorry I am disturbing you, but she's a part of the family.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. Ama o ailemizin üyesi sayılır.
Sorry, I had no idea she's a girl
Pardon, kız olduğunuzu bilmiyordum!
Sorry to disturb you. Mrs. Farnsworth saw a mouse, but she's better now.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.Bayan Farnswoth fare gördü.İyi şimdi.
I'm sorry, she's not herself today.
Üzgünüm, bugün kendinde değil.
Says she's sorry to hear you're such a source of grief and annoyance... and thinks you might be in danger of forming ties beneath you here.
Senin sıkıntı ve üzüntüye neden olduğunu duyduğuna üzülmüş. Burada ayak bağı olmanın, tehlikeli olabileceğini düşünüyormuş.
No, I'm sorry, she's not available.
Hayır, üzgünüm, müsait değil.
I'm sorry, buddy, there's nothing I can do once she gets cranked up like this.
Üzgünüm dostum, bir kez böyle huysuzlaştı mı elimden bir şey gelmiyor.
- I'm sorry, she's resting.
- Üzgünüm, dinleniyor.
I'm sorry, no one may see her. She's resting'Doctor's orders.
Üzgünüm, dinleniyor.
Say you're sorry she's been arrested.
Tutuklanmasına ne kadar üzüldüğünü anlat.
Dude. She cheated, she's sorry.
Moruk, kandırıldı ve çok üzgün.
Oh, I'm so sorry, she's not here.
Burada olmaması ne yazık!
Though she felt sorry for papa's sake.
Yine de, babası adına, çocuk için üzüldü.
I'm sorry. I thought you were about my daughter's age. She's 19.
Özür dilerim bir an kızımla aynı yaşta olduğunu düşündüm.
I'm sorry. She's not here.
Üzgünüm, burada değil.
Grandma said she's sorry for Han-tzu's father
Büyükannem Han-tzu'nun babasına çok acıdığını söyledi.
[Gangster on phone] I'm sorry, she's all tied up right now.
Üzgünüm, şu an kendisi meşgul.
I'm sorry. She's gone off with her daddy.
Maalesef babasıyla gitti.
Sorry, sir, but how can she be annoyed if she's the one who went off without you?
Özür dilerim efendim, ama bu gece siz olmadan gitmeyi kendisi seçti. Kendisini neden kötü hissedeceğini anlayamıyorum.
She said she's sorry she rode her bicycle in the street.
Sokakta bisiklet sürdüğü için üzgün olduğunu söyledi.
She's sorry she ever was.
Kızdığına da pişman olmuş.
I'm sure she's sorry!
Eminim üzülmüştür.
I'm especially sorry for Satsuki she's so sensitive
Satsuki o kadar duygusal bir kız ki.
Yes, his mother's about to get a note telling her he's sorry she's going to be shot in the morning, while I have to read this drivel.
Öyle, ben şu saçma sapan sözleri okumak zorunda kalırken annesi de, sabahleyin kurşuna dizileceğinden ötürü üzüntülerini anlatan bir yazı almak üzere.
She comes out here and she says that she's sorry and she wants to make up for it, and then the second my back is turned, she comes onto the guy she thinks is my boyfriend.
Gelip özür diliyor ve barışmak istiyor. Sonra da arkamı döndüğüm anda erkek arkadaşım sandığı adama asılıyor.
I know she's sorry for you sitting here all alone.
Bence burada yalnız oturduğun için üzülüyor.
I'm sorry, sir, she's not answering.
Üzgünüm bayım, telefonu açmıyor.
I'm sorry she's bulimic.
Onda bulimya olduğu için üzgünüm.
She's sorry.
O çok üzgün.
She's so sorry.
Çok çok üzgün.
She be out on these streets, day in, day out, trading her sorry self for some crack.
O da bir çilek. Ara sıra sokağa çıkıp zavallı benliğini uyuşturucu için pazarlar.
I mean, she's sorry, and she really likes me now.
Heather yaptığından pişman ve benden gerçekten hoşlanıyor.
She told me all about it, and she's very sorry.
Bana bu konuda her şeyi anlattı, ve çok üzgün.
- And then she's off to Hawaii. - Let's go in there. Oh, sorry.
Sonra da Hawaii'ye gidecek.
sorry 58639
sorry for what 82
sorry to bother you 488
sorry about that 1692
sorry for the inconvenience 51
sorry to interrupt 698
sorry for your loss 95
sorry for the wait 54
sorry i'm late 1510
sorry about the mess 94
sorry for what 82
sorry to bother you 488
sorry about that 1692
sorry for the inconvenience 51
sorry to interrupt 698
sorry for your loss 95
sorry for the wait 54
sorry i'm late 1510
sorry about the mess 94
sorry for the delay 59
sorry we're late 195
sorry to hear that 198
sorry to disturb you 153
sorry to bother 18
sorry to trouble you 44
sorry to have bothered you 32
sorry to waste your time 18
sorry about earlier 35
sorry to keep you waiting 279
sorry we're late 195
sorry to hear that 198
sorry to disturb you 153
sorry to bother 18
sorry to trouble you 44
sorry to have bothered you 32
sorry to waste your time 18
sorry about earlier 35
sorry to keep you waiting 279