She left me translate Turkish
1,608 parallel translation
She left me, and then she died, so I couldn't even know her.
Beni terketti ve sonraq öldü Dolayısıyla onu tanıyamadım bile
She left me for another guy.
Benden, başka birisi için ayrılmıştı.
Wasn't bad enough that she left me for the guy I saw her with.
Beni o gördüğüm adam için terk etmiş olması yeterli değil mi?
- She left me in charge.
Aslında, sorumluluğu bana verdi.
She left me because, uh, I didn't make her laugh anymore, and, uh, she had just lost that lovin'feeling.
Beni terketti çünkü artik onu güldüremiyordum, ve bana olan sevgisini kaybetti.
She left me some money.
Bana biraz para bıraktı.
My aunt died, and she left me a couple hundred grand.
Teyzem öldü, ve bana bir kaç yüz bin dolar bıraktı.
I thought she left me.
Beni terk ettiğini düşünmüştüm.
- She left me.
- Beni terk etti.
She left me powerless.
Beni güçsüz bıraktı.
She left me. Yeah.
Beni terk etti.
You know what? I wouldn't care- - I wouldn't care if she left me for a bald guy.
Beni kel bir adam için terk etseydi umurumda olmazdı.
Do you know what she said when she left me?
Beni terk ederken ne söyledi biliyor musun?
She left me. Oh...
Sonra da beni terketti.
She left me with my grandparents and she went away.
Beni büyükannemlerde bırakıp gitmiş.
When she left me, she said I neglected her because I preferred playing.
Benden ayrıldığında, onunla ilgilenmek yerine poker oynamayı tercih ettiğimi söylemişti.
Well, I left at first... When she... When he told me.
Aslında, ilkin terkettim... fakat sonra... bana anlattı.
So you let me believe that my mother left me? That she didn't love me?
Yani annemin beni terkettiğni sanmama izin verdin beni sevmediğine
When she found out that Jeff was coming to meet me, she left to find him.
Jeff'in benimle buluşacağını öğrenince onu bulmaya gitti.
She worked two jobs, and that left me pretty much on my own.
Annem iki işte birden çalıştı, ve beni daha çok kendi halime bıraktı.
He didn't have to,'cause she left and he came right to me.
Buna gerek yoktu, çünkü onu bıraktı ve benim yanıma geldi.
She left a message for someone, and then she asked me about tennis.
Birine mesaj bıraktı. Sonra bana tenisi sordu.
Heather left without telling me she was pregnant.
Heather, bana hamile olduğunu söylemeden çekip gitti.
She left a note which pretty much blames me.
Beni suçlayan bir not bırakmış.
The night we left your grandmother said if Rosa walked out the door with me she was dead to her.
Büyükanneniz ayrıldığımız gece Rosa'ya, eğer o kapıdan benimle çıkarsa onun için ölmüş olacağını söyledi.
She left it to me.
Bana bıraktı.
She was running errands when I called, but I left a message asking for her to call me back.
Aradığımda çalışıyordu ama beni geri aramasını söyleyen bir mesaj bıraktım.
# No soldier, only me # # She cried so when I left her #
# Diğerleri değil, sadece ben # # Ondan ayrıldığımda çok ağladı... #
I left her, like, four messages and she never called me back.
Ona 4 mesaj bıraktım. Ve beni geri aramadı.
oh, i had to.i- - your mother came to see me, and she mentioned something about why you left me all those years ago.
Zorundaydım. Annen beni görmeye geldi ve bir şeyden bahsetti. Yıllar önce beni neden terk ettiğinden.
- I left it with Daisy. She's figuring out the combination for me.
Benim için şifresini çözmeye çalışıyor.
And she left it to me.
Annem de bana bırakmış.
Mr. Myers, she called me a bunch of times today and, and I called her back and left a bunch of messages.
Beni aradı da bi kaç kez mesaj attım
And to let him know if the sheriff ever came looking for me, so when she left that message last week, I did.
Eğer Şerif gelir de beni ararsa, ona haber vereyim diye, sonra, Şerif Turner bu mesajı bırakınca, ben de haber verdim.
She's right - my kids treat me like a doormat and their father like a god, because he left.
Haklı - Çocuklarım beni bi paspas gibi görür Babalarını ise tanrı gibi Çünkü terkeden taraf oydu.
She left after taking me home.
Beni eve bıraktıktan sonra gitti.
without warning, she just left me.
birdenbire terk edip gitti beni.
She would never have left me these ten long years without word. She would not have done that.
On yıldır tek bir haber vermeden beni asla terk etmezdi.
Two hearts as one, she would not have left me.
Tek olan iki kalp, o beni terk etmedi.
After she left, it was just me and Charlie.
Evi terk ettikten sonra ben ve Charlie baş başa kaldık.
Two years later, after another miscarriage, she suddenly remembered where she'd left me.
İki yıl sonra bir başka düşükten sonra aniden beni nereye bıraktığını hatırlayıvermiş.
- She's afraid to be left alone with me?
- Benimle tek başına kalmaktan mı korktu?
But she left her house to me
Fakat evini bana bırakmış.
The number left me alone for 13 years... until the night she found my book, or the book found her.'
Sayı, 13 yıl boyunca yakamı bıraktı. Ta ki, Agahta kitabı bulana kadar. Ya da kitap onu bulana kadar.
- She never said... anything to me about an I.O.U. I left an I.O.U.
Ona not bıraktım.
Mrs. X told me that she left to get married.
Bayan X bana, onun evlenmek için ayrıldığını söyledi.
I left three messages and she won't call me back.
Üç sefer mesaj bıraktım ve daha beni geri aramadı.
I didn't tell you she left some of N ietzsche's letters with me.
Sana Nietzsche'nin bazı mektuplarını bırakarak gittiğini söylemedim.
When I left her she told me she didn't want to lose me... that she had become fond of my cock.
Onu terkettiğimde beni kaybetmek istemediğini söylemişti penisime çok düşkün olmaya başlamıştı.
Lilly was angry with everybody, even me, when she left with him.
Lilly onunla kaçtığında herkese, hatta bana bile kızmıştı.
Well, she gave me that before she left.
Gitmeden önce bana bıraktı.
she left 317
she left him 20
she left you 32
she left us 24
she left a note 23
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
she left him 20
she left you 32
she left us 24
she left a note 23
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499