English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sil

Sil translate Turkish

2,347 parallel translation
Right. Lose "all night long."
Tamam, "tüm gece boyunca" yı sil
And it's still the add / drop period, so...
Ve hala ekle / sil dönemindeyiz, bu yüzden...
Wipe your glasses!
Gözlüğünü sil!
Don't smile at us.
Sil o gülümsemeyi yüzünden.
Dry those tears.
Sil o gözyaşlarını.
Erase that.
O kısmı sil.
Sil.
Sil.
Sil, I don't know.
Sil, bilmiyorum.
Take it easy, Sil.
Sinirlenme Sil.
I'm sorry, Sil.
Üzgünüm Sil.
now, Sil, or else.
- Ya şimdi Sil, ya da hiç bir zaman.
Hey, I'm sorry, Sil.
Hey, afedersin, Sil.
Hey, Sil, you mind putting on your pants and helping us figure out what to do here?
Hey, Sil, pantolonunu giyip burada ne yaptığımızı söylemenin sakıncası var mı?
Oh, we didn't want to let you down, Sil.
Oh, seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdik, Sil.
We can't go to jail, Sil.
Hapse giremeyiz, Sil.
I mean, you were setting us up, Sil?
Yani sen bizi tuzağa mı düşürüyordun, Sil?
"Shawn and the salesman, " the key's under the mat, wipe your feet, come alone or the girl dies. "
"Shawn ve satıcı,... anahtar paspasın altında, ayaklarını sil yalnız gel, yoksa kız ölür."
Okay, uh, Peck, clear the board.
Peck, tahtayı sil.
Delete it.
- Sil.
Okay, good. De-authorize and delete all directories, Just like I showed you.
Yetkiyi kaldır ve gösterdiğim gibi tüm dizinleri sil.
Forgiveness of my tab and free drinks for life.
Borçlarımı sil ve yaşam boyu bedava içki.
Wipe off with this.
Al bununla sil.
Don't be sil, sweetheart.
Yapamam tatlım.
Mr Smith... program Alpha three, you delete my voice from the command program.
Bay Smith Alfa üçe programla, emir programından sesimi sil.
Do it, McGee.
- Sil McGee.
"Erase her memory"?
"Hafızasını sil." gibi mi?
So as I was saying, human blood- - actually no kind of blood- - has sil- - what?
Söylediğim gibi, insan kanı... Aslında hiçbir kanda... Ne?
Delete. Delete. Delete.
Sil, sil, sil.
Delete. Delete. Delete.
Sil, sil, sil, sil.
Delete. Delete.
Sil, sil, sil.
And they debated what to do about the offending dice, and finally agreed on a do-over.
Bir süre, yere düşen zarla ilgili ne yapacaklarını tartıştılar. Sonundaysa sil baştan başlamaya karar verdiler.
Now I ask you, wouldn't it be nice as adults to have a do-over every now and then?
Şimdi size soruyorum yetişkinler olarak, arada sırada sil baştan başlamak sizce de güzel olmaz mı?
- Yeah.
Kim hayata sil baştan başlamak istiyor? - Evet.
Lοοk after yοur mum like she wοuld want yοu tο lοοk after her and wipe that thοught οf Mr Sandhu riding yοur mum οut οf yοur mind.
Annenin senden istediği şekilde onunla ilgilen ve Bay Sandhu'nun annene atladığı düşüncesini zihninden sil.
First clean this...
Önce buraları sil.
All right, erase.
Tamam, sil.
Katrine, dab your face.
Katrine, yüzünü sil.
It's never gonna happen, pal.
Unut bunu dostum, sil kafandan
There are no do-overs in life.
Hayatta sil baştan diye bir şey yoktur.
My mom, meanwhile was having a do-over of her own, by pushing Lane to stand up to his dad.
Bu arada annem de kendince sil baştan başlıyordu. Lane'i babasına karşı yüreklendirerek.
Delete contact.
Numarasını sil.
Delete it!
Sil şunu!
See, it's hard to hit that delete button, isn't it?
Sil tuşuna basmak zormuş, değil mi?
Delete, delete, delete!
Sil, sil, sil!
Look, now, I admit we didn't do a perfect job with Lucy, but mistakes are why pencils have erasers, why they have that little "delete" button, it's why they invented Wite-Out...
Lucy üzerinde iyi iş çıkaramadığımızı kabul ediyorum ama kalemlerin üzerinde hatalar yüzünden silgiler vardır. O yüzden "sil" tuşu vardır ve o yüzden daksili icat ettiler.
She's like, " Help me with this. Help me with that. Wash the floor.
" Şuna buna yardım et, yeri sil tavanı temizle, arabayı yıka, şunu al, bunu tamir et.
Actually, no, Sil.
Aslında hayır, Sil.
Just erase it.
Sil gitsin.
Sort of a do-over.
Bir nevi sil baştan yapmak için.
Okay.
İngiliz İngilizceni sil gitsin derim.
Delete that.
Sil şunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]