Sold out translate Turkish
2,151 parallel translation
They say it's totally sold out.
Tüm biletler satılmış.
I asked them about red Chantilly lace, and they were sold out!
Kırmızı Chantilly dantellerini sordum.
I toast to our dear collaborationist, sold out to the enemy, who, for money, has burned his ideals on the altar of imperialist materialism.
Kadehimi düşmanı satan değerli işbirlikçimize kaldırıyorum para için emperyalist materyalizmin sunağında ideallerini kurban etmiştir.
Sold out!
SatıImış!
They don't think you ever sold out.
Sizin ne kadar sattığınızla ilgilenmiyorlar.
All their shows are sold out still. When Snakes and Arrows came out in 2007, it charted really well for quite a while and it was some of the biggest shows they've ever played.
Tüm konser biletleri tükendi 2007'de Snakes and Arrows çıktığında uzun süre listelerde yüksekteydi ve çaldıkları en iyi konserlerden biriydi.
- We sold out.
Biletleri bitirdik.
Well, what I love is that Houston sold out in 15 minutes. That's what I love.
Ben de Houston biletlerinin 15 dakikada satmasını seviyorum.
Sold out.
Satılık gibi.
You lied to me, sold out my whole department.
Beni kandırdın, tüm departmanımı sattın.
It was sold out, Mom.
Biletler tükenmiş anne.
Yo, dude, the two places I went to- - The 50 / 50s are almost all sold out.
Ahbap, gittiğim iki yerde de elliye elli malların neredeyse hepsi satılmış.
But all the 50 / 50s are sold out.
Ama bütün elliye elliler satılmış.
The slippers are sold out!
Pofuduk terlikler satıldı!
- Sold out.
- Hepsi satıldı.
They sold all the art, they sold out.
Bu resimleri satıyorlar. Dışarıya satıyorlar.
The CD for their single has been sold out.
Albümleri çoktan tükendi.
He sold out the land on which we all eat.
Hepimizin beslendiği ülkeyi sattı.
Tickets had been sold out three weeks Before the much - anticipated fight.
Biletler müsabakanın başlamasından üç hafta önce tükenmişti.
Finally they did give me an order for 5,000 shirts and if the shirts sold out I would get a bigger order.
Sonunda benden beş bin deneme ürünü istediler ve eğer satılırsa daha büyük bir sipariş olacaktı.
Sorry, sold out.
Üzgünüm, kalmadı.
They're sold out.
Hiç kalmamış.
But if you are the traitor who sold out the Temple Front I want you to pay with your life
Ama eğer Tapınak Önü'nü satan hain sensen, bunu hayatınla ödemeni istiyorum!
I'm disappointed because you sold out.
Para için kendini satman, beni hayal kırıklığını uğrattı.
You think I sold out my friends and my country, but... You don't know me.
Arkadaşlarımı ve ülkemi sattığımı düşünüyorsunuz ama beni tanımıyorsunuz.
How did you know? I got suspicious when you sold out Marcie as the mole.
Marcie'yi köstebek diye sattığında şüphelenmiştim.
If you're calling for tickets to Saturday's show, it's sold out.
Cumartesi gösterisi bileti için arıyorsanız, hepsi satıldı.
She sold me out for a pat on the head.
Bir dokunuşla sattı beni.
You singing "Don't Cry for me, Argentina"... in front of a sold-out crowd isn't a fantasy.
Senin kalabalık önünde "Don't Cry For Me Argentina" şarkısını söylemen bir fantezi değil.
Maurice sold us out.
Maurice bizi sattı.
I'm a bit like that dauber they used to drag out of art galleries because he'd still be re-touching his paintings years after they'd been sold!
Ben biraz da, resmi satıldıktan sonra bile, son birkaç rötuş yapmak için sanat galerilerine giden ve oradan kovulan acemi ressamlara benzerim.
Well, out of the three places we've been to, this dealership has bought and sold the most vintage cars in the area, hands down.
Gezdiğimiz üç yer dışında, bu bayi, şüphesiz bölgedeki Vintage tip arabaları en çok alan ve satan yer. İyi günler.
You sold your approval of the Granton project Martha found out, she was gonna reveal it at council which you said was gonna be about river rafting, of all things.
Martha öğrendi ve bize raftingle ilgili dediğiniz toplantıyı, bunu konseye açıklamak için organize etti. Rafting mi?
We've got three sold-out shows.
Üç konserin biletleri şimdiden tükendi.
He sold us out ; he got what he deserves.
Bizi sattı. Hakettiğini buldu.
But York has this major grudge against the Walkers, and when they find out who I sold my shares to...
Ama York, bunu hıncını almak için kullanacak, Walker'lar da hisselerimi kime sattığımı görünce..
He sold me out just to protect himself and his investments.
Kendisini ve yatırımlarını korumak için beni bile sattı o.
Your father sold the furniture and threw everything else out.
Baban mobilyalarını sattı ve kalan eşyaları da çöpe attı.
- Oh. - And I sold it out too,
Ve hepsini sattım.
But my uncle moved out there and sold beer at Comiskey so I know.
Amcam oraya taşınıp Comiskey'de bar açmıştı, oradan biliyorum.
He sold you out.
Seni sattı.
Why not? They sold us out.
Bizi sattılar.
The villagers found out the truth and sold her to a freak show.
Köylüler gerçeği öğrendiklerinde onu bir ucube gibi satmaya kalktılar.
That she sold the diamonds right out of the earrings he gave her.
Alex'in ona verdiği elmas küpeleri hemen satmış.
You know, I wonder what he's gonna think when he finds out that Daddy takes kids just like him and puts them on the street to be pumped full of black tar heroin, and then sold to strangers like animals.
Babasının onun gibi küçük çocukları alıp siyah zift eroinle zehirlenip hayvandan farksız yabancılara satılsınlar diye sokaklara attığını öğrendiğinde ne düşüneceğini merak ediyorum.
Your uncle sold copper out of that warehouse for 26 years.
Amcan 26 yıldır işini o depodan uzak tutuyordu.
You sold him out so you could get your picture in the paper.
Gazeteye kendin çıkasın diye Caffrey'i sattın!
If we only sold each girl one pair, we'd be out of business.
Her kıza tek bir çift satarsak batarız.
If I could take Mama's money out of the estate, Downton would have to be sold to pay for it.
Annenin parasını mülkten ayırabilseydim Downton, parasını ödeyene satılabilirdi.
You sold us out?
Bizi sattın mı?
Don't come at me like I sold you out.
Benim kızım! Sakın seni sattığımı söyleme Dean.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
out of nowhere 149
out of town 49
outstanding 214
out of 299
out loud 97
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
out of nowhere 149
out of town 49
outstanding 214
out of 299
out loud 97