English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Something's burning

Something's burning translate Turkish

116 parallel translation
There's something burning.
Bir şey yanıyor.
Something's burning.
Bir şey yanıyor.
Something's burning!
- Bir şey yanıyor.
Cynthia, something's burning.
- Cynthia, yanık kokusu var. - Evet.
Something's burning here...
Bi'şey yanıyor sanki?
It is like having something burning always inside your mind.
Sanki aklında, yakmak için bir şey varmış gibi.
Something to heal your burning flesh.
Yanmış etini iyileştirecek bir şey.
" Something's wrong,'cause these suckers are burning down my store.
" Βir terslik οlmalι çünkü bu enayiler benim dükkânιmι yakιyοrlar.
Oh, God, something's burning.
- Tanrım, bir şeyler yanıyor.
Something's burning.
Bir şeyler yanıyordu.
It was decided something must be done. Fortunately, nobody did anything except for the one good thing : The forest was placed under government protection and charcoal burning was prohibited.
Bir şeyler yapılması gerektiğine karar verildi neyse ki güzel tek bir şey dışında kimse hiçbir şey yapmadı orman devlet himayesine alındı, kömürcülük yasak edildi.
After the Beatles'last tour... which was the one where the Ku Klux Klan were burning... Beatle records, and I was held up as a Satanist or something... then we decided, no more touring. That's enough of that.
Ku Klux Klan'ın plaklarımızı yaktığı... benim de satanist olmakla suçlandığım... o turnenin ardından... bir daha turneye çıkmamaya karar verdik.
Something's burning, man.
Bir şey yanıyor be.
Something's burning!
Bir şey yanıyor!
Masha, I smell there's something burning here!
Masha, yanık kokusu alıyorum! Şuna bak!
Something's burning.
Yanık kokusu geliyor.
Aunt Sarah, Uncle Leland, what is that smell? It smells like something's burning.
Sarah teyze, Leland amca, ne kokuyor böyle?
It smells like something's burning.
Bir yanık kokusu alıyorum.
Something's burning in the kitchen.
Mutfakta birşeyler yanıyor.
Hey, something's burning back here.
Hey, burada birşey yanıyor.
Smells like something's burning.
Bir şeyler yanıyor sanki.
When you stood in this room... and put your hand around that man's heart... something I did not dare do that day... your vital flame was burning.
Sen bu odada durduğunda... ve elini o adamın kalbine koyduğunda- - o gün benim yapmaya cesaret edemediğim bir şey- - senin ateşin alev alev yanıyordu.
Something's burning you inside.
- Bir şeyler içten içe seni yakıp kavuruyor. - Önemli değil.
- She said that you were a..... hunk of burning... something or other.
- Dedi ki sen çok yakışıklıymışsın, yani onun gibi birşey.
I see something's burning!
- Orada bir patlama oldu.
Apparently, there's some minor disaster in the kitchen - something to do with burning rum balls.
Sanırım mutfakta ufak bir felaket var. Romlu köfteler mi ne yanıyormuş.
Mom, something's burning.
Anne, bir şey yanıyor.
- Something's burning.
- Bir şey yanıyor.
- Something's burning!
- Bir şey yakıyor! -
I think something's burning.
Bir şeyler yanıyor sanıyorum.
- Something's burning. - Guys!
- Birşey yanıyor.
Something's burning, Daddy.
Bir şeyler yanıyor baba.
It's all clear, but something's burning out back.
Kimse yok ama arkada bir şey yanıyor.
- Something's burning.
- Birşey yanıyor.
Pete, something's burning.
Pete, bir şey yanıyor.
Something is burning... that's why I'm so hot.
Bir şey yanıyor... Bu yüzden, bu kadar ateşim var.
She had awakened and thought she smelled something burning.
Uyanmış ve burnuna yanık kokusu gelmiş.
Something's burning!
Bir şeyler yanıyor!
Something's burning.
Victor hakkındaydı.
Something definitely is burning! I don't think its your crotch.
Afedersiniz, iki adam tarafından yakalanmış genç bir bayan gördünüz mü?
Let me tell you something. Next time I run into a burning building... and refuse to bring out anybody who's not the same color as me- - That's when you can bring my angry, sober, pink Irish ass back down here.
Ancak yanan bir binaya girince benle aynı renkte olmayan birini kurtarmıyorsam benim kızgın, uyuşuk İrlandalı kıçım oturur buraya.
- Something's burning!
- Bir şey yanıyor.
- I think something's burning.
- Galiba bir şey yanıyor.
Something's burning.
Birşey yanıyor.
Like when you know something is burning hot, but you touch it anyway, and you're surprised when you get burned.
Bir şeyin sıcak olduğunu bilip, Yandığınızda şaşırmak gibiydi.
I'm working on something that might cool your anal burning.
- Üstünde çalışıyorum.
Let's just say something was burning and it wasn't from the sunshine.
Şöyle diyelim, bir şey yanıyordu, ama nedeni güneş ışığı değildi.
- Smells like something's burning.
- Bir şeyler yanıyor gibi koktu.
- Like something's burning...
- Dur, birşey yanıyor gibi...
Before i answer Any more questions. Something's burning.
- Bir şeyler yanıyor.
I think it's the smell of burning something.
sanki yanık kokusu var

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]