English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sounds awful

Sounds awful translate Turkish

257 parallel translation
Sounds awful.
Kulağa korkunç geliyor.
Sounds awful, doesn't it?
İnanılmaz geliyor, değil mi?
That sounds awful.
Bu ukalaca.
WELL, IT SOUNDS AWFUL, I KNOW.
Kulağa korkunç geliyor, biliyorum.
Sounds awful.
Berbat bir şey.
It sounds awful.
Korkunç görünüyor.
It sounds awful to say, but it's the truth of the matter.
Söylemek kulağa korkunç geliyor ama işin aslı bu.
Sounds awful. What is it?
Kulağa korkunç geliyor.
- Sounds awful!
Berbat gözüküyor!
It sounds awful.
Kulağa korkunç geliyor.
- Sounds awful.
Ama, Marvin...
He sounds awful mad.
Çok sinirli görünüyor.
A love letter sounds awful
Aşk mektubu, kulağa korkunç geliyor.
- I think she sounds awful... but she sold six million records last year.
- Bence sesi berbat... ama geçen yıl altı milyon plak sattı.
This sounds awful, but I'm going through a selfish phase.
Bu kulağa ters gelecek biliyorum, ama bencil bir dönemden geçiyorum.
– Boy, that sounds awful.
Vay, korkunç görünüyor.
Sounds awful.
Korkunç.
I know it sounds awful.... "
Size tuhaf gelecek... "
Oh, why, that sounds awful.
Oh, ne kadar korkunç.
That sounds awful.
Ne kadar korkunç.
I know it sounds awful, but you belong with us.
Biliyorum kulağa berbat geliyor. Fakat sen bizim dünyamıza aitsin.
That sounds awful dangerous. Can you hit a target, Pip?
— Hedefini tutturabilir misin, Pip?
It sounds awful.
Ne korkunç bir şey!
- Sounds awful.
- Kulağa korkunç geliyor.
- It sounds awful.
- Öyle görünüyor.
I know this sounds awful, but in a way Daniel's death was a relief.
Kulağa korkunç geldiğini biliyorum. Ama Daniel'ın ölümü beni rahatlattı.
It sounds awful, I know.
Korkunç bir şey, biliyorum.
Now that sounds awful.
Ama inandırıcı değilsin.
THAT SOUNDS AWFUL.
- Kulağa kötü geliyor.
That sounds awful.
Bu korkunç bir şey.
Now that sounds awful.
Ama inandırıcı değilsin
Well, that sounds awful.
Kulağa berbat geliyor.
"Between us." It sounds awful.
"Aramızdaki." Kulağa ne saçma geliyor.
Sounds awful, doesn't it?
Çok korkunç, degil mi?
- Sounds like an awful little.
Bu çok az.
Just sounds so awful.
- Kulağa çok rezil gelmiyor mu?
It sounds so awful.
Kulağa berbat geliyor.
The singing of the congregation sounds to me like awful howling.
Cemaatin ilahileri korkunç ulumalara benziyordu.
- Well, it sounds like you're in an awful hurry.
- Şey, büyük bir acele içindeymişsine benziyor.
She sounds ridiculous, but she must be awful pretty to keep getting away with it :
Çok saçma görünüyor, ama O'na uzak duracak kadar korkunç olmalı.
It sounds like that awful guy Franz Biberkopf.
Franz Biberkopf denen şu rezil herifin sesini duydum sanki.
Sounds like an awful disease...
Nesilden nesile geçen...
- Sounds fairly awful.
- Durum kötü görünüyor.
That sounds an awful lot.
Kulağa çok fazla geliyor.
That sounds like an awful lot of children, but...
Anlaşılan ortalıkta çok çocuk olacak, ama...
That sounds pretty awful.
Kulağa korkunç geliyor.
- Sounds awful.
Çok gururlanmıştım.
That sounds really awful, honey.
Bu gerçekten çok kötü, tatlım.
Sounds an awful lot like a dictatorship to me.
Bana diktatörlük gibi geldi.
She sounds an awful lot like Elaine.
Sesi ne kadar da Elaine'ninkine benziyor.
Sounds like you saw something awful, huh?
Korkunç bir şey gördüğünü duydum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]