Sounds promising translate Turkish
110 parallel translation
Sounds promising.
Umut verici görünüyor.
Sounds promising.
Umut verici bir konuşma.
Sounds promising, sir.
İşe yarar görünüyor, efendim.
That sounds promising.
Umut verici görünüyor.
- Sounds promising.
- umut verici sözler.
That sounds promising.
Veri tabanında araştırıyorum.
Oh, that sounds promising.
Çok ikna edici.
Ooh, sounds promising, then.
Bu bir sözmüş gibi geldi.
Sounds promising.
Kulağa umut verici geliyor.
- That sounds promising.
- İyiye benziyor.
Sounds promising, Janice.
Bunun yararı olabilir. Devam edelim.
Sounds promising.
Gayet uygun.
This sounds promising :
Bu güzele benziyor :
- That sounds promising.
- Bu umut verici görünüyor.
This guy sounds promising.
bu adam gelecek vaat ediyor.
Still, your research in memory retrieval sounds promising.
Yine de hafızanın geri getirilmesi konusundaki araştırmanız umut verici.
- That sounds promising.
Umut vaat ediyor gibi
That sounds promising.
Tam altımdasın. - Umut verici.
Sounds promising.
- Kulağa hoş geliyor.
Now that sounds promising!
Bu çok umut verici.
That sounds promising.
Kulağa umut vaat edici geliyor.
- Sounds promising.
- Umut verici görünüyor.
Sounds promising.
Umut vadedici.
Well, now, that sounds promising, but how do I know I won't open your magazine and find I'm some kind of crackpot?
Kulağa hoş geliyor. Ama beni bir deli gibi göstermeyeceğinizden nasıl emin olurum?
Well, sounds promising.
Kulağa güzel geliyor.
That sounds promising.
Umut verici bir gelişme.
That sounds promising, right?
Kulağa ilişkimizin düzelmesi için umut veriyor gibi geliyor, değil mi?
Name sounds promising.
Ümit verici bir isim.
- Well, that sounds promising.
- Yüreğime su serpildi birden.
The name sounds promising.
Alet Çantası mı? Gelecek vaat eden biri olmalı.
That sounds promising.
Bu herşeyi açıklıyor.
It all sounds promising.
Ümit verici.
That sounds promising.
Bundan bir şey çıkar. Evet.
Well, That Sounds Promising.
Neler buldun?
The chocolate part sounds promising.
Çikolata parçası umut verici görünüyor.
Sounds promising so far ~
Oldukça ilginç gözüküyor.
That sounds promising.
Umut verici duruyor.
That sounds promising.
Ümit verici bir şeye benziyor.
That sounds promising.
Gelecek vadeden bir şey gibi.
Ah. Sounds promising. Yeah...
Umut verici görünüyor.
Sounds promising.
Araştırılabilir gibi.
Oh, that sounds promising.
Umut verici duruyor.
Sounds promising.
- Umut verici.
Sounds very promising.
Kulağa umut verici geliyor.
Sounds most promising.
- Umut verici görünüyor.
Sounds like that girl has a really promising future in porn.
Kız porno sektöründe gelecek vaat ediyor galiba.
Your research in memory retrieval sounds quite promising.
Hafızanın geri getirilmesi konusundaki araştırmanız umut verici.
Well, I'd hate to ruin what sounds like such a promising marriage.
Aman böylesine kısmetli bir düğünü heba edersem üzülürüm.
Oh, that sounds much more promising.
İşte bu çok daha umut verici.
It all sounds so promising.
Kulağa çok ümit verici geliyor.
This all sounds very promising.
Tüm bunlar baya bir umut verici geliyor.
promising 39
sound 221
sounds 99
sounds good to me 192
sounds like a plan 147
sounds great 419
sounds dangerous 26
sounds good 1057
sounds delicious 46
sounds nice 93
sound 221
sounds 99
sounds good to me 192
sounds like a plan 147
sounds great 419
sounds dangerous 26
sounds good 1057
sounds delicious 46
sounds nice 93
sounds familiar 89
sounds like a good plan 16
sounds like fun 151
sounds lovely 31
sounds exciting 40
sounds perfect 65
sounds awesome 36
sounds like 100
sound off 32
sounds cool 34
sounds like a good plan 16
sounds like fun 151
sounds lovely 31
sounds exciting 40
sounds perfect 65
sounds awesome 36
sounds like 100
sound off 32
sounds cool 34