English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Star

Star translate Turkish

23,964 parallel translation
Corpsman Nolan Griffith was awarded the Bronze Star in absentia.
Sıhhiye Nolan Griffith yokluğunda bronz madalya ile ödüllendirildi.
There'll be a ceremony for the Bronze Star, and the Navy owes you a whole lot of back pay.
There'll be a ceremony for the Bronze Star, and the Navy owes you a whole lot of back pay.
Says the Academy All-Star.
Dedi Akademinin yıldızı.
And a star.
Yıldız.
Am I, like, the star witness or something?
ben baş tanık falan mıyım?
A famous film star.
Ünlü bir film yıldızı.
A rising star.
Yükselen bir yıldız.
The only thing missing is a star detective.
Eksik olan tek şey yıldız bir dedektif.
Emile, I'm not exactly a star.
Emile, ben bir yıldız sayılmam.
Imploded star cluster, biggest one I've ever seen.
Genişletilmiş yıldız kümesi. Şimdiye kadar gördüğümün en büyüğü.
I mean, what if you get discovered and blow up and become a big star, huh?
Yani, ya sen keşfedilip, birden patlarsan ve büyük bir yıldız olursan, ha?
You need help, something goes wrong... Lone Star will be here.
Yardıma ihtiyacın olur, bir şey ters giderse diye Lone Star burada olacak.
Listen, you're gonna get a Silver Star out of this when it's all over, and you'll have all the girlfriends you want.
Bütün bunlar bittiğinde Gümüş Yıldız madalyası alacaksın sonra da kızlar kapında tüp kuyruğuna girecek.
What's with the charcoal star?
- Kara yıldız ne oluyor peki?
This isn't a movie star, Ray.
Film yıldızı değil bu Ray.
Look at you, the new star of the family.
Ailenin yeni yıldızına bak.
And... [chuckles]... he stopped at Marilyn Monroe's star.
Ve... 290 00 : 16 : 01,982 - - 00 : 16 : 03,614... Marilyn Monroe'nun yıldızının yanında durdu. Ve...
He's an Instagram star.
Bir instagram yıldızı.
Tyrell here is our new rising young star with an eye on the CTO position.
Tyrell TSB konumunda gözü olan yükselen genç yıldızımız.
Three nights in Paris, first-class airfare, four-star hotel for basically nothing.
Resmen üç kuruşa, Paris'te üç gece, birinci sınıf uçak bileti ve dört yıldızlı otelde konaklama.
Although, as Torf the Ancient, I have seen everything from the Great Star Explosion to the Seven Moon Alliance.
Gerçi ben Kadim Torf olarak Büyük Yıldız Patlaması'ndan Yedi Ay Birleşmesi'ne kadar her şeyi gördüm.
Sounds less than five-star.
Kulağa beş yıldızlı değil gibi geliyor.
I'm just wondering what kind of wagon I hitched my star to.
Gözümü nasıl bir yükseğe dikmişsem artık.
Come on, rock star.
Hadi bakalım rock yıldızı.
The maverick... the rock star... can't be handled.
Başına buyruk bir rock yıldızı idare edilemez.
Arliss got the Bronze Star for bravery.
Arliss cesaretinden ödülü Bronz Yıldız aldı. - Vay canına.
You want to hear about the Bronze Star?
Bronz Yıldızı bilmek ister misin?
Next morning, CO comes into my tent, tells me he's gonna put me up for the... Put me up for the Bronze Star.
Sonraki sabah komutan çadırıma geldi ve beni Bronz Yıldıza layık gördüğünü açıkladı.
- Then what's the pushback on Putin when he says he can take out a Ukrainian YouTube star who he claims is an agitator?
O zaman Putin de Ukraynalı bir YouTube yıldızını provokatör olduğunu iddia edip, ortadan kaldıracağını söylerse ne yapacağız?
If the YouTube star is telling people to go to Paris and shoot up concert halls, I say, "Go, Putin."
Eğer YouTube yıldızı insanlara Paris'e gidip konser salonlarına saldırmalarını söylerse "Yürü be Putin" derim.
Pro-star entertainment has a wide variety of musicians for your every need.
Pro-star'ın her ihtiyacınıza uygun büyük bir müzisyen çeşitliliğine sahiptir.
We may have met because you are a fan of Star Trek. But I have become a fan of Sheldon Cooper.
Star Trek hayranı olduğun için tanışmış olabiliriz ama ben de Sheldon Cooper'ın hayranı oldum.
You just gave the prosecution their star witness.
Az önce savcıya yıldız bir tanık hediye ettiniz.
He wants to be a star rather than a prosecutor 15 years of prison A rookie politician
Savcıdan çok bir star olmak istiyor. 15 yıl hapse mahkum edildi. Çaylak politikacı.
Min-woo wants to be a star, not a prosecutor.
O piç savcı değil star olmak istiyor.
From cubicle to cubicle, you'd see lightsabers, Tribbles, those Naruto action figures, lots of Aqua Teen Hunger Force.
Masadan masaya dolaşırken, ışın kılıçları, Star Trek figürleri,... Japon Anime figürleri,... ve bir sürü Aqua Teen yemek balonları görürdünüz.
This one guy, they were mostly guys, who liked to wear a yellow hooded cape, he used a ton of gray Legos to build a massive Death Star.
Hatta erkeklerden biri, ki çoğunlukla erkektiler,... sarı başlıklı bir pelerin giyerdi,... ve devasa bir Death Star yapabilmek için tonlarca gri Lego kullanmıştı.
Yes. Big gold star for you.
Evet, sana yıldızlı pekiyi.
It's gonna be a beautiful, star-studded event.
Çok güzel ve yıldızlarla dolu bir gece olacak.
You know, at first I was the star, not my brother.
Eskiden yıldız bendim, kardeşim değil.
But she's a giant movie star in Spain and she's got a huge movie opening here.
Ama İspanya'da çok ünlü bir film yıldızı ve filminin açılışı burada yapılacakmış.
- That's Danny. On a date, with a movie star.
Bir film yıldızıyla randevuda.
How could you not tell me that you're dating a movie star, man?
Bir film yıldızıyla çıktığını bana nasıl olur da demezsin?
Did I mention that he is dating rising star Elena Rios?
Yükselen yıldız Elena Rios ile çıktığından bahsetmiş miydim?
Isn't it true you've received more than 30 one-star Bed Plate reviews?
Booking'de motelinize 30'dan fazla 1 yıldız verildiği doğru değil mi?
We know his type- - prom king, football star...
Bu tipleri biliriz... okul balosu kralı, futbol yıldızı...
This is a star.
Bu bir yıldız.
There are worse places to be trapped than a five-star hotel with room service.
Kapalı kalmak için oda servisi olan beş yıldızlı otelden daha kötüleri de var.
Gold-star clients.
Altın yıldız müşteriler.
Yeah, it's also his wallet. It's one of those two-in-one cases. Which means the victim's driver's license may be somewhere inside.
evet ayrıca cüzdanı ikisi bir arada kampanyalarındaki gibi bu da demek ki kurbanın ehliyeti bunun içinde bir yerde olabilir işte bu yüzden de hodgins'in lazer kesicisini aldım star wars ışın kılıçları gibi fakat plastiği kesmenin en iyi yolu o zaman güç senin
Give pro-star entertainment a call today at pro-star. That was really something.
Bu gerçekten bir şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]