English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Street smart

Street smart translate Turkish

85 parallel translation
But there's two types of smarts, book smarts, which waved bye-bye to you long ago and there's street smart, the ability to read people.
Ama iki tip akıllı var... kitap akıllısı, bu senden çoktan geçti... ve sokak akıllısı, yani insan sarrafı.
He is street smart.
Hayat okulu ha?
Who's not a street smart man here?
Burada kim saokağın akıllı adamı değil?
Are you not a street smart man?
Sen sokağın uyanık adamı değil misin?
Street smart, yeah but we're talking about an IQ just north of a bedroom slipper.
Sokak zekası, evet Burda ancak yatakta uyuyan bi insanın zekasından bahsedebiliriz.
Street smart.
Kendini yetiştirmiş bir zeki.
Oh, look, Ryan is book smart, and I am street smart and book smart.
Pekala bakalım, Ryan kitap yöneticisi. Bense doğuştan yöneticiyim, Ayrıca kitap yöneticisiyim.
Not book smart or street smart or brain smart, but something.
Kitapları anlayacak, sokaktaki dili anlayacak ya da aklın zekiliği olmasa da bir şey var.
We're street smart.
Biz pratik zekaya sahibiz.
he is street smart It is what it is. He is done.
Göstermek istemiyor bu yüzden o iğrenç kıyafetleri giymiş.
Hey, I was street smart.
Evet, ben sokakların akıllısıydım.
Street smart, dumbass, which clearly you're not or you'd have known that.
Sokak zekası, mankafa, sende bulunmadığı açıkça görülüyor.
"Street smart" is just something dumb people say when they want to use the word "smart" to describe themselves.
"Sokak zekası" budala insanların kendilerine "zeki" denmesini istediklerinde kullandıkları bir kelimedir.
Street smart.
Sokak zekası.
Dag. That plan you came up with was way beyond street smart. That was street genius.
Senin şu planın sokak zekasının ötesindeydi Bu sokak dehasıydı.
Don't you think Diane Palento was a little too street smart to make that much noise breaking in?
Sence de Diane Palento içeri girerken o kadar gürültü çıkarmayacak kadar tecrübeli değil mi?
There's book smart, and then there's street smart.
Kitap kurtları vardır bir de sokak kurtları vardır.
Well, I guess there's book smart and then there's street smart.
Sanırım bir tarafta inekler, bir tarafta da uygulamayı bilenler vardır.
Well, you're gonna be street smart like her, have a hard-knock life!
Sen de onun gibi sokaklarda hayatta kalmayı öğreneceksin, zor bir hayatın olacak!
The only place on Bourbon Street Without Maxie's fingerprints on the cash register. That's smart.
Kasasında Maxie Fields'ın parmak izi olmayan Bourbon Caddesi'nin tek mekanı.
"To him, New York meant beautiful women and street-smart guys who seemed to know all the angles."
"Onun için New York, güzel kadınlar..... ve her şeyi bildiğini iddia eden akıllı insanlar demekti."
I'm street-smart, you know.
ben her zaman daha akıllıydım, biliyorsun.
You're smart in school, but you gotta be smart on the street, too.
Okulda akıllısın, ama sokakta da uyanık olmalısın.
The latest trend in street-smart knitwear.
Sokak modasında trikonun yeni akımları.
- And you're street-smart?
- Ve sen pratik zekalısın?
- I am very street-smart.
- Ben çok pratik zekalıyım.
If I was a smart shape-shifter- - a really good one- - the first thing I would do would be to grab some poor soul off the street absorb every ounce of his blood and let it out on cue whenever someone like you tried to test me.
Eğer akıllı bir Değişken olsaydım gerçekten iyi bir tane, yapacağım ilk iş sokaktan birini yakalayıp bütün kanını emmek ve senin gibi birisi test etmek istediğinde, akıtmak olurdu.
He's a street-smart fish out of water in a world he never made.
Hayatta başarılı olamayan sudan çıkmış balık akıllı birisi işte.
Dickie told me you were street-smart. Huh?
Dickie senin için tilki gibi kurnaz derdi.
But the public knew that something different Had come on the scene an action Hero who wasn't buying the old myths who was wised up, street-smart and dangerous.
Ama perdeye farklı bir şeyin geldiğini halk fark etmişti. Eski efsaneleri reddeden, akıllanmış, hayatta kalmayı beceren... tehlikeli bir aksiyon kahramanı.
You've lost a lot of blood you collapse, crawl to the street because you've got to get rid of the gun put it in the trash, that was smart.
Çok kan kaybetmişsin, düşüyorsun. Silahtan kurtulmak için sürünerek sokağa çıkıyorsun. Silahı çöpe atıyorsun.
He's pretty street smart.
Sokak işlerini oldukça iyi biliyor.
- She's not street-smart.
- Sokakları bilmez.
I'm in the moment, on the edge, over the top, but under the radar... A high-concept, low profile, medium-range ballistic missionary... A street-wise smart bomb, a top-gun bottom-feeder...
Şu andayım sınırdayım zirvedeyim radarın altındayım... yüksek görüşlü dikkat çekmeyen, orta menzilli bir misyonerim... sokak alimi akıllı bomba, a top-gun bottom-feeder... güç kravatı takıyorum, güç yalanları söylüyorum, güç şekerlemesi yapıp zafer turu atıyorum... tamamiyle devam eden koca ayak, listebaşı ulaşılmasızın ötesinde bir yağmur yağdıranım... öfkeli bir işkolik, çalışan bir öfkekolik ;
Ask any smart boy on Wall Street, he'll tell you... our dollar is next to worthless. We borrowed so much.
Wall Street'teki kime sorarsanız sorun, size çok borçlandığımızı ve Dolarımızın tamamen değersiz olduğunu söyleyecektir.
Hey, she may not be sophisticated, but she's street-smart.
Dahiyane bir zekaya sahip değil ama, yine de akıllı sayılır.
Sesame Street-smart.
Fındık kadar beyni var...
I loved the guy, but he was book-smart and street-dumb.
O çocuğu severdim ama hiç pratik zekası yoktu.
§ Street-smart, book retard §
§ Street-smart, book retard §
Street-smart kid like Kelly Morris would have no trouble to get her hands on a gun.
Sokakta yetişmiş Kelly Morris gibi bir çocuk için silah kullanmak sorun değildir.
I'm street-smart. That's always got me by.
Ben... yeterince zekiyim, hep öyle oldum...
This agent is more street-smart than book-smart.
Bu ajan teoride değil, pratikte daha çok işe yarar.
I've already got a smarty-smart cheat to keep our feet off the street.
Benim zaten ayaklarımızı yerden kesecek bir fikrim var.
I'm thrilled I'm here. Look, I know you're super book-smart, but I happen to be something called street-smart.
Bak, çok zeki bir mektepli olduğunu biliyorum ama ben de alaylı dedikleri insanlardanım.
So if the theory has withstood all this artillery fire from a lot of smart physicists and experimentalists for many years, that gives it a lot of street cred.
Bu yüzden, zeki fizikçilerden ve deneycilerden gelen bu topçu ateşine yıllardır mukavemeti varsa bu ona john Travolta cakası verecektir.
Okay, so, the FBI thinks some guy is smart enough to build a bomb from untraceable parts, but then sloppy enough to leave it right across the street from a firehouse?
FBI, bu adamın bombayı, izi sürülemeyecek parçalardan yapacak kadar zeki olduğunu düşünüyor, ama adam, bombayı itfaiyenin karşısına bıraktığını fark etmiyor mu?
16 Nicholas Street. Smart money says he's our runner.
Nicholas sokağı 16 numara, içimden bir ses bu bizim koşucu diyor.
It's one thing to be a street guy, another to be smart.
Sokak serserisi olmak başka şey beyin takımından olmak başka şey.
Street smart!
Nasıl şehirlisin!
She's street-smart.
Şehir yaşamına uyum sağlamış biriydi.
But while we're on the topic of how smart I am, and ipso facto, the expert psychological analysis I provide, not to mention Shea's street-level gangsta knowledge which radically comes in handy,
Şimdi benim özelliğim zeki oluşum ve bu sayede sunabildiğim uzman psikolojik görüşler. Shea ise işimize yarayan sokak serserisi kültürüne sahip.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]