English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Take a hike

Take a hike translate Turkish

345 parallel translation
and you've reached it! You can still climb in that kiddie car and take a hike...
Hâlâ o kıytırık arabanı alıp gidebilirsin.
Tell my Chevy to take a hike
Chevy'me söyleyin bir yürüyüşe çıksın
Girls, take a hike.
Kızlar, yaylanın.
You 3 can take a hike.
Siz üçünüz otostop yapın.
- Take a hike, man.
- Yürüyüver.
Take a hike.
Dolaşın.
Take a hike, huh?
Yaylan hadi.
Now, take a hike or I'll turn you in to the service attendant.
Şimdi kaybolun yoksa sizi servis görevlilerine şikayet ederim.
Just take a hike.
Hemen kaybolun.
Take a hike.
Yürü.
- Take a hike
- Haydi uza
Why don't you take a hike?
Neden gitmiyorsun?
You guys should probably just take a hike.
İşin doğrusu.
- Liz, take a hike.
- Liz, git biraz dolaş.
- Take a hike.
- Yürü git.
I do 1 00 pushups every day take a hike
Her gün 100 şınav çekerim. Her gün bisiklet sürerim, yüzerim, yürürüm formdayım, formdayım, formdayım.
- Take a hike, Mike.
- Bas git Mike.
Take a hike, asshole.
Yürüyüş yap göt herif.
"You'll take your assignments or you'll take a hike".
Ya görevlerini yerine getirirsin ya da kapıdan çıkar gidersin.
Listen, if you're not offering me more protein than these eggs... why don't you take a hike, okay?
Dinleyin, Eğer Bir Teklif Sunmayacaksanız Ben Yumurta Yiyeceğim.. Neden Bir Yürüyüş Yapmıyoruz?
Take a hike, brat.
Git artık velet.
- Take a hike, cool breeze.
- Yürü, serin meltem.
Take a hike!
Defol şuradan!
You and the hair cut over there take a hike.
Sen ve kesik saç buradan gidip yürüyüşe çıkın.
When I found out about it, I told them to take a hike.
Bunu öğrendiğimde onları def olmalarını söyledim.
Maybe if you got a note from each of these people... saying that it was all right, then we'd reconsider... but until that day, take a hike... you elitist fraternity scumbag.
Belki herkesten sorun olmayacağına dair bir not alırsan, düşünebiliriz ama o zamana kadar, defol git seni elit dernek pisliği.
Take a hike, asshole.
- Yaylan, eşşoğlusu.
aw, take a hike, man.
Gidin işinize be sizde!
Take a hike, wussy pants.
Hadi kaybol geri zekâlı.
Out. Take a hike.
Gezmeye git.
If he was just rich, I'd tell you to say, "Take a hike, buster", but he isn't just rich, he's rich.
Eğer sadece zengin olsaydı, sana "siktir et o adamı" derdim ama o sadece sengin değil, Ali Ağaoğlu mübarek.
Let's get out of this rag trade and take a hike.
Şu patırtıdan uzaklaşıp biraz dolanalım.
Take a hike.
Çek git buradan.
Take a hike, will ya?
Yürü git, tamam mı?
Take a hike.
Çek arabanı.
I haven't taken the silverware, so just take a hike.
Ortalıktaki gümüş eşyaları çalmadım ; öyleyse neden basıp gitmiyorsun?
Sam, take a hike.
Sam, git gez biraz.
Why Don't You Guys Take A Hike?
Neden toz olmuyorsunuz?
We were on a glacier. I take a hike.
Bir buzuldaydık.Ben bir yürüyüşe çıkmıştım.
I used to hike a lot, and I'd always take this girl with me, so I could talk to her.
Çok yürüyüşe çıkardım ve bu kızı hep yanımda götürürdüm, konuşabilmek için.
Take a bicycle and hike him up to Kole Kole Pass and back.
Sen bisiklete bin, onu Kole Kole Geçidi boyunca yürüt.
Then how does a tenderfoot like him from New York decide to take a two-day hike across the desert?
Öyleyse onun gibi New York'lu bir muhallebi çocuğu nasıl oldu da çölde iki günlük yolculuğa karar verdi?
GRIMES : I think I will take me a little hike up that hill and parley.
Şu tepeyi tırmanıp onlarla pazarlık etmeye gideceğim.
Take a hike!
Anlaşıldı mı?
- We can hike over that way and take a look.
- Şu taraftan yürür bir göz atarız.
That's going to take them a twenty mile hike at least.
Bu da en aşağı kırk kilometre yol yürüyecekler demektir.
Then they may decide to take the Lake Legonte route, and that's a twenty four hour hike.
Sonra Legontovo Gölü rotasını kullanmaya karar verebilirler bu da bir günlük çetin bir yürüyüş demektir.
Take a fucking hike.
Toz ol buradan.
- So take a hike, Cowboy!
- Yaylan bakalım, kovboy!
My job was to take them over Mount Cascade on a five-day hike.
Görevim onları Cascade dağlarında beş günlük geziye çıkarmaktı.
I'm this far from telling you to take a hike.
Git diyecek zamanım bile yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]