Take a breath translate Turkish
2,343 parallel translation
Take a breath.
Derin bir nefes al.
I wouldn't take a breath mint from these people...
Bu insanlardan nane şekeri bile almam.
It's just I never get a moment to myself, you know, to just take a breath and relax.
Kendime bir an bile ayıramıyorum, anlarsın ya işte, biraz nefes almak ve rahatlamak için.
Maybe we should all just take a breath here.
Belki de biraz soluklanıp düşünmeliyiz.
Take a breath.
Biraz nefes al.
Can we just take a breath here for a moment?
Biraz nefesini tut
All right, let's just take a breath here.
Pekâlâ, bir nefes alalım.
Can you just take a breath?
Biraz ara verebilir misin?
Take a breath and tell me what happened.
Nefes al ve neler olduğunu anlat.
Take a breath, we will figure something out.
Derin bir nefes al, bir yolunu bulacağız.
Let's just take a breath... April.
Derin bir nefes alalım, April.
- Take a breath, Herrmann.
- Nefes al Herrmann.
Cash, take a breath.
Cash, derin bir nefes al.
Just take a breath and bear down when I tell you.
Derin bir nefes al ve dediğimde kendini sık.
Okay, Schmidt, you... you really need to learn to take a breath and calm down, all right?
- Tamam bak Schmidt, senin... Cidden derin nefes alıp sakinleşmeyi öğrenmen lazım senin, tamam mı?
Just take a breath.
Nefes al.
Please, just take a breath.
Lütfen sadece nefes al.
Just take a breath.
Sadece nefes al.
Just take a breath, okay?
Şşş.. Sadece nefes al, tamam mı?
Take a breath.
Nefes al.
Take a breath.
- Nefes al.
- Everyone, let's just take a breath.
- Herkes bir nefes alsın.
One I'm hoping will allow me to take a breath from the planet's earliest oxygen.
Gezegenedeki ilk oksijenden solumama izin vereceğini umduğum bir solüsyon.
- Let's just take a breath.
- Derin bir nefes alalım önce.
Take a deep breath, Sally.
Derin nefes al, Sally.
Even if he is, you take a deep breath and you realize that you've been a ghost for quadruple the amount of time that Danny has.
O olsa bile, derin bir nefes al ve Danny'den dört kat daha uzun süredir hayalet olduğunu hatırla.
Take a deep breath and smile.
Derin bir nefes al ve gül bakalım.
Fred, take a deep breath.
- Fred, derin bir nefes al.
Take a deep breath.
Derin bir nefes al.
Now take a deep breath and visualize the air filling your lungs.
Şimdi derin bir nefes alın
Take a deep breath.
Derin bir nefes alın.
If you get stuck, take a deep breath and think WWND.
eğer sıkılırsanız derin bir nefes alın ve WWDyi düşünün.
Mm-hmm. Take a deep breath, and then say the whole of that speech without taking a breath.
Derin bir nefes al ve sonra tüm konuşmayı tamamla hiç nefes almadan.
Grandma, take a deep breath.
Büyükanne, nefes al.
Relax. Take a deep breath.
Rahatla, derin nefes al.
Take a deep breath. Grandma.
Derin nefes al, büyükanne.
Put the phone down, take a deep breath, and then you are going to tell Steven that you will be treated with respect, okay?
Telefonu yere bırak, derin bir nefes al, ve sonra Steven'a saygı görmeyi hakkettiğini anlat. Tamam mı?
Take a deep breath, Sean.
Derin bir nefes al, Sean.
Everyone, take a breath.
Ambulansı ben karşıladım.
Now the first thing you have to do, is you have to take a deep breath.
İlk yapman gereken derin bir nefes almak.
So take a nice, deep breath.
Derin nefes al.
Just take a deep breath, all right, Sean?
Derin bir nefes al tamam mı, Sean?
Hoyt just take a deep breath and really consider for a sec what you're asking.
Hoyt... Bir dur da gerçekten ne istediğini iyice bir düşün.
Just take a deep breath.
Derin bir nefes al.
Okay, I'm gonna push down right here and I want you to take a deep breath.
Tamam, şimdi buraya baskı uygulayacağım.. ve senden derin bir nefes almanı istiyorum.
- Sir, I need you to take a deep breath.
Pekala bayım, iyisi mi derin bir nefes alın.
Right. Okay, take a deep breath.
Pekâlâ, derin bir nefes al.
Just like I remember the first time he made me take my clothes off and how hard he kicked me when I didn't act like I liked it or how his breath smelled like cigarettes, how I could've gotten away a bunch of times, but every time I made it outside, I could hear his voice inside my head... that they didn't want me, that I was dead to them, and that the only reason I finally ran away was because he told me that he was gonna take another girl... because I was too old and used up
Tıpkı bana ilk kez kıyafetlerimi çıkarttırdığı anı ve hoşuma gitmiş gibi yapmadığım zaman beni nasıl tekmelediğini ya da nefesinin nasıl sigara koktuğunu defalarca kaçabilecek olduğum hâlde dışarı çıkmayı her başarışımda kafamda onun ailemin beni istemediğini benim onlar için öldüğümü söyleyen sesinin yankılandığını en sonunda kaçmış olmamın tek sebebininse bana ben artık çok büyümüş, kullanılmış ve iğrenç olduğum için başka bir kızı kaçıracağını söylemiş olduğunu hatırlıyor olmam gibi.
Hey, Burke, take a deep breath.
Hey, Burke, derin bir nefes al.
Take a deep breath for me.
- Derin bir nefes al.
Listen, Mary, just take a deep breath, okay, and calm down, all right?
Mary, derin nefes al ve sakinleş.
take a breather 23
take a nap 62
take a shower 102
take a walk 160
take a seat 906
take a bite 43
take a bath 39
take a break 211
take a guess 81
take a look 936
take a nap 62
take a shower 102
take a walk 160
take a seat 906
take a bite 43
take a bath 39
take a break 211
take a guess 81
take a look 936
take a load off 65
take a deep breath 354
take a rest 43
take aim 63
take a look in the mirror 18
take a hike 78
take a number 48
take all the time you need 112
take a shot 68
take a bow 45
take a deep breath 354
take a rest 43
take aim 63
take a look in the mirror 18
take a hike 78
take a number 48
take all the time you need 112
take a shot 68
take a bow 45