Take a message translate Turkish
679 parallel translation
I asked him if I could take a message... but he said it concerns you only.
Mesaj bırakabileceğini söyledim ama konunun sadece sizi ilgilendirdiğini söyledi.
Will you take a message to Monsieur Armand Duval?
Mösyö Armand Duval'a bir mesaj götürür müsünüz?
May I take a message?
Mesajınızı alabilir miyim?
- I want you to take a message for me.
- Bir mesaj iletmenizi istiyorum.
I'd be glad to take a message.
Mesajınız varsa iletirim.
- Will you take a message?
- Köye bir haber götürür müsün?
Not right now, could I take a message?
Hayır çıktı, mesaj bırakmak istermisin?
Yeah, you can take a message.
Evet, bir mesaj bırakabilirim.
So you will take a message to her, mademoiselle... and bring the medicine back here to me.
Yani reçeteyi ona götürün, matmazel. Sonra ilacı alıp buraya, bana getirin.
I want you to take a message for me.
Benim için bir mesaj iletmeni istiyorum.
Shall I take a message?
Mesaj bırakmak ister misiniz?
Take a message to Battalion.
Alaya mesaj götürmeni istiyorum.
- Will you take a message for me?
- Benim için bir mesaj iletir misin?
Take a message for Telegraphist Brown in the sick bay.
Revirde yatan telgrafçı Brown'a şu mesajı ilet.
Uh, take a message.
Uh, şu mesajı geçin.
He said If they agree to supply food for them, then one of us must take a message outside the city.
Eğer onlar için besin sağlamayı kabul ederlerse, içimizden biri şehrin dışına mesaj götürmeli.
I want you to take a message to these two men.
Senden bu iki adamada bir mesaj iletmeni istiyorum.
Or we can take a message for you.
Ya da biz senin yerine haber götürelim.
This is Miss Sherman, his assistant, speaking. May I take a message?
Ben asistanı Bayan Sherman, Mesajınız varsa alayım.
Take a message to Iwagoro for me.
Benden Iwagoro'ya bir mesaj götür.
- May I take a message?
- Mesajınızı alabilir miyim?
Lieutenant, take a message to Starfleet Command. - Due to the proximity of the Romulans, better use Code 2. - Aye, sir.
Yıldız Filosu Kumandanına bir mesaj ilet.
May I take a message?
Notunuzu alabilir miyim?
May I take a message?
Mesajınız var mıydı?
Can I take a message?
Notunuz var mıydı?
- It's Mr Black and Gus to meet you. - I told you to take a message.
Bay Black ve Gus sizinle görüşmek istiyor.
Could you take a message for me?
Benim için bir mesaj götürür müsün?
Take a message.
Mesaj gönderin.
You want me to take a message to him for you?
Ona iletmemi isteğin bir mesaj var mı?
May I take a message?
Mesajınız var mı?
Can you take a message?
Bir mesaj iletir misiniz?
May I take a message?
Mesajınızı iletebilir miyim?
May I take a message?
Bir notunuz var mıydı?
Will you take a message?
Mesajını alır mısın?
If it's important, I can take a message for him.
Önemli bir şeyse not alabilirim.
- I could take a message.
- Ben mesajlarını alırım.
They'll take a message to the river.
Kıyıya mesaj iletecekler.
- Take a message, I'm looking in here.
- Mesaj al, buraya bakacağım.
Because every time I take Mr. Ziegfeld a message, he gives me 50 cents.
Bay Ziegfeld'e her mesaj götürdüğümde bana 50 sent verir.
If I'm unlucky and you get through, take back a message... to Mr. Callendar at the Foreign Office.
Eğer şansım yaver gitmez ve siz başarırsanız Dış İşlerinden Bay Callendar'a bir mesaj götür.
Shall I take him a message?
Ona bir mesajın var mı?
A sub-space message will take three weeks to reach Starfleet.
Alt uzay mesajının Yıldız Filosu'na ulaşması üç hafta alacak.
Well, I can send a message to Gen. Markham... And get permission to take action against the Apaches.
General Markham'a bir mesaj gönderip Apaçilere karşı bir harekat yapmak için izin alabilirim.
Ask them to re-transmit the message. That'll take half a day at least.
Mesajı tekrarlamalarını söyle ve bana getirmekte, en az yarım gün oyalan.
Would you like to take her a message for me? Oh, yes.
Benden ona bir mesaj götürür müsün?
But I'll give you a message... you take it into Denver, she'll fix it all up for you.
Ama sana bir mesaj vereceğim Denver'a götüreceksin, kız zahmetini telafi edecek.
Will you take my message to him? And arrange a meeting?
Ona mesajımı götürüp bir düello ayarlar mısın?
I've came to say this to you and to take your response to their message back but first, I have a secret message for Your Highness.
Buraya bunları iletmek ve kendilerinin mesajına cevabınızı almak için geldim. ama öncelikle Ekselanları, size gizli bir haberim var.
Oh! the one who's watching fun from far away isn't there a messenger to take my message to Laila?
Ey her an beni gören bir elçi gönder... Leyla, ya mesaj götürmek için?
- I asked if I could take a message,
- Mesajları olup olmadığını sordum bırakmadılar.
I'm not asking you to take a message!
Mesaj almanızı istemiyorum!
take a nap 62
take a shower 102
take a walk 160
take a seat 906
take a bite 43
take a bath 39
take a break 211
take a guess 81
take a look 936
take a load off 65
take a shower 102
take a walk 160
take a seat 906
take a bite 43
take a bath 39
take a break 211
take a guess 81
take a look 936
take a load off 65