English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Take your time

Take your time translate Turkish

3,926 parallel translation
You have a good look, take your time.
İyice bakın. Acele etmeyin.
Take your time.
Acele etmeyin.
Just... take your time.
Sadece acele etme.
Take your time.
Yavaş yavaş içersin.
Take your time. We're here to have fun.
Acele etme, amacımız eğlenmek.
Take your time.
Acele etme.
Take your time.
Hiç acele etme.
Take your time.
Bekliyorum.
- Take your time.
- Ne zaman istersen.
Take your time... and see how it all... pans out, shall we?
Acele etme... ve bakalım nasıl sonuç verecek?
Take your time.
Biraz zaman alacak.
_ Please, uh, take your time.
Peki. Lütfen keyfinize bakın.
Take your time, Emily.
Çok iyi düşünün, Emily.
Take your time.
Bir dakika senindir.
No hurry, Tameez Take your time
Acele etme Tameez. Zamanın var.
take your time.
Sakin ol, acele etme.
Take your time, and...
Hiç acele etme...
Take your time.
Yavaş yavaş yapın.
Take your time.
- Hiç belli olmaz. - Doğru!
Take your time.
Yavaş yavaş.
Don't panic, take your time.
Panikleme. Acele etme.
Take your time getting up.
Tamam, kalkmak için acele etme.
Just take your time.
Aceleye getirme. - Teşekkürler Anne.
Just... but take your time because I would really love to spend some time with my brother.
Olur, tabii... Rahatınıza bakın, çünkü ben de kardeşimle başbaşa olmaya can atıyorum.
Take your time.
Acele etme, acele etme.
You might wanna take your time with this.
Biraz ağırdan alsan iyi olur.
When you're with me, you can take your time
Benimleyken, bunu boş vaktin yapabilir miyiz?
Take your time, sugar. [Laughs]
Keyfine bak şekerim.
- I'll meet you at the bar. - Take your time.
- Seninle barda buluşuruz.
Next time I'll take out your eye.
Bir dahakine gözünden vuracağım.
Might take a long time to fence, but after that's done, you'll receive your share by express mail.
Onları satmak çok uzun sürebilir ama satıldıktan sonra payını APS ile alacaksın.
I won't take up much of your time.
Fazla vaktinizi almayacağız.
Well, in your own time, if you'd like to take off your robe.
Peki, elbise çıkarmak istiyorsanız kendi zamanında, içinde.
Take your time.
İkramlardan alın.
I think I just need to take her home, But, thank you for your time, we're sorry to have troubled you.
Sanırım onu eve götürmeliyim ama zaman ayırdığınız için teşekkürler, başını ağrıttık, kusura bakmayın.
In the meantime you take some time off to grieve for your friend.
Bu arada sen de arkadaşının yasını tutmaya vakit bulursun.
The job of editor is part-time. So you can take care of your family.
Ailenle daha çok vakit geçirebilirsin.
Folks, it's time to take your seats for the show.
Şov için yerlerinize geçme vakti geldi.
Um, I don't want to take up too much of your time.
Fazla zamanınızı almak niyetinde değilim.
Oh, hey, Mom, what time's your flight tomorrow? I'll take you to the airport.
Hey, anne, yarın saat kaçta uçuyorsun?
I realize that your staff is small, and while my talents are prodigious, it will take me some time to vet them all.
Yeteneklerim müthiş olduğundan hepsini incelemem fazla zamanı almaz.
It's gonna take me some time to get your new situation fixed.
Yeni durumunu ayarlamak biraz zamanımı alacak.
Take some time off, see your family.
Ailenize, biraz zaman ayırın.
- Take your time.
- İstediğin kadar bekle.
... where you take time to polish your cricket stick.
... kriket çubuğunu parlatmak için. Yapma!
It's family togetherness time where I take all your money.
Bugün tüm paranızı alacağımaile birliktelik günü.
You should just take a little time, go be with your family.
Biraz ara verip ailenin yanına dönsen iyi olur.
I'm sorry to bother. We won't take up much of your time.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, fazla vaktinizi almayacağım.
Well, I won't take up any more of your time.
Daha fazla zamanını almayacağım.
I've been waiting for the right time to tell you, but without all the fiery passion of your disapproval. We take turns playing Juliet.
Sana söylemek için doğru zamanı bekliyordum fakat onaylamamanın ateşli tutkusu olmadan sırayla Juliet oynadık.
Spider-Man can't take your call at this time due to heavy stampeding.
Çılgınca sürüklendiğinden dolayı Örümcek Adam şu anda cevap veremiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]