English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Take your pick

Take your pick translate Turkish

564 parallel translation
Take your pick.
İstediğinizi seçin.
- Take your pick, Sparks.
- Seç bakalım, Sparks.
Take your pick for the break.
Firar konumunu seç bakalım.
Take your pick. Any one you want.
Seç bir tane, istediğini alabilirsin.
and let you take your pick of six-guns and repeaters!
Ve altı-patlarla otomatiklerinizi alırsınız.
Take your pick.
Sen seç.
Take your pick.
Beğendiğin birini seçebilirsin.
Just take your pick.
Seç beğen al.
Take your pick.
Yerinizi seçin.
Take your pick.
Öyle yaz.
Take your pick.
İsteğe göre...
We got one of each. Take your pick.
Hepsinden bir tane.
Take your pick.
Seç haydi.
Take your pick and have fun.
İstediğini seç ve eğlenmene bak.
You can take your pick.
Birini seçebilirsin.
Take your pick.
Take your pick.
There are 5 upstairs, take your pick.
Yukarıda beş tane var. İstediğinizi seçin.
- Take your pick sampan, sailboat, barge.
- İstediğini seç sampan, yelkenli, barg.
These days? Take your pick on any crowded street.
Bugünlerde böyle adamlar sokakta kol geziyor.
Take your pick, friend.
Seç bir tane, dostum.
Take your pick.
Seçimini yap.
There's plenty of houses up and down the street here. Just take your pick, and, um, make yourself to home.
Oradaki kulübelerden birini seçin ve kendinizi evinizde hissedin.
- Take your pick.
- Seç.
You take your pick, and the computer will mix your favourite combination. What would you like?
İstediğini seç ve bilgisayar karıştırıp bir birleşim yapacak.
Take your pick.
Seçin birini.
Take your pick. No.
İstediğini seç.
Take your pick.
Birini seç.
Hail, rats, beast, locusts - take your pick.
Dolu, fareler, yaratıklar, çekirgeler. Birini seç.
Take your pick.
Hangisini isterseniz.
Take your pick of the finest wine Lay your bets on this bird of mine
En iyi şaraptan al Bahsini benim kuşa yatır
Okay, sailor, take your pick.
Tamam denizci, seçimini yap.
Take your pick. Lace!
İstediğini seç.
Take your pick.
İstediğini seç.
- Take your pick.
- İstediğiniz masayı seçin.
- Ootah says, "Take your pick."
- Ootah "seçin" diyor.
I guess you can take your pick, Chris.
Chris sanırım sen de kavalyeni seçmişsindir.
Take your pick.
Seç birini.
I'll either pay you 7.5 percent interest or do your laundry. Take your pick.
Sana ya % 7.5 faizle geri veririm ya da çamaşırlarını yıkarım.
Take your pick.
Seç bakalım.
Take your pick.
Seç bir tane.
- The slime monster or the aquamaniac... take your pick.
- Çamur Canavarı ya da Su Canavarı. Sen seç.
Take your pick.
Ne istersen.
Couldn't you take me along as far as Paris, and pick me up on your way back?
Beni Paris'e bırakıp dönüşte alamaz mısın?
Take till morning, I reckon, to pick up your scent past the creek.
Sabaha kadar bekle. Üzerindeki koku geçsin.
Here, take it out, pick your prize out.
İşte seç içlerinden, al ödülünü.
Take your pick.
Seçimi sen yap.
Wait... don't pick it up... take off your clothes Not me! Look at him, Soldier Blue.
bekle alma, ceketini çıkar bana değil ona bak, mavi asker senden iki kat daha hızlı görünüyor ve şu aptal üniformanı
If you pick your nose in this truck, clear it with me first... or I'll take you and this nitro into a ditch.
Eğer bu kamyonda kötü kokular alıyorsan, kokuyu temizlemek için benden başla.. Ben de arkadaki nitro ile birlikte seni bir hendeğe gömeyim.
I'd like to take you to Molyneux's after lunch and pick out your dress.
Yemekten sonra seni Molyneux'ye götürüp düğün elbiseni almak isterim.
Some little boy about your age... was waiting for the old 407 to pick him up and take him to visit his grandpa in Sioux City.
Senin yaşlarında küçük bir çocuk yaşlı 407'nin onu almasını ve Siyu City'deki büyükbabasına götürmesini bekliyordu.
Well, take your pick.
Seç birini.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]