That ain't true translate Turkish
131 parallel translation
- Maybe he was gettin'a little graft here and there, and you wanted to get in on it. - That ain't true.
Belki orada burada yolsuzluk yapıyordu sen de kokusunu aldın.
- Ain't that true?
- Haksız mıyım?
- Ain't that true, son?
- Öyle değil mi, oğlum?
- That ain't true!
- Bu doğru değil!
If what you say is true Mr. Holmes there ain't a jury in the country that won't convict them.
Söylediklerin doğruysa, Bay Holmes, ülkede onları mahkum etmeyecek hiçbir jüri yoktur.
Here, now that ain't exactly true you know.
Bak bu doğru değil.
That ain't true.
Bu doğru değil.
What I want to know is this : ain't it true that Kane ain't no longer a marshal?
Ben şunu bilmek istiyorum : Kane'in artık şerif olmadığı doğru, değil mi?
Ain't that for true, Jeff?
Öyle değil mi, Jeff?
That ain't true.
Yalan söylüyorsun Artie.
That ain't true, you know I like you a lot.
Bu doğru değil, senden çok hoşlandığımı biliyorsun.
- That ain't true.
- Bu doğru değil.
Say that ain't true.
- Doğru olmadığını söyleyin!
I just don't rightly know. I never climbed one. I've.... Uh.... that just ain't exactly true.
Aslında, ben de tam olarak bilmiyorum çünkü o dağlara hiç tırmanmadım, ancak ben şey... ben o söylenenlerin tam olarak doğru olduğunu sanmıyorum.
Ain't that true, H.R.?
Değil mi, H.R.?
No, that ain't true, Mr. Sam.
Bu dogru degil, Bay Sam.
If that's true, why ain't you fighting back?
Eğer bu doğruysa neden karşı koymuyorsun?
Ain't that true?
Doğru değil mi?
No, that ain't true.
- Hayır, doğru değil.
What that fella said a minute ago ain't strictly true.
O adamın az önce söylediği kesinlikle doğru değildi.
That's true, ain't it?
Tabiki de, değil mi?
And you takes it too when you can, ain't that true?
Ve bazen de çalıyorsun, değil mi?
He left his mark on you, you know. You got a way of talking that ain't exactly true blue American. It's hardly surprising since he was British.
Olsun, sende izi var, ilerde harbi bir saf kan Amerikalı olacaksın gerçi sen İngiliz sayılırsın şaşırmamak lazım
But come sundown, there's gonna be two things true that ain't true now.
Ama günbatımına kadar iki şeyin gerçekleşmiş olması gerekiyor.
that ain't true.
Bu doğru değil..
Ain't that true.
Doğru değil mi?
- That ain't true.
- Doğru değil.
What I said about you looking like me, that ain't true.
Bana benzediğin filan da yok.
No, that ain't true.
Hayır. Bu doğru değil.
No, Carrie, that ain't true. It ain't true.
Hayır Carrie, bu doğru değil.
That ain't true.
Evet. Doğru değilmiş.
No. That ain't true.
Hayır, bu doğru değil.
But that ain't true friendship.
Hayır. Hayır.
That ain't true!
Bu doğru değil!
That ain't true.
- Bu doğru değil.
What's this about you and Sadie having a row over a poxy story in the paper that ain't even true?
Sen ve Sadie'le ilgili gazetede ki bu uydurma hikaye de nedir böyle, bu doğru bile değil değil mi?
That ain't true, you know.
Bu doğru değil, biliyorsun.
What he's saying, that ain't true.
Söylediği şey, doğru değil.
That ain't true.
Yalan.
Yes, ain't that true?
Evet, bu doğru değil mi?
- That ain't true.
- Doğru değildir.
Dr. Drew, is it true that men only want sex and women only want relationships? I can tell you that ain't true.
Doktor Drew, erkeklerin sadece seks, kadınların da sadece ilişki istedikleri doğru mu?
Don't you say that if it ain't true.
Doğru olmasa da bunu söylemeyin.
We both know that ain't true.
İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz.
That's true, there's loads of timber we ain't seen it as anything but the old Lady's Garden
Bu doğru. Oradan yığınla kereste çıkar. Oraya, bugüne kadar, Yaşlı Hanımın Bahçesi'nden başka bir şey olabileceği gözüyle bakmamıştık.
You know I heard one time that the Mormon Church is true, but the people ain't.
Bir keresinde Mormon kilisesinin doğru olduğunu fakat insanların öyle olmadığını duydum.
- Grammy, that ain't true.
- Büyükanne, bu doğru değil.
The reason normal people got wives and kids and hobbies- - whatever- - That's because they ain't got that one thing that- - that hits'em that hard and that true.
Normal insanların evlenip çoluk çocuğa karışmalarının sebebi, onları can evinden vuran bir tukuları olmamasıdır.
That's true. But this ain't it.
Doğru, ama bu o ilk sefer değil.
People be saying that Chris and Snoop be turning niggas into zombies for Marlo, but I know that ain't true.
Chris ve Snoop'un insanları zombilere çevirdiğini... söyleyenler var. Tabi ben buna inanmıyorum.
Hey, that stuff ain't true.
Amerikalılar şiddeti sevmez!
that ain't happening 22
that ain't gonna happen 38
that ain't it 24
that ain't funny 16
that ain't good 30
that ain't right 73
that ain't me 24
that ain't fair 20
true 2501
true love's kiss 17
that ain't gonna happen 38
that ain't it 24
that ain't funny 16
that ain't good 30
that ain't right 73
that ain't me 24
that ain't fair 20
true 2501
true love's kiss 17
true or false 68
true love 107
true blood 17
true dat 39
true story 133
true enough 79
true or not 24
true that 75
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
true love 107
true blood 17
true dat 39
true story 133
true enough 79
true or not 24
true that 75
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that is so sweet 227
that sounds good 394
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that is so sweet 227
that sounds good 394
that sounds great 436
that sounds fun 130
that one over there 16
that was stupid 112
that was close 355
that way 1811
that is all 319
that is weird 91
that is not true 434
that is so cool 125
that sounds fun 130
that one over there 16
that was stupid 112
that was close 355
that way 1811
that is all 319
that is weird 91
that is not true 434
that is so cool 125