That place translate Turkish
23,506 parallel translation
I turned that place around.
- O yeri ben değiştirdim.
Hey, what's that place we used to go eat at down in the South Bay?
Şu güney sahilinde yemeğe gittiğimiz mekanın adı neydi?
That place...
- Şey, yani orası...
First, tell me where is that place!
- Önce o yeri söyle.
However, we need to stop somewhere first, before going to that place.
Oraya gitmeden önce uğramamız gereken bir yer var.
Where is that place?
- Orası nerede?
Lucifer loves that place.
Lucifer orayı çok seviyor.
Especially that place.
- Özellikle orayı.
Because there used to be wild rabbits that used to run all over the place.
Çünkü her yerinde vahşi tavşanlar vardır.
And you must be the guy at that Meyer place - my husband's been talking to.
- Sen de eşimin bahsettiği Meyer yerindeki o adam olmalısın.
Well, that's appropriate, since that's the likely place our killer is from.
Şey, bu gayet mantıklı, Katilimiz de aslen oralı diyebiliriz.
You're the one that made me get this stupid job in the first place.
Bu saçma işi almamın asıl sebebi sensin.
She's supposed to be the one that's in charge of finding us a place to stay.
Bizim için kalacak bir yer bulması gereken kişi oydu.
I mean, all I have so far is a series of tenuous connections between a journal from 1790, my intern's secret tattoo, and unconfirmed reports of hell as a place that offers up not only emotional turmoil, but ancient mystical runes.
Bu zamana kadar bulduğum tek şey 1790'lardan bir günlük ile stajyerimin dövmesi arasındaki küçük bir bağlantı ve cehennemin eski bir kehanet değil duygusal bir kıyamet olduğuna dair teyit edilmemiş raporlar. - İddiaya göre.
Oh, no, no, no, I am not giving you any ideas because it was my idea that got us into this mess in the first place.
Hayır, size fikir üretmeyeceğim çünkü en başında sizi bu duruma sokan... bendim zaten.
That's why he was here in the first place, for you. N-No, no.
- Bu yüzden buraya geldi ; senin için.
The garden of Eden doesn't just represent the beginning of humanity, it is the beginning of our conversation with god and finding out when and where that took place would tell us an awful lot about who we are.
Aden bahçesi insanlığın başlangıcını simgelemekle kalmıyor. Tanrıyla olan iletişimimizin de başlangıcı. Bunun ne zaman ve nerede başladığını öğrenmek bize kim olduğumuz hakkında çok bilgi verecek.
Well, the version of the story that ended up in the book of Genesis seems to place the garden of Eden somewhere in mesopotamia, which is the area of modern Iraq.
Hikayenin Tekvin'de yer alan versiyonu Aden bahçesi Mezopotamya'da bir yerde olduğuna işaret ediyor. Günümüzde Irak topraklarında kalıyor.
and now that science knows so much about our cosmic origins, what place is there for religious belief in the beginning?
Bilim, kozmik kökenimize dair bu kadar bilgi sahibiyken başlangıçtaki dini inancı nereye koyacağız?
It's this head right here that gave us the clue who this might be at the first place.
Buradaki baş, bize kim olabileceğine dair ipucu verdi.
I feel in the whole body that this is a bad place.
Tüm varlığımla, buranın meşum bir yer olduğunu hissediyorum.
My kid is gonna sing at that ceremony, or I will burn this place to the ground!
Çocuğum törende sahne alacak yoksa burayı yakarım!
That's outside Pierce's old place.
Resim Pierce'ın eski evinin önünden.
When I said there's no place else I'd rather be, I meant that.
Olmak istediğim başka bir yer yok dediğimde ciddiydim.
You know that the woman who owns this place dropped out of high school, and now she owns, like, half the South Side?
Buranın sahibi olan kadının liseyi bile bitirmediğini, şimdi ise Güney Yakasının çoğuna sahip olduğunu biliyor muydun?
Hey, careful spending all that in one place.
O parayı tek yere harcarken dikkat et.
Could we just pretend that you were holding a place in line for me?
Benim için sırada yer tutuyormuşsun gibi davranmamız mümkün mü?
A place that won't have you falling back into old habits.
Seni eski alışkanlıkların eline düşürmeyecek bir yer.
That was that cunt reminding us to stay in our place.
Bize haddimizi hatırlatıyor bu piçler.
And if you would've told me that the day would come... when I'm in a hospital corridor torn up inside, almost to the point of tears, because my man is in a room, with his life hanging in the balance... and... I swear, man, I'd gladly take his place.
Gün gelecek hastane koridorlarında perişan halde ağlamamak için kendini zor tutacaksın çünkü adamım ölümle pençeleşirken sen "Yemin ederim, seve seve onunla yer değiştiririm." diyeceksin desen "İlaçlarını almamışsın sen." derdim.
Where is the place? That...
- Neresi orası?
We can look for that kinda place.
Öyle yerlere bakabiliriz.
Mister, the place that we're going is Grandfather going to be there?
Amca, gittiğimiz yer sahiden dedemin götürüldüğü yer mi?
The only place that was even close was that... Carpet house.
Buna en yakın tek yer, halı döşeli evdi.
That sucks, but can't you get another place?
- Uyuşturucu kafaya ne oldu? - Uyuşturucu kafa beni postaladı.
And you, my friend, are a pretty messed-up plant, that means some place inside of you is a pretty messed-up gene.
Ve sen, dostum, berbat hâlde bir bitkisin. Bu da içinde çok karışık genler var demek.
Mommy said that is a great place.
Annem dedi ki, orası çok güzelmiş.
The police said that wasn't that woman's place.
ZHANG JIAHUI KARDEŞ Polisin söylediğine göre orası kadının evi değilmiş.
- I don't think this is the kind of place where you're gonna want to s... Somebody watch that.
- Bence burası tam da şey için ideal... Biri şuna baksın.
Well, you could start by looking in every place in Gotham that serves booze.
Gotham'da içki satan herhangi bir yerde olabilir.
And exactly how do you plan to do that, considering this whole place is surrounded?
Etrafımız sarılmışken, bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun?
A corrupt system that was put into place by this man, who has the audacity to put himself back into the position that he brought so much shame and dishonor to.
Utanç verip leke sürdüğü pozisyona tekrar gelme yüzsüzlüğünü yapan bu adamın neden olduğu yozlaşmış sistem.
Hey, that guy at the end of the bar said you're buying the place a round.
Barın sonunda oturan adam mekândaki herkese içki ısmarlayacağını söyledi.
Tyler and this place and the fact that I have vampire blood in my system.
Tyler, bu ev ve sistemimde vampir kanı dolaşıyor olması.
Find people that would get into the place with pearly gates by an inch, and make them into folks that would miss it by a mile.
Yerini alacak insanları bul ve onları kapının orada bırak ki insan içine karışsınlar.
Setbacks that are tall, blond and have a special place in Hell?
Geri adımın boyu uzun, sarışın ve cehennemde özel bir yeri mi var?
A CI told me that he's obsessed with this place.
Bir muhbir burayı çok sevdiğini söyledi.
Believe me, when I say, Boris, that the world would be a better place without him.
Dünya onsuz daha iyi bir yer olur, Boris. İnan bana.
I... rehydrated that burnt piece of paper we found at your super creepy place using polyvinyl acetate.
O acayip korkunç mekanında bulduğumuz yanık kağıdı polivinil asetat kullanarak... -... nemlendirdim.
Well, it occurred to me that much as I love this place, uh,
Burası için savaşacağını sanıyordum. Burayı ne kadar sevsem de her zaman başka bir tanesini inşa edebileceğimi fark ettim
Well, Chloe saw that your home is a very important place to you.
Chloe evinin senin için ne kadar önemli olduğunu gördü.
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is the question 108
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that one over there 16
that sounds good 394
that sounds great 436
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that one over there 16
that sounds good 394
that sounds great 436
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was close 355
that was stupid 112
that is weird 91
that way 1811
that is all 319
that is not the point 62
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is right 117
that was stupid 112
that is weird 91
that way 1811
that is all 319
that is not the point 62
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is right 117
that was quick 252
that is enough 189
that is an order 68
that is ridiculous 146
that is a lie 69
that is great 150
that is enough 189
that is an order 68
that is ridiculous 146
that is a lie 69
that is great 150