The fireman translate Turkish
298 parallel translation
He was just starting out in the fireman business...
Ayrıldığımızda o işe başlıyordu.
Water in the fireman's passage port side.
İskele tarafındaki ateşçi koridoru suyla doldu.
Well, we're taking the old 97... and Uncle Otis is going to be the engineer, and George is going to be the fireman.
Otis Amca makinist olacak, George da kazanda ateşçi. Hangi kasabalar, Janey?
- The engineer's alive but not the fireman.
- Makinist hayatta ama ateşçi değil.
Then when Jackson the fireman spotted the bodies,
Daha sonra ateşçi Jackson bu cesetleri bulunca da...
He jumps down into the pit to the fireman, and helps push the horse forward.
Çukura atladı ve itfaiyeciye atı yukarı çekmede yardım etti.
Take the pouch to the fireman.
Çantayı itfaiyeciye götür.
He said to get it to the fireman.
Bunu itfaiyeciye götürmemi söyledi.
He didn't know, so I asked the fireman, the green grocer, the butcher, the baker.
Gazeteciye sordum, bilmiyordu. İtfaiyeciye sordum, sonra manava, kasaba, fırıncıya.
And the fireman, sir? Oh, that - - worse still.
- Peki ya itfaiyeci?
Is your friend, the fireman, here?
İtfaiyeci arkadaşın burada mı?
Elliott, the fireman.
İtfaiyeci Elliott.
Catolico, the fireman.
İtfaiyeci Catolico.
Follow the police officer and the fireman.
Polis memurunu ve itfaiyeciyi takip edin.
I got the next best thing to the fireman.
İtfaiyecinin iyi bir şeyini biliyorum.
i'm the fireman let me show you around
Ben ustabaşıyım. Size etrafı göstereyim.
- What was the fireman question?
- İtfaiyeci sorusuna ne cevap verdin? - Otuz beş newton.
I'm the fireman.
Ben itfaiyeciyim.
Is it true you turned to the fireman and said :
Makiniste dönüp şöyle dediğiniz doğru mu?
Uh, who's the fireman?
Bu itfaiyeci de kim?
The coincident invasion of a host, the fireman, and an environment that raised his body temperature above 98.6.
Taşıyıcı "bir itfaiyeci" saldırıya uğradığı anda vücut sıcaklığı 98.6 Fahrenheit'ın üstüne çıktı.
But I got a better look at the samples I took from the fireman.
Bu sabah yarım saat soğuk hava deposunda tıkılı kaldıktan sonra fakat itfayeciden aldığım kan ve dokulara örneklerine daha iyi bakabildim.
- Heat, I think. The coincident invasion of a host the fireman and an environment that raised his body temperature above 98.6.
Rastlantısal sanldırı - -itfayeci-- ve bir ortam... vücut ısısını 98.6 derecenin üstüne çıkardı.
- You said you weren't coming. - I wasn't planning to. But I got a better look at the samples I took from the fireman.
Bunu planlamıyordum... bu sabah yarım saat soğuk hava deposunda tıkılı kaldıktan sonra... fakat itfayeciden aldığım kan ve dokulara örneklerine... daha iyi bakabildim.
I did take the fireman's exam, though.
Ama itfaiyecilik sınavına girdim.
Yes, the fireman is very magical.
Evet, itfaiyeci çok sihirlidir. Onun kaskını okşarsan, gözüne tükürür.
You remember Mr. Wilbur, the fireman?
İtfaiyeci Bay Wilbur'u hatırlıyor musunuz?
You want to see the fireman's costumes?
İtfaiyeci kostümlerini görmek ister misin?
They've tied up the engineer and fireman.
Makinisti ve ateşçiyi bağlamışlar.
They must have got the engineer and fireman.
Makinisti ve ateşçiyi ele geçirmiş olmalılar.
The engineer and fireman of the train, injured during the raid and the guards who were rendered unconscious by the gas fumes have all been released from the hospital at Vandervere, Utah.
Baskın sırasında zarar gören trenin makinisti ve kömür kürekçisi ve de sıkılan keskin gaz dumanıyla bayılan muhafızlar Vandervere, Utah'daki hastaneden taburcu oldular.
As for the ending, eventually Miss Bessie became enamored of a fireman, a love which ultimately consumed her.
Sonucuna gelince, sonunda Matmazel Bessie bir itfaiyeciye tutuldu, öyle bir aşktı ki sonunda onu tüketti.
Nasick, why don't you do the whole town a favour, buy a fireman's hat and go home so the Fire Department can go back to work!
Nasick, neden tüm kasabaya bir iyilikte bulunmuyorsun? Bir itfaiyeci şapkası satın al ve eve git böylece İtfaiye Bölümü işe geri dönebilir!
I was fireman during the war.
Savaş sırasında itfaiyeciydim.
I was just an ordinary fireman at the time.
O zaman sıradan bir itfaiyeciydim.
The same group that was up on the roof. And two additions. The woman who saved the children's lives and a fireman.
Çatıdaki aynı grup, iki ilaveyle beraber çocukları kurtaran kadın ve bir itfaiyeci...
We had to call the fire department and when they finally got there, a fireman crawled up, he grabbed the cat and on the way down he slipped and the cat fell to the ground.'
Biz de itfaiyeyi çağırmak zorunda kaldık ve nihayet geldiklerinde, bir itfaiyeci çatıya tırmandı ve kediyi eline aldı ama aşağıya inerken elinden kaydı ve kedi yere düştü.
Touch one of us, you mess with every fireman in the country!
Bizden birine dokunun, ülkedeki tüm itfiayecilere bulaşmış olursunuz!
The little fireman.
Küçük itfaiyeciyi.
The little fireman?
Küçük itfaiyeci?
Or a stretcher bearer for the Red Cross and St John's Ambulance Brigade, or a fireman in the docks.
Ya da Kızıl Haç için sedye taşıyan hastabakıcı. ... St. John's Ambulans ekibinden biri ya da tersanedeki bir itfaiyeci olurdum.
First reaching for his hatchet, which he's got near him, close by, the noble fireman goes to fight - -
Önce baltasına uzanıyor. Baltası hemen yanında, yanı başında. Asil itfaiyeci dövüşmeye gidiyor...
And one night I went to sleep dreaming all these sweet dreams, and I woke up coughing into the face of a fireman.
Bir gece, tatlı hayallerle uykuya daldım uyandığımda bir itfaiyecinin suratına öksürüyordum.
Cross the fireman off my suspect list.
- David! - Nora!
The other, like a hose without a fireman.
Diğeride hortumsuz itfaiyeci gibidir.
I was into the foreground drama. Heroic fireman, looming in the frame.
Alev içindeki kahraman itfaiyeciyi çekiyordum.
You could be a fireman on a fire truck on the way to a fire.
Bir yangına doğru yola çıkmış bir itfaiye arabasında bir itfaiyeci olabilirsin.
- It seems to be a fireman in the truck.
- Görünüşe bakılırsa kamyonun içinde bir itfaiyeci var.
So I moved behind the water tower, and who was lying there but Derrick, the good-looking fireman from across the hall who was also getting an all-over tan, I might add.
Su kulesinin arkasına geçeyim dedim. Derrick yani koridorun karşısında oturan yakışıklı itfaiyeci oradaydı. Meğer o da tamamen yanmaya karar vermiş.
Mrs Olchin, I have to go, there's a big fire and they want me there, since I'm a fireman to put the fire out and whatnot.
Gitmem lazım, Bayan Olchin. Büyük bir yangın çıkmış. İtfaiyeci olduğum için, yangını söndürmeye gitmemi istiyorlar.
Now, you know, I ordered the special, and you supposed to be dressed as a fireman.
Ama ben özel fanteziyi ısmarlamıştım. İtfaiyeci kılığında gelmen gerekiyordu.
fireman 33
the floor is yours 27
the flash 89
the first one 115
the forest 35
the first of many 20
the family 112
the family business 35
the first time i saw you 26
the floor 53
the floor is yours 27
the flash 89
the first one 115
the forest 35
the first of many 20
the family 112
the family business 35
the first time i saw you 26
the floor 53
the final frontier 122
the first time we met 43
the future 293
the french 76
the fool 54
the food 120
the front 31
the father 151
the first 240
the facts 28
the first time we met 43
the future 293
the french 76
the fool 54
the food 120
the front 31
the father 151
the first 240
the facts 28
the front door was open 16
the first day 25
the fire 114
the fuck is this 18
the feds 64
the fuck 145
the four 34
the funeral 36
the fear 48
the fight 31
the first day 25
the fire 114
the fuck is this 18
the feds 64
the fuck 145
the four 34
the funeral 36
the fear 48
the fight 31