The fight translate Turkish
17,389 parallel translation
I thought that would knock the fight out of him.
Bunun kavgayı bıraktıracağını düşünmüştüm zaten.
It will be a war more total than anything we have waged thus far in the fight against extremism.
Bu, şu zamana kadarki radikalizmle olan mücadelemizde verdiğimiz savaşlardan çok daha fazla topyekun olacak.
Yeah, well, you're totally busted for the fight you got into at school.
Evet, ama sen zaten okulda kavga etmekle fena hale batırmışsın.
We knocked something down in the fight, and we needed to pick it up.
Dövüşürken yıktığımız bir şey vardı, ve onu toplamamız gerekiyordu.
It got damaged, I'm assuming, during the fight.
Zarar görmüş, sanırım kavga esnasında.
Plus, it hurt that beast at the fight club.
Üstelik dövüş kulübündeki canavara bu bıçak zarar verdi.
So you're saying that this has nothing to do with you lashing out at me because of the fight we had before?
Yani senin bana... saldırmanın ettiğimiz.. kavgayla bir alakası yok? Evet, yok.
When you broke up the fight, Mateo called Tre the "N" word.
Kavgayı ayırdığında Mateo Tre'ye "Negro, zenci" dedi.
Who was it? In the fight?
Kavga edenler kimdi?
What about the fight?
Kavga nedendi?
The fight you had with Sadie outside the bar the night before the murder?
Barın dışında Sadie ile cinayetten önceki gece ettiğiniz kavga?
The fight was about a couple things.
Kavga birkaç şey yüzündendi.
Georgian forces endure to fight the enemy, but that leaves... Killian Grün and station pumping vulnerable to attack.
Gürcistan güçleri, düşmanla çatışmak için yola çıktı ama bu da Killian Grün ve pompa istasyonunu saldırıya açık bırakıyor.
You need to write the story that he can't fight off.
Geri püskürtemeyeceği bir yazı yazmalısın.
When we would fight the good fight together, when we'd win, she would never celebrate.
İyi bir savaş verdiğimizde, kazandığımızda asla kutlamazdı.
I got in a fight with some niggas, I wound up bleeding out on the side of the road.
Bazı şerefsizlerle kavgaya tutuştuk kendimi bir anda yol kenarında kan revan içerisinde buldum.
We fight the devil with his own weapons.
Şeytanla kendi silahlarıyla savaşıyoruz.
And an hour after the game ended, five Giants fans got into a fight with four Patriots fans in the parking lot of a New Haven club.
ve maçın bitmesinden bir saat sonra, beş Giant taraftarı New Heaven kulübünün parkında dört patriot taraftarına saldırdı.
Listen, I didn't want you to leave your daughter in the middle of a fight, you know?
Kızınla kavga ettikten hemen sonra ayrılmanı istemedim, anlarsın ya?
He can't fight the poison.
Mühürleri çok zayıf ve kana ihtiyacı var ama Enstitü'ye gidemeyiz. Zehre karşı koyamıyor.
Every day, the demons get stronger, and soon... there won't be enough Shadowhunters to fight back.
İblisler gün geçtikçe güçleniyor ve yakında onlarla savaşmaya yetecek kadar Gölge Avcısı olmayacak.
It means in this world, where men are bigger, stronger, faster, if you're not ready to fight, the silence will kill you.
Bu dünyada erkeklerin daha büyük, daha güçlü, daha hızlı olduğu bu yerde savaşmaya hazır değilseniz sessizlik sizi öldürür.
you'd try to steal this book by force, we'd fight, you'd lose, but you'd rip out several pages before I banished you from the library.
Bu kitabı güç kullanarak çalmaya çalışacaktın dövüşecektik sen kaybedecektin ama ben seni kütüphaneden sürmeden birkaç sayfayı yırtmış olacaktın.
I brought you to support me while I fight with my ex, not do lines with the golem.
Seni burada eski sevgilimle kavga ederken desteklemen için getirdim golemle kafa çekmen için değil.
So, if the bearded guy with the cool sword kills all the ice zombies, he still has to fight the other bearded guy with the cool sword, right?
Eğer havalı kılıcı olan sakallı herif tüm buzul zombileri öldürüyorsa yine de diğer havalı kılıçlı sakallı herifle savaşmak zorunda, değil mi?
Must have just shifted from the fight, so...
Ciğerlerine vuran baskı oradan alınmak zorunda.
Fight with one of the prisoners.
Başka bir mahkumla kavga edip.
Living without the love of your life because of a fight over a bath tub.
Banyo küveti kavgası yüzünden hayatının aşkı olmadan yaşamak.
So the mortals are trying to fight back, huh?
Demek ölümlüler karşı savaşa geçtiler, ha?
We can fight the hague.
Lahey'e uçmuyoruz.
No, the administration won't fight this, peter,
Hayır. Yönetim bu sefer kazanamadı Peter.
Did you meet with Felipe Lobos at the Torres Fight Club?
Torres Dövüş Kulübü'nde Felipe Lobos'la buluştun mu?
She lets them fight it out, and the toughest, the strongest... humans or culebras... they're allowed to run the place.
Onları dövüştürüyor, en çetini, en güçIüsü... insan veya yıIan... mekanı yönetmesine izin veriyor.
You mean, the criminals you hired to fight this war?
Bu savaş için işe aldığın suçlular gibi mi?
Yeah, well, I'm not the one that brought a stick to a harpoon fight.
Peki, ben zıpkın kavgasına çubuk getiren kişi değilim.
They'll fight you to the death.
Seninle ölümüne savaşacaklardır.
You picked a fight with the gods!
Sen tanrılarla savaşmayı seçtin!
You fight on the floor, you fight in the ring!
Herkesin ortasında, ringde dövüşürsün!
Imagine if they knew the truth, that you don't even wanna fight for them.
Onların gerçeği bildiğini hayal et. Onlar için savaşmadığını bile bilseler.
If you plead guilty, all you're gonna do is help them do that, so you're either gonna turn on the two of them or you're gonna fight this thing out till the end.
Suçunu kabul edersen bunu kolaylaştırmış olacaksın. Ya ikisini de ele vereceksin ya da sonuna kadar savaşacaksın.
I think I saw a heavyweight fight that's gonna come down to the goddamn cards.
Bence bir ağırsıklet maçı gibiydi ve sonuç puanlarla belirlenecek.
Besides, you're the one who said there's a fight coming that can't be avoided.
Ayrıca kaçınamayacağımız bir savaşın geldiğini de sen söylemiştin.
Maybe if The Man sees we intend to put up a fight, we can reason with him.
Belki adam biz görürse kavga çıkarmak niyetinde, Onunla ikna edebilir.
What happened in that fight between Mateo and the black student... Tre?
Mateo ve siyah öğrenci Tre arasında o kavgada ne oldu?
He, um, was making the inmates, uh, fight.
Mahkumları kavga ettirdi.
Fight the power.
Güçle savaş.
You gotta fight the powers that be.
Tepedekilerle savaşmak lazım.
This, when the bloody Arabs are just itching for a fight!
Bu Araplar savaş için istekli olduklarına göre!
This, when the bloody Arabs are just itching for a fight.
İşte Araplar bu yüzden savaş için can atıyor.
Go on. You must prove your loyalty by helping us fight our most hated enemy - - the dwarves!
En büyük düşmanımız, cücelerle karşılaşmamızda bize yardım ederek sadakatini ispatlayacaksın!
Tonight, we meet to set the rules of battle, And tomorrow, we fight.
Bu gece, dövüşün kurallarını belirleyeceğiz ve yarın karşılaşacağız.
fight 1035
fighter 43
fighting 337
fighters 50
fights 47
fight club 20
fight the power 30
fight or flight 26
fight me 78
fight it 105
fighter 43
fighting 337
fighters 50
fights 47
fight club 20
fight the power 30
fight or flight 26
fight me 78
fight it 105
fight him 26
fight's over 21
fight them 19
fight back 126
fight on 19
the floor is yours 27
the flash 89
the first one 115
the forest 35
the first of many 20
fight's over 21
fight them 19
fight back 126
fight on 19
the floor is yours 27
the flash 89
the first one 115
the forest 35
the first of many 20
the family 112
the family business 35
the first time i saw you 26
the floor 53
the final frontier 122
the first time we met 43
the future 293
the french 76
the fool 54
the food 120
the family business 35
the first time i saw you 26
the floor 53
the final frontier 122
the first time we met 43
the future 293
the french 76
the fool 54
the food 120
the front 31
the father 151
the first 240
the front door was open 16
the facts 28
the first day 25
the fire 114
the fuck is this 18
the fuck 145
the feds 64
the father 151
the first 240
the front door was open 16
the facts 28
the first day 25
the fire 114
the fuck is this 18
the fuck 145
the feds 64