The french translate Turkish
6,869 parallel translation
I do apologise, Prince Lichnowsky, but I feel I should fulfil my appointment with the French ambassador.
Özür dilerim Prens Lichnowsky, ancak sanırım Fransız büyükelçi ile olan randevumu icra etmeliyim.
It makes the French honest, it makes Germany honest.
Fransızları da Almanları da dürüst kılıyor.
We have received reports in the last 24 hours of French troops along the Givet-Namur road... .. and therefore, in the light of this violation of your territory, and of the 1839 treaty, we are obliged to request of the Belgian government free access for our own troops to engage the French.
Son 24 saatte, Fransız birliklerinin Givet-Namur yolunda ilerlediğine dair bilgiler edindik ve bu yüzden bölgenizin ihlali ışığında ve 1839 anlaşmasının ışığında Fransızlarla çarpışmak için Belçika hükümetinden birliklerimize serbest geçiş talep etmek zorundayız.
What's better to read than Tender Is the Night while you're sunning in the French Riviera?
Fransız Rivierası'nda güneşlenirken Geceler Tatlıdır'ı okumaktan daha güzel ne var ki?
Go sunning in the French Riviera?
Fransız Rivierası'na güneşlenmeye gitmeyi?
Witches of the french quarter, thank you for your welcome.
Fransız Bölgesi'nin cadıları. Geldiğiniz için teşekkür ederim.
Are you suggesting that you speak for the french quarter witches?
Fransız Bölgesi cadıları adına konuştuğunu mu söylüyorsun?
In the name of the witches of the french quarter, it is my honor.
Fransız Bölge'sindeki cadıların adına benim için onurdur.
Witches of the French quarter, I have with me Monique Deveraux.
Fransız Bölge'sinin cadıları yanımda Monique Deveraux var.
By choice or by force, the witches of the French quarter will rise again.
Ya güzellikle ya da zorla Fransız Bölge'sinin cadıları yeniden güçlenecek.
- Yeah, it's, uh... that's what the French call eau de Bourbon.
- Evet, Fransızca'da buna "eau de Bourbon" derler.
The french, they have it all figured out, right?
Bak kanka sana bir şey anlatayım. Fransızlar olayı çözmüşler.
Named by the French neurologist Jules Cotard in 1880.
1880 de Fransız Nörolog Jules Cotard'ın ismi verildi.
The French word for "fox."
Tilkinin, yani Fox'un Fransızcası.
- has to say about the French.
- duyman gerekir.
The issue is that Miss Brownlee's Finishing School never taught me the French words for coagulate or duodenum or infarction.
Bayan Brownlee'nin Görgü Okulu'nda bize koagülasyon, duodenum ya da infarktüsün Fransızcasını öğretmediler hiç.
If I so much as find a trace of you in the French quarter, it will not end well for you.
Eğer Fransız Bölgesi'nde seni bir daha görürsem senin için iyi olmaz.
To this day, I can't imagine what possessed the Panamanians to entrust that project to the French.
- Bugün bile Panamalılar nasıl oldu da o projeyi Fransızlara emanet etti anlamış değilim.
I'd rather die fighting the French and the Indians than get pissed on by the good souls of Salem.
Salem'ın insanları yüzünden sinirlenmektense Fransız ve Kızılderililerle savaşırken ölmeyi yeğlerim.
I find I worry more about the French and the Indian attacks than I do witches.
Ben cadılardan ziyade Fransız ve Kızılderili saldırılarından endişe ediyorum.
He was the Al Hirt of French horns, if you like jazz... and he's the Beethoven of the French horn, if you like classical.
Caz seviyorsan Fransız kornosunun Al Hirt'üydü klasik seviyorsan Fransız kornosunun Beethoven'ıydı.
He said the French call an orgasm a small death.
Fransızlar orgazm olmaya "küçük ölüm" diyorlarmış.
I hear you told Cat some pretty unsavory things about the French.
Senin Cat fransızlar hakkında çirkin şeyler dediğini duydum.
- I hate the French.
Fransa'dan nefret ederim.
You are what the French would call a "douche."
Fransızların "douche" * dediği tiplere benziyorsun.
I excluded them because they no longer reside in the French Quarter.
Onları, artık Fransız Bölgesi'nde ikamet etmedikleri için dışladım.
Still the french quarter?
Sonuçta burası Fransız Bölgesi di'mi?
It's a new era in the french quarter.
Artık Fransız Bölgesi'nde yepyeni bir dönem başladı.
Your people are uniquely poised to set an example for the rest of the french quarter.
Fransız Bölgesi'nin geri kalanına örnek teşkil edebilecek kadar temkinli bir tablo çiziyorsunuz.
And yet still you return to the french quarter.
Ancak hâlâ Fransız Bölgesi'ne geliyorsun.
The French staff isn't familiar with all the different countries.
Fransız personel farklı ülkelere aşina değil.
The French connection?
Bir Fransız bağlantısı mı?
That's the whole point of... of French toast.
Yumurtalı ekmek yapmadaki mantık budur zaten.
French Femme Fatale Charcoal Briquette and the enemy of drinking water everywhere, the Fracker.
Ölümcül cazibesiyle fransız Charcoal Briquette ve içme suyunun ezeli düşmanı, Lağımcı.
So this next part of town is one of the few areas where any of the original French architecture remains.
Şehrin bu tarafları, Fransız mimarisinin kaldığı nadir bölgelerden birisi.
French Club's croissants will be outside the caf after lunch.
French Club'ın kruvasanları öğleden sonra kafenin dışında olacak.
You know, girl, you may be rotten to the core, but you do make a sweet French 75.
Özüne dek çürümüş olabilirsin ama kızım harika French 75 yapıyorsun.
There's French toast on the stove, you guys.
Fırında Fransız tostu var gençler.
It's French for the cracks that appear on an oil painting as it dries and it becomes rigid with age.
Fransızca bir kelime. Yağlı boya bir tabloda kuruyup zamanla sağlamlaştıkça oluşan çatlaklar.
Even the simplest words mean five things in French.
En basit kelimenin bile Fransızcada beş farklı karşılığı var.
They do this French talking thing all the time.
Her zaman Fransızca konuşuyorlar.
French and Indian savages massing in the woods right outside our doors.
Fransız ve Kızılderili barbarlar kapılarımızın hemen dışında ormanda toplanıyorlar.
Between the bomb, terrorists, Zoroastrian wedding... and a crazy French family, I had my hands full.
Bombalar, teröristler, Zerdüş düğünü arasında... ve çılgın Fransız ailesi, Tamamen meşguldum.
Two hundred French streets, monuments and institutions commemorate the era of Napoleon, the inventor of totalitarian dictatorship.
200 Fransız sokakları, anıtlar ve kurumları anmak Napolyon döneminde, diktatörlüğün totaliter mucidi.
One of the men we're looking for has a shirt with a French soccer...
Bizim aradığımız adamlardan birinde Fransız futbolu forması var.
Yeah, I had to change the name of my French fries to "Chips."
Patates kızartmasının ismini "cips" şeklinde değiştirmek zorunda kaldım.
Sir, we're 50 miles off the coast of Europe and still no contact with French Naval Command.
Efendim, Avrupa kıyılarına 50 mil uzaklıktayız ancak hâlâ Fransa Deniz Kuvvetleri ile irtibatımız yok.
On the one hand, Brody's so sweet, and he speaks French, and it would be so romantic.
Bir yandan Brody çok tatlı.. .. ve Fransızca konuşuyor. Çok romantik olur.
Beyond the pleasures of last night and the promise of what I'm sure is an exquisite painting, what exactly would a french quarter witch gain from aligning with you?
Dün gecenin verdiği hazın dışında ve muazzam olduğuna adım gibi emin olduğum bir tablonun dışında seninle anlaşma yapan bir Fransız Bölgesi cadısı karşılığında neler kazanır?
The lectures are in French.
Dersler Fransızca olacak.
- I don't get the whole Mayonnaise-On-French-Fry thing.
Fransız cipsi üzerindeki mayonez olayını tam anlamadım.
french 403
frenchy 125
frenchie 23
frenchman 17
french fries 48
french toast 46
french accent 43
the floor is yours 27
the flash 89
the first one 115
frenchy 125
frenchie 23
frenchman 17
french fries 48
french toast 46
french accent 43
the floor is yours 27
the flash 89
the first one 115
the forest 35
the first of many 20
the family 112
the family business 35
the first time i saw you 26
the floor 53
the final frontier 122
the first time we met 43
the future 293
the fool 54
the first of many 20
the family 112
the family business 35
the first time i saw you 26
the floor 53
the final frontier 122
the first time we met 43
the future 293
the fool 54
the food 120
the front 31
the father 151
the first 240
the facts 28
the front door was open 16
the first day 25
the fire 114
the fuck is this 18
the fuck 145
the front 31
the father 151
the first 240
the facts 28
the front door was open 16
the first day 25
the fire 114
the fuck is this 18
the fuck 145