English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / They'll kill me

They'll kill me translate Turkish

496 parallel translation
They'll kill me and you know it.
Beni öldürürler, sen de biliyorsun.
Oh, Mr. Monty... if they do anything to you, they'll have to kill me too.
Oh, Bay Monty... Eğer sana birşey yaparlarsa, beni de öldürmeleri gerekir,
She said as soon as you leave they'll kill me so I called for help.
Siz gider gitmez beni öldüreceklerini söyledi. Ben de imdat diye bagirdim.
If they get me, they'll kill me for something I didn't do.
Yakalanırsam yapmadığım bir şey için öldürecekler.
They'll kill me.
Beni öldürürler.
- I said blow. - They'll kill me.
- Bas git dedim.
When people are in deep trouble... they often say to me they'll kill themselves... and they mean it at the time.
Umutsuz insanlar bana intihar edeceklerini söylerler. O anda öyle düşünürler.
Maybe they found out, that I know, they'll kill me too
5. katta oturuyorlar. Oturduğum dairenin hemen üst katında.
- They'll kill me too
- Çok daha iyi, teşekkür ederim.
- They'll kill me - Tommy! Tommy
Annenin zaten endişeli olduğunu biliyorsun!
- They'll kill me, Mr Dixon.
- Beni öldürürler Bay Dixon.
They'll have to kill me to stop me! So talk! Talk what?
Beni durdurmak için öldürmeleri gerekir, konuş!
They're conspiring against me! Let me go! I'll kill all of you!
Bu yüzden hepiniz bana karşısınız.
Kill me and they'll kill you.
Beni öldürürsen, onlar da seni öldürür.
They'll not kill me.
Onlar beni öldürmez.
If I go in without this, they'll kill me.
Eğer onsuz gidersem beni öldürürler.
If I do that... and the men are captured... they'll kill me!
Eğer öyle yapar ve adamlar yakalanırsa beni öldürürler!
They'll kill me!
Beni öldürecekler!
If you kill me, they'll make you an Aryan?
Eğer sen beni öldürürsen, onlar seni Aryan yapacak mı?
.. they'll kill me.
.. beni öldürürler.
Let me through, this is going to kill them. They'll catch pneumonia!
Bırakın beni geçeyim, zavallılar zatürree olup ölecekler!
If they get me to town, they'll kill me.
Beni şehre götürürlerse, öldürürler.
They better go all the way with me because if they just bust me up, I'll put the pieces together so help me God, Bert I'll come back and I'll kill you.
Sonuna kadar gitsinler... çünkü beni dövmekle yetinirlerse parçalarımı toparlarım... ve Tanrı şahidim olsun Bert... geri gelip seni gebertirim.
- They'll kill me
Beni öldürecekler.
If they force me, I'll kill, but not till then.
Beni çok zorlarlarsa, öldürürüm.
They'll kill me anyway. I don't know.
Bilmiyorum nasıl olsa öldürecekler.
They'll kill me! I'm alone!
Yardım et!
They'll be asking me to kill them.
Benden hayatlarına son vermemi isteyecekler.
If you tell digicorp you met me, they'll kill you.
Digicore'a benimle karşılaştığını söylersen, seni öldürürler.
Because they'll kill me.
Çünkü beni öldürürler.
Before they kill me, they'll have to make me agree.
Birisi beni öldürmek istiyorsa, önce izin almak zorunda.
I'll kill you if they catch me before the border. Go on.
Sınıra varmadan beni yakalayacak olurlarsa seni öldürürüm.
If they keep me out, I'll kill you.
Kötü şans da diyebilirsin, çünkü gitmeme izin vermezseniz seni öldürürüm.
They'll kill me.
Beni öldürecekler.
- That was worth 200 millions. They'll kill me.
Değeri 200 milyondu, beni gebertecekler.
- Yes, they'll kill me!
- Evet. Öldürecekler beni!
They'll have to kill me.
Öldürmek zorundalar.
- They'll kill me.
- Beni öldürürler.
- What's it, Nancy? They'll kill me!
Öldürecekler beni.
They'll kill me!
- Öldürecekler beni.
Y eah, well, they laughed at me, and I'll kill them!
Evet, bana güldüler, ben de öldürdüm onları!
They'll kill me if I do.
Beni öldürürler.
I didn't kill anyone They hit me I know I can't get out of it lf l don't do it they'll kill me You should die rather than do it I thought of it, but...
Ben öldürmek istemiyorum ama beni dövdüler kaçamayacağımı biliyorum eğer öldürmezsem, beni öldürecekler masum birini öldürmektense ölmek daha iyidir bunuda düşündüm... ama öldüreceğim kişiyi..
Hold on to me, or they'll kill you.
Beni bırakma, seni öldürürler!
Mr. President, they'll kill me...
Sayın Başkan, öldürecekler beni...
And if you're with me, they'll kill you.
Benimleysen, seni de öldürürler.
If they don't let me out, I'll kill you.
Beni bırakmazlarsa, seni öldürürüm.
If I kill you, they'll let me join.
Seni öldürürsem, katılmama izin verecekler.
Six months after this thing's over, I'll end up back where I started, living in some ghetto, up to my black ass in bills, wondering what night they'll come in and kill the kids, Caroline and me.
Altı ay sonra bu iş biter, tekrar başladığım yere dönerim, geceleyin gelip gettoda yaşayan, kara kıçından borç akan, beni, Caroline'i ve çocukları öldürürler.
They'll kill me, they will.
Beni öldürürler, öldürürler.
They must be discussing about how to kill me before dawn It's a pity that I'll die here
Beni nasıl öldüreceklerinin... tartışıyor olmalılar sanırım burası mezarım olacak

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]