English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / They're great

They're great translate Turkish

1,447 parallel translation
They're really great.
Gerçekten harikalar.
- Yeah. They're great.
- Evet, harikalar.
They're not hiring "great for my age."
Yaşına göre harika görünen kişileri işe almıyorlar.
Yeah, well, it's great when they're little, but they're all growing up now.
Evet, küçükken çok güzeldi, Şimdi hepsi büyüdü.
They're on the edge of this great big hole and they'll do anything not to fall in.
Koca bir deliğin kenarındalar. Düşmemek için her şeyi yaparlar.
They're good people, and they've got really strong connections in guatemala, with the bureaucracy, which is great.
İyi insanlar. Guatemala'yla iyi bağlantıları var. Bürokrasi konusunda da iyiler.
I know that you have great feelings for these people... and they will miss you when you're gone.
Bu insanlar için harika duyguların olduğunu biliyorum ve gittiğin zaman seni özleyecekler.
They're great.
Çok güzeller.
No, we're going to follow them across this great land, making sure they don't have one moment of fun.
Onların bir an bile eğlenememelerini sağlamak için peşlerine düşüp ülkeyi baştan aşağıya dolaşacağız.
They're ancient! I look like my Great Aunt Tessie!
Onların içinde Büyük Teyzem Tessie'ye benziyorum.
They're great.
Harikalar.
The great players, the ones with flair, they take risks, because they don't believe they're risks.
Yeteneği olan büyük oyuncular, riskleri alır, Çünkü onların risk olduğuna inanmazlar.
Yeah. They're great.
Çok hoş bir çift.
Oh, they're great, ma'am. We're 1-0.
Harikalar bayan. 1-0 öndeyiz.
They're really great.
Gerçekten harikadırlar.
I'm of the thought they've never crossed paths, but if you're willing to bow before Christ you shall feel the blessing of his great strength.
Yollarımız hiç kesişmedi. Ama İsa'nın önünde eğilmek isterseniz... onun yüce gücünü hissetme şansına erişebilirsiniz.
- They're good. Great!
- Onlar iyiler.
They're great. The goldfish just crack me up.
Balıklar beni çok etkilemişti.
It looks like they're having a great time.
Harika vakit geçiriyor gibiler.
They're great at being boys.
Çocuk olmakla mutlular.
Oh, come on, microbes are great, You know, they're highly underrated,
Mikroplar harikadırlar. Hiç anlaşılmamışlardır.
It'll do a great deal of damage... if they're aimed at this city.
Eğer silahları bu şehre nişan alacak olursa vereceği zarar çok büyük olacaktır.
And they're great.
Harika şeyler.
They're great.
- Evet. - Çok güzel.
But it's great fun. They're a good bunch of people.
Ama son derece keyifli,... harika bir ortam var.
Anyway, they've become great friends and between them they're going to open a boutique.
Bu sayede iyi arkadaş oldular.. .. ve birlikte, bir butik açmaya karar verdiler.
Not great... seeing as how they're Italian.
Pek iyi değil... İtalyan olmalarına bakarsan.
And every star has a trillion planets, and every planet has a trillion uncle Daves... And all the uncle Daves have good jobs, perfect eyesight and shoes that fit... They have great sex lives and free health care, They understand the internet, their kids think they're cool, and they all love their neighbours...
Ve bütün yıldızların trilyonlarca gezegeni olur, ve her gezegenin trilyonlarca amca dave leri olur... ve bütün amca dave lerin iyi işleri olur, mükemmel görüşleri olur ve ayakkabıları ayaklarına denk gelir... güzel bir seks hayatları ve ücretsiz sağlık hizmetleri olur, internetten anlarlar, çocukaları onları karizmatik bulurl, ve hepsi komşularını sever
When they're attacked by a great priest like me, they enter an animal and hide in its body.
Benim gibi büyük bir din adamının saldırısına uğradıklarında, bir hayvanın içine girer, orada saklanırlar.
You know what, they're making great strides in weather gear these days, Doc?
Doktor biliyor musun hava araç gereçlerinde büyük yenilikler yapıyorlar.
Well, no, they're definitely into it, but not until they see how "The Comeback" does. Okay, well that's great.
Oradan da istiyorlar ama önce reality şovunun aldığı tepkileri görmek istiyorlar.
Oh, look, they're having a great time.
Baksana, herkes eğleniyor.
Whether you choose to believe it or not, they're both great together, and if you don't believe me, ask julie.
İster inanırsın ister inanma birlikte harikalar. Bana inanmıyorsan Julie'ye sor.
They're being controlled by a relay device from the roof, which would be a great big problem
Canlı plastik yaratıklar. Çatıdaki bir uzaktan kumanda ile kontrol ediliyorlar ki bu büyük bir sorun.
Listen, Vince, if they're looking for a little color for that film, I'd be a great fish. Prepare'em to pay my quote though.
Vince, eğer o filme biraz renk katmak isterlerse ben biçilmiş kaftanım Tabi paramı ödedikleri taktirde.
- I hear they're great. I hear every movie at Sundance is the best movie ever made.
Sundance'deki her film yapılmış en iyi filmdir.
They're pretty great.
Evet, ben de.Onlar harika.
Well, they're great.
- Harika.
One day, they're gonna realize what a great kid you really are.
Bir gün senin ne kadar harika bir çocuk olduğunu anlayacaklar.
Sure, they're dying, but it's got a great beat.
Tabii ki, ölüyorlar, fakat harika bir ritim içindeler.
The great thing about telling someone they're dying... is that it tends to focus their priorities.
İnsanlara öleceklerini söylemenin güzel yanı, önceliklerine odaklanmalarını sağlamasıdır.
Kids okay? Oh, yeah, they're great. Rose decided it would be a good idea to give her cat a bath this morning,
Rose sabah kedisini yıkamaya karar verdi, ama pekiyi gitmedi, ve Kira Jesse'e kahvaltı hazırladı, ki bence çok güzel bir jestti.
They're both so great, but so different!
İkisi de çok harika ama çok da farklılar!
Oh, no problem, and if you're hungry, they have a great spread over there.
Ne demek? Açsanız, harika bir açık büfe var.
Well, I think they're great.
Eee, bence harikadır.
Once in a great while, certain people will have a dream, and... and then when they're awake, they'll see things in their life that remind them of their dream.
Çok eskiden belli bazı insanlar, uyanıkken yaşadıkları şeylerden bazılarını rüyalarında önceden görmüş olduklarını düşünürlermiş.
They seem like a great couple. Well, they're not a couple yet.
Onlar bir çift değiller.
They're great.
Çok iyiler.
Oh, yeah. I know. They're great, aren't they?
Evet.
Oh, they're both great.
İkisi de harika.
Uh they're not so great!
! Uh Onlar o kadar büyük değil!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]