They're not for you translate Turkish
480 parallel translation
They're not like living people... who can formally explains their situations and asks you for your help.
Kibarca gelip durumlarını anlatmıyor ya da yaşayan insanlar gibi özür dilemiyorlar.
They're like the pearls you sometimes use for making purchases, are they not?
Bunlar arada satın almak için kullandığın incilerden değil mi?
No, and it's a good thing for you that they're not.
Hayır, yapmamaları da senin için oldukça iyi.
But now you want them down just so she won't see them'cause they're not pretty for her to see.
Şimdi ise sırf o kız görmesin diye yıkmak istiyorsun çünkü buralar o kıza göre hiç hoş değil.
They're not even looking for you yet.
Şu an seni aramıyorlar.
You're thinking you were not mentally responsible for that other crime in the snow. They'll find extenuating circumstances in the state of your health.
Akli ve fiziki sağlığınız öbür cinayet sırasında kötüydü akli olarak öbür cinayetten sorumlu tutulamayacağınızı düşünüyorsunuz...
You may have other names for your streets... but whether you call them Center Street, North Street or Main Street... they're not much different from these.
Caddeleriniz için farklı adlarınız olabilir, ancak Merkez Caddesi, Kuzey Caddesi veya Ana Cadde deseniz de demeseniz de bunlardan çok da farklı değiller.
But if they're political, I'll not only take steps to have you disbarred... I'll also do my best to have you prosecuted for malfeasance in office.
Ama politik nedenlerse, sadece barodan atılman için uğraşmayacağım görevi kötüye kullanma suçundan kovuşturulman için elimden geleni yapacağım.
I've got two jobs, but they're not for you.
Elimde iki iş var, fakat size göre değiller.
But you're wrong... they're not hanging on to it for nothing, you know.
Ama yanılıyorsun... hiçbir şeyi sallamazlar, biliyorsun.
You're not implying that they don't exactly care for sheepmen around here?
- Buralarda koyuncuları pek umursamadıklarını mı kastediyorsun?
They're not gonna chop the livers anymore for you.
Senin için tavuk ciğeri doğramakla uğraşmayacaklarmış.
They're not toys. What do you want crosses for?
Ne yapacaktınız haçları?
- Yes. - I don't know whether you know it or not... but Nancy Ordway was murdered, and they're trying to hang it on me. So you can figure out for yourself whether I mean this or not.
- bilip bilmediğini bilmiyorum... ama Nancy Ordway öldürülmüş ve benim üstüme yıkmak istiyorlar..
You never meet anybody to talk to... unless it's somebody you happen to know... or somebody fresh or looking for something they're not entitled to.
Konuşacak birini bulamıyorsun eğer tanıdığın biri değilse veya azmış biri, veya hakkı olmayan şeyleri isteyen biri.
If you're looking for the keys to the jeep, they're not there.
Jipin anahtarlarını arıyorsan orada değiller.
They're not looking for you.
Seni aramıyorlar.
They're not paying me for you.
Onlar için ödeme yapmıyorlar.
As you can see, they're not enough for today.
Ve bugün bunlar yetmez bile.
They're not the samurai looking for you.
Seni arayan samuraylar değil.
You know they're not good for you.
Sana zararlı olduğunu biliyorsun.
They ask you for dates and sometimes you go, but you mostly don't because all they're trying to do is get in your pants, whether you want them to or not.
Randevu koparmaya çalışırlar, bazen evet dersin, genelde hayır. Çünkü akılları fikirleri, sen iste veya isteme, donunu indirmektedir.
You're the type they're looking for, young, intelligent, good-looking... and as we both know, not entirely without humor.
Sen tam aradıkları türde birisin. Gençsin, zekisin, güzelsin ve... sıkıcı biri olmadığını ikimiz de biliyoruz.
They're just gonna think that I'm not too nice a guy, which I'm not and that you're a hell of a good person for putting up with me, that's all.
Benim pek de iyi bir herif olmadığımı düşünürler, değilim zaten. Senin ise bana katlandığın için dünya tatlısı olduğunu düşünürler, o kadar.
If you want to keep playing these games, okay, but they're really not necessary anymore, not for me. Hey!
Bu oyunları oynamak istiyorsan, sen bilirsin, ama... bunlara artık gerek kalmadı, en azından benim için.
They're not for you.
Onlar sana göre değil.
I know what you're gonna say, but don't say it because I'm not payin'for these drinks. They're all on the tab.
Ne diyeceğini biliyorum ama söyleme çünkü bu içkileri ödemiyorum hepsi hesaba yazılıyor.
- They're not for you, they're for her.
- Sana değil, ona getirdim. - Al.
They're not exactly people but for $ 50 they'll break a few legs, and you're not bothered anymore.
Tam olarak insan sayılmazlar ama 50 dolar için birkaç bacak kırarlar ve rahatsız edilmezsin.
They say you're a coward for not going out and killing the whale.
Denize açılıp balinayı öldürmediğin için korkaksın diyorlar.
They're not too much for me, goddamn you!
Bana fazla gelmiyorlar seni lanet olası!
Besides, for you information, it's not poison ivy and they're not toadstools.
Ayrıca da bunlar zehirli sarmaşık ya da mantar değil.
You think these guys are fooling around. It's not you they're gunning for.
Bu etraftaki adamlar seni vurmazlar mı sanıyorsun?
- And if they're not poor anymore, then you won't have to raise money for them anymore.
- Ve artık fakir olmazlarsa onlar için para toplamanıza gerek kalmaz.
Then, unless you're a liar as well as a thief, the rest were taken by other members of your watch who look to you for their example do they not, sir?
Öyleyse, eğer hırsız olduğunuz gibi yalancı da değilseniz, diğerleri gözetiminizdeki adamlar tarafından, size bakıp... örnek alanlar tarafından alındı, değil mi, bayım?
# so be ready for love # # yours are the eyes # # i have spent my life looking for # # if they're not telling lies # # you were looking for me #
# seninkiler gözlerindir # # hayatımı aramakla geçirdim # # şayet onlar yalan söylemiyorlarsa # # sen beni arıyorsun #
They watch you for a few weeks, make sure you're not a spy.
Seni birkaç hafta izlerler, casus olmadığından emin olmak için.
Yes, well, apparently they're not inclined to do that for you, Captain.
Görünüşe göre, sizin için böyle bir şey yapma eğiliminde değiller, Yüzbaşı.
They're not gonna spell it out for you.
Sana heceleyecek değiller, ya.
Liberal though you are with your servants, I'm sure they're not able to afford twenty-two guinea, walking dresses for their ladies.
Hizmetçilerinize oldukça cömert olsanız da eminim ki hanımları için 22 gine altın değerinde elbiseler almaya güçleri yetmez.
I can't understand how they're not queuing up for you.
Nasıl oluyor da, senin için sıraya girmiyorlar, anlayamıyorum.
They're not for me, you know.
Bunlar kendim için değil.
They're not even waiting for you to get to jail.
Hapse girmeni bile bekleyemiyorlar.
Frank, they're not here for you.
Frank, senin için gelmediler.
When they realize that they're not Rembrandts Shakespeares or Mozarts they'll hate you for it.
Bir Rembrandt, bir Shakespeare veya bir Mozart olmadıklarını anlayınca bu yüzden senden nefret edecekler.
.. wet. Depends if they're working for you or not.
Sayılır Eğer senin için çalışıyorlarsa hiç farketmiyor.
Back-benchers may like you, but they're not gonna vote for Mr Francis Nobody.
Arka sıradakiler seni sevebilir ama gidip de kim olduğu veya nerden geldiği bilinmeyen Francis'e oy vermezler.
They're not that stupid to lay down for you just because you're from the future.
Sırf gelecektensiniz diye canınızın istediğini yapmanıza göz yummiycaz.
Present management may not be the worst scum, but they're the guys that put you on this course. Pretty soon, everybody will be scrambling for parachutes, only there's not enough to go around.
Yönetim en kötü pislik olmayabilir ama sizi bu kamikaze gidişatına onlar soktu,... ve çok yakında herkes paraşütleri kapışıyor olacak.
They're not offering to take you under their wing. - Look out for your future.
Seni kanatları almayı teklif ediyor, geleceğini garanti ediyorlar mı?
They're not gonna have to show him a lot of pictures for him to pick you out!
Seni bulmaları için ona pek fazla resim göstermek zorunda kalmayacaklar.
they're not happy 17
they're not going anywhere 43
they're not yours 24
they're not here 176
they're not stupid 24
they're not so bad 28
they're not 686
they're not mine 63
they're not bad 26
they're not the same 18
they're not going anywhere 43
they're not yours 24
they're not here 176
they're not stupid 24
they're not so bad 28
they're not 686
they're not mine 63
they're not bad 26
they're not the same 18
they're not home 27
they're not working 17
they're not people 24
they're not there 40
they're not responding 17
they're not coming back 41
they're not coming 82
they're not answering 20
they're nothing 23
they're not human 24
they're not working 17
they're not people 24
they're not there 40
they're not responding 17
they're not coming back 41
they're not coming 82
they're not answering 20
they're nothing 23
they're not human 24
they're not dead 43
they're not my friends 27
they're not sure 25
they're not moving 19
they're not for me 18
they're not real 54
not for you 342
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
they're not my friends 27
they're not sure 25
they're not moving 19
they're not for me 18
they're not real 54
not for you 342
for you 2938
for your information 371
for your own good 102