Think nothing of it translate Turkish
243 parallel translation
I haven't said anything before because I didn't want to sound weird since you seem to think nothing of it.
Bunu hiç düşünmüyordun, ben de bir şey söyleyip tuhaf biri olmak istemedim.
Think nothing of it, my good man.
Lafı bile olmaz iyi adam.
Think nothing of it.
Takma kafana sen.
Think nothing of it.
Boş ver gitsin.
Think nothing of it.
Önemli değil.
But, no, "Think nothing of it." That's what you said.
Ama hayır, "Önemli değil". Öylece reddettin.
Oh, think nothing of it. They're accustomed to sleeping with me anyway.
Üzülmeyin, onlar benimle yatmaya alışıktır.
Think nothing of it.
Bunu düşünme.
Think nothing of it, ma'am.
Siz hiç dert etmeyin.
My good man, think nothing of it.
Tabi, tabi! O mu? Onu hiç dert etme!
Think nothing of it.
Bahsini bile etme.
Think nothing of it.
Konuşmaya değmez.
- Think nothing of it.
- Aldırma.
Not at all. Think nothing of it
Önemli değil, lafını etmeye bile değmez.
Don't think nothing of it, File.
Boş ver, File.
Think nothing of it.
Onu hiç düşünme.
Think nothing of it, Your Majesty.
Rica ederim, Majesteleri.
Think nothing of it.
Dert etme.
- Think nothing of it.
- Aklına bir şey gelmesin.
- Think nothing of it.
- Önemli değil.
Think nothing of it, Doctor.
Bence önemli değil, Doktor.
You think nothing of it.
Hiç zahmet etme.
You're welcome whenever you wish, professor, think nothing of it.
Hangi arzuyla geldiyseniz hoş geldiniz profesör.
Think nothing of it.
Lütfen üzgün olmayın.
Please think nothing of it.
Lütfen düşünmeyin bunları.
Think nothing of it.
Takma kafana.
Think nothing of it.
Bunu düşünme bile.
- Think nothing of it, my dear.
- Sen ona kafanı yorma, canım.
Think nothing of it, my dear.
Sen ona kafanı yorma, canım.
Think nothing of it, you saved my life. Listen, I think I should tell you that...
Bir şey değil, hayatımı kurtardınız, söylemeliyim ki...
I told you, think nothing of it.
Söyledim, lafı bile olmaz.
Please, please, think nothing of it.
Lütfen, lütfen, canınızı hiç sıkmayın.
Think nothing of it.
Önemli bir şey değil.
Please think nothing of it.
Sakın aklından bile geçirme!
Mi piacere. Think nothing of it.
- "Mi piacere, mi piacere!"
- Think nothing of it.
- Hiç önemi yok.
Think nothing of it!
Lafı bile olmaz!
- Richard, I assure you, think nothing of it.
- Richard, sana inanıyorum. Üstünde durma.
Think nothing of it
Hayır, bu...
Oh, think nothing of it.
Oh, Düşünmeyin bile.
Think nothing of it.
Rica ederim.
Think nothing of it.
Boş verin onu.
They think nothing of abandoning us when it suits them.
Canları ne zaman isterlerse bizi hiçe sayıp, terk ediyorlar.
Think nothing of it.
Kafanıza bile takmayın.
There are days and days of routine, of tedious probing... of tireless searching... fruitless days, days when nothing goes right... when it seems as if no one could ever think his way... through the maze of baffling trails a criminal leaves.
Aç susuz, yorucu bu araştırma hiçbir şeyin doğru gitmediği günlerde kimsenin aklına gelmeyecek şekilde katilin bıraktığı izleri karışık bir labirentin içinde aramak gibiydi.
The world will some day see paintings of her, and of her and me and then it will think : "What a pity they have gone and left nothing behind"
Insanlar bir gün onun tablolarını seyredecek, ve adımı öğrencek, ve düşünecek : "Geriye hiçbir şey bırakmadan ölmüş olmaları ne acı."
I think of them when it snows, with no fur coats, no hope, no nothing.
Kar yağdığında onları düşünürüm. Umutsuz, hiçbirşeysiz.
When I think of it, we wasted our lives for nothing.
Düşünüyorum da, ne lüzumsuz şeyler için zehretmişiz hayatımızı.
Think nothing of it.
Mimsy burada.
See, I think it's quite possible that the 1960s... represented the last burst of the human being before he was extinguished... and that this is the beginning of the rest of the future, now... and that from now on there'll simply be all these robots walking around... feeling nothing, thinking nothing.
Bence 1960'lı yıllar insan oğlunun yok olup gitmeden evvel son kez ileri atıldığı zamanlar olabilir bugün ise geleceğin geri kalanının başlangıcı ve... bundan sonra etrafta hiçbir şey hissetmeyen, hiçbir şey düşünmeyen robotlar dolanıyor olacaklar.
Ever since I heard this news, all I can think of is how I may be coming to the end of my life with nothing to show for it.
O haberi duyduğumdan beri bütün düşündüğüm hayatımda daha hiçbir şey yapmadan sona gelmem.
of it 49
think 1581
thinking 451
thinks 21
think positive 41
think about it 2390
thinking of you 30
thinking about you 18
think fast 106
thinking about it 70
think 1581
thinking 451
thinks 21
think positive 41
think about it 2390
thinking of you 30
thinking about you 18
think fast 106
thinking about it 70
think it over 186
think about this 117
think about that 140
think it through 42
think carefully 51
think about what i said 29
think of me 47
think about what 40
think of something 72
think about something else 16
think about this 117
think about that 140
think it through 42
think carefully 51
think about what i said 29
think of me 47
think about what 40
think of something 72
think about something else 16