Think fast translate Turkish
971 parallel translation
we gotta think fast!
Kafayı çalıştırın, hadi!
Well, think again, and think fast!
Tekrar düsünün ve acele edin!
Think fast.
Çabuk düşün.
You know, we got to think fast.
Hemen bir karar vermemiz lazım.
- Think fast, Larry.
- Hızlı düşün Larry.
All right, Mahan. Think fast.
Mahan hızlı düşün.
You think fast, don't you, sweetheart?
Hızlı düşünüyorsun, değil mi tatlım?
You'd better think fast.
Acele etsen iyi olur.
Think fast, George.
Hızlı düşün George.
You think fast.
Çevik davrandın.
Brother Boulton, now think fast.
Kardeş Boulton, acele et.
You think about it, but think fast.
Bunu düşün. Ama çabuk ol.
We'll have some rope to go with that if we don't think fast.
Hızlı düşünmezsek ipi de görürüz.
I gotta think fast.
Hızlı düşünmem gerek.
You'd better think fast.
- Hızlı düşünmen gerek. - Ne hakkında?
Think fast, because there'll be a few questions asked.
Hızlı düşün, Bay Kurnaz. Çünkü birkaç soru sorulacak.
Think fast.
Çabuk düşünün.
You've got to think fast.
Çabuk düşünmelisin.
I have to get to the broadcast station fast so I don't think I can take you home.
- Min-joo! - Evet. Üzgünüm, seni eve götüremem.
Do you think it'll go fast someday still?
Bunun bir gün yine hızla gidebileceğini düşünüyor musun?
I think we can get this over with quickly, I'm sure... Not so fast, Christopher, we don't intend to get it over with quickly.
Bunu tekrar yapacağımı söyleyip, onu umutlandıramam.
It's a cinch to think of fast ones when you've been married to a smart girl for seven years.
Hazır cevaplık çocuk oyuncağı, yedi yıldır böyle zeki bir kızla evliysen.
- I think I wanna get back and see you as fast as we can buy another load.
Başka bir yük alır almaz gelip seni görmek istiyorum.
Nothing like a good drink of lemonade after a fast game of croquet don't you think so, Pierre.
Hızlı bir kriket oyunundan sonra iyi bir limonata gibisi yoktur. Sen de öyle düşün müyor musun, Pierre.
I don't know why, but i don't think I wiil be lonely very long, because i am hurrying, I'm hurrying fast now.
Nedendir bilmiyorum ama uzun süre yalnız kalacağımı sanmıyorum. Çünkü acele ediyorum. Artık daha da acele ediyorum.
Little fast, I think!
Biraz ileride sanırım.
Some folks think I'm almost as fast as that raider from Missouri.
Bazıları neredeyse Missouri'deki haydut kadar hızlı olduğumu düşünüyor.
I didn't think they go fast enough to hurt anybody.
Birini incitecek kadar hızlı gittiklerini düşünmemiştim.
Can't think of a fast answer?
Niye hemen bir cevap ver miyorsun?
Do you think I'm not dying fast enough?
Sizce de ölümüm yeterince hızlı değil mi?
Well, I think this music's a little fast.
Bence bu müzik biraz fazla hızlı.
All you think about is nerve and how fast you can draw a gun.
Tüm düşündüğünüz cesaretiniz ve silahı ne kadar hızlı kullanabileceğiniz.
Everything is going so fast that I cannot think.
Her şey çok hızlı, düşünemiyorum.
You threw it at me so fast, I just can't think.
Her şey çok hızlı oldu, doğru dürüst düşünemiyorum.
Aren't you afraid people will think you're a little fast?
İnsanlar biraz aceleci olduğunu düşünmezler mi?
I think he'll listen to me now, but we got to move fast.
Sanırım, artık beni dinleyecek, fakat hızlı hareket etmemiz gerekiyor.
How fast do you think I drew?
Sence ne kadar hızlı silah çekebilirim?
They must have started by now. How fast do you think they can go?
Hızlı ilerliyorlar, inanmıyor musun?
I think maybe too much has happened too fast.
Sanırım her şey çok hızlı oldu.
Quick, before it's too late, think fast!
Çabuk ol! Daha zaman varken, düşün, düşünmeye gayret et.
I don't think I can go fast enough, big bwana.
Hızlı gidebileceğimi sanmıyorum koca buana.
Think so fast you can't think of anything.
Hızlı düşün.
I think the police were chasing him. They drove up so fast.
Sanırım polisten kaçmak için bu kadar hızlı gidiyordu.
Yeah, I think what we'll do is go straight up, have a fast drink, and pop up to bed.
En doğrusunun, hemen bir içki alıp, yatmak olduğu düşünüyorum.
You think your gun's fast enough for the two of us?
İkimize karşı da silahının yeterince hızlı olduğunu düşünüyormusun?
Think it over, but think it over fast.
İyice düşün, ama hızlı düşün.
But it happened so fast, I didn't know what to think.
Ama o kadar çabuk oldu ki, ne düşüneceğimi bilemedim.
I think you should get out fast now.
Bence hemen gitmelisiniz.
I don't think I dare wait. They're corrupting so fast.
Beklemeyi göze alamayacağım, çok hızlı çürüyorlar.
How fast do you think they go?
- Sence, hangi hızda uçuyor olabilirler?
I think Simon and Nigel... Both of them coming through very fast.
Simon'la Nigel çok hızlı geliyorlar.
fast 937
faster 1890
fasten your seat belts 21
faster and faster 20
fasten your seat belt 23
fast as you can 38
fast forward 42
fast cars 26
fast asleep 26
think 1581
faster 1890
fasten your seat belts 21
faster and faster 20
fasten your seat belt 23
fast as you can 38
fast forward 42
fast cars 26
fast asleep 26
think 1581
thinking 451
thinks 21
think positive 41
think about it 2390
thinking of you 30
thinking about you 18
thinking about it 70
think it over 186
think about this 117
think about that 140
thinks 21
think positive 41
think about it 2390
thinking of you 30
thinking about you 18
thinking about it 70
think it over 186
think about this 117
think about that 140