Those are my orders translate Turkish
66 parallel translation
Those are my orders.
Emirler bu şekilde.
- Those are my orders.
- Aldığım emirler böyle.
Those are my orders.
Emirler böyle.
Those are my orders.
Bana gelen emirler böyle.
- Those are my orders. - Sir.
- Emirlerim bunlar.
Those are my orders.
Emirlerim böyle.
Those are my orders.
Emirleri bunlar.
- Those are my orders.
- Başka çarem kalmadı. - Süvari birliğini bu işe karıştırma yüzbaşı
Those are my orders.
Böyle emredildi..
Those are my orders. Is that clear?
Bu bir emir, anladın mı?
Those are my orders, sir. - Mr. Spock.
Bunlar da bana verilen emirler.
Those are my orders, Mr. Scott.
Bunlar emirdir, Bay Scott.
Those are my orders.
Bunlar benim emirlerim.
- Those are my orders.
- Emirler böyle.
But those are my orders.
Ama emirler benim.
- Those are my orders.
- Emir böyle.
Those are my orders.
Bunlar emirlerim.
Those are my orders.
- Şimdi. Böyle emir aldım.
- Those are my orders!
- Emirlerim böyle!
- I'm sorry, sir, but nobody's allowed on the plane. Those are my orders.
- Üzgünüm efendim, ancak kimseyi uçağa alamayız.
Those are my orders.
Emirlerim bunlar.
- Those are my orders.
- Emirlerim bunlar.
Those are my orders.
Öyle emir aldım.
Those are my orders.
Bunlar benim emirlerimdir.
Those are my orders.
Bu emirdir.
Those are my orders, Colonel.
Bunlar benim emirlerim, Albay.
Those are my orders.
Bunlar da benim emirlerim.
TRIP : Those are my orders.
Bunlar benim emirlerim.
Those are my orders.
Aldığım emir bu.
- Those are my orders.
- Şimdi! Ateşi hisset! Şaka yaptım! İç radar, köpekbalığı refleksleri. - Bana verilen emir böyle.
Those are my orders, sir.
Bana verilen emirler bunlar, efendim.
Those are my orders.
Bana verilen emir bu.
Those are my orders.
O emirleri ben vermiştim.
If those are my orders, I shall go.
Eğer emirlerim bunlarsa, gideceğim.
Those are my orders.
Bana verilen emir böyle.
Those are my orders.
Emirlerim bu yöndedir.
Those are my orders!
Emirlerim bu kadar!
Those are my orders.
- Bunlar benim emirlerim zaten.
Those are my orders.
- Emirlerim öyle ama.
If those are my orders, sir.
Emir neyse onu yerine getiririm, efendim.
- Those are my orders.
- Emirler bunlar.
My men will be here to see those orders are carried out.
Memurlarım burada kalmanızı temin edecekler.
- Those are my orders.
- Bunlar benim emirlerim.
But you are still under my direct orders not to talk about what you know and I expect you to follow those orders to the letter.
Pekala, bana yardım etmeyeceksen tamam ama halen bildiklerin hakkında konuşmamak üzere emirlerim altındasın ve onlara harfi hafine uyacaksın.
I can't believe those kids are doing this without my orders.
Bu çocukların emirlerim olmaksızın yaptıklarına inanamıyorum
Until those orders are rescinded, I will ensure the safety of my people.
Bu emirler geçerli olduğu sürece, insanlarımın güvenliğini sağlayacağım.
Those are my damned orders, Sergeant!
Kahrolası emirlerim bunlar, çavuş.
If those are the orders you received, it's out of my hands.
Aldığın emirler onlar, benim ellerimden çıktı.
All I know is, my orders are coming from the commanding officer of the Fourth Battalion, and those are to restore lights, power and infrastructure to Kansas, one town at a time.
Bildiğim tek şey, emirlerin... Dördüncü Tabur Komutanlığı'ndan geldiği, ve bunlar yenilenme sinyalleri, Kansas'a ve kasabaya yeniden elektrik ve altyapı demek.
Those are my orders.
Bana verilen emirler böyle.
- Those are not my orders.
- Emirlerim böyle değil.
those are nice 21
those are 90
those are beautiful 26
those are mine 77
those are my friends 16
those aren't mine 30
those are my terms 27
those are your words 18
those are good 20
those are the rules 96
those are 90
those are beautiful 26
those are mine 77
those are my friends 16
those aren't mine 30
those are my terms 27
those are your words 18
those are good 20
those are the rules 96
those are for you 19
those eyes 49
those 395
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42
those days are gone 24
those guys 111
those eyes 49
those 395
those were good times 17
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42
those days are gone 24
those guys 111