Those men translate Turkish
3,624 parallel translation
Take those men and guard the entrance!
O üç adamı al ve girişi koru!
You did right by putting those men in their place.
Aslında size teşekkür etmeye geldim.
Because you share the same religion as those men.
Çünkü bu adamla aynı inançları paylaşıyorsunuz.
Did you let those men go up?
Adamları yukarı mı çıkardın?
Both those men are not interested in you anyway.
Onların hiç biri seninle ilgilenmiyor ne de olsa.
You Chinese are like those men on stage.
Siz Çinliler sahnedeki bu adamlar gibisiniz.
Those men are living in other pools, so how can I manage their pool?
Onlar benimle ilgilenmiyorlar, nasıl idare edeyim onları?
How are you associated with those men ( ajusshi )?
O adamlarla ne bağın var?
Did you kill those men out there?
Oradaki adamları sen mi öldürdün?
We don't know who helped those men with the BZ attack.
BZ saldırısında bu adamlara kimin yardım ettiğini bilmiyoruz.
Did you kill those men out there?
- Oradaki adamları sen mi öldürdün?
Chloe, you ruined Thanksgiving for those men.
Chloe, adamların şükran günlerini mahvettin.
I mean, breaking balls is one thing. But those men...
Adama feleğini şaşırtmak ayrı bir olay.
Those men- - they took Lieutenant Torres, and I have to get him back.
O adamlar- - Onlar Üsteğmen Torres'i kaçırdılar. Torres'i geri getirmem lazım.
Those men are all skin and bones.
Bunların hepsi bir deri bir kemik.
I am not one of those men.
Ben onlardan biri değilim.
Not those men like you see with shorts, and little purses around their waists.
Şu gördüğün altında şort, belinde çantayla gezenler hariç tabii.
"Dad, when I grow up I am going to be one of those men, " who makes laws.
Baba, büyüdüğüm zaman şu yasa yapan adamlardan biri olacağım.
Find out those men whose names are written here.
Adı buraya yazılı adamları bulacakmışım
Now, there are those men who choose to stay in the dark.
Arka planda kalmayı tercih eden insanlar vardır.
And those men should be transparent.
Bu insanlar şeffaf olmalıdır.
Those are ugly men.
Onlar çirkin adamlar.
Those brave, bearded men and women are crypto-zoologists, and they deserve the respect that title commands.
O cesur, sakallı erkek ve kadınlar kriptozoologları ve bu unvanın gerektirdiği saygıyı da hak ediyorlar.
Those horrible men who hijacked those planes hijacked my religion that day, too.
Bu korkunç adamlar uçakları kaçırdılar o gün inancımı da kaçırdılar.
That's why you sent all those hit men after me.
Demek o yüzden o tetikçileri peşimden yolladın.
Those assassins were my men.
O katillerin hepsi benim adamlarımdı.
I cross-referenced time cards to identify men who were working on the days of the murders, then eliminated those who did not have ready access to floors where the deaths occurred.
Cinayet günlerinde burada olan kişileri tespit etmek için giriş kartlarını kontrol ettim. Cinayetlerin işlendiği katlara giriş izni olmayanları eledim.
Hey, those kind of clothes are so bad for men.
Hey, o tarz kıyafetler erkeklere iyi gelmez.
Those are my men.
- Onlar benim adamlarım.
I know you can't stop blaming yourself for those seven men who died so you could make it back home.
Sen eve geri dönebilesin diye ölen o yedi adam için kendini suçlamaktan vazgeçmeyeceğini biliyorum.
Those hit men of yours need to know someone's home.
Tetikçilerin, evde birilerinin olduğunu bilmeleri gerekiyor.
Those aren't men.
Onlar adam değil.
Those are not our men in arms.
Onlar bizim silah arkadaşlarımız değil.
"those two men are now so famous throughout the world in those roles."
"Ve bu iki adam da artık, dizideki rolleri sayesinde dünya çapında ünlüler."
The most important thing about this series is not that it's updated, it's the fact that those two men are still young and they're still at the beginning of what they don't yet know is going to be a lifelong partnership.
Bu dizinin en önemli kısmı güncellenmiş olması değil. En önemli kısmı, bu iki adamın hala genç olması ve hala, aralarındaki şeyi ömür boyu sürecek bir arkadaşlığa dönüştürme yolunun başında olmaları.
This is all because of those old men!
Hepsi o kart heriflerin suçu!
I should have known when those perverted old men sent me back.
Beni buraya göndermeyi kabul ettiklerinde anlamış olmalıydım.
You can see that if you investigate the origins of those patrol men right now.
O muhafızların aslını astarını araştırsan bile anlarsın.
If rumors that we're rescuing those young men spread, don't you think those students will come work for us later?
Onları kurtaracağımın haberi yayılırsa sizce o gençler bize katılmazlar mı?
Send those balloon men in as soon as they get here.
Şu balon getirecek adamları derhal içeri yollarsın.
For those who have entered the earth honorably, and no men ever entered earth more honorably than those who died in Spain,
Toprağa onurla girenler içinde hiç kimse İspanya'da ölenlerden daha onurlu girmedi.
Those Southern men are coming.
Güneyli delegeler geliyorlar.
I need men in those buildings.
Şu binalara adam lazım.
There are men and women in all those torpedoes, Captain.
O torpillerin hepsinde erkekler ve kadınlar var, Kaptan.
Men like Salinger, their job was to provide information that would have kept more of those guys alive.
Salinger'ın görevi daha fazla bilgi toplayarak daha çok askeri hayatta tutmaktı.
"How can it be that the Gods... overlooked this alone, that some lost men... and those very good men, who have had the most..."
Nasıl olur da Tanrılar böyle bir şeyi görmezden gelirler? O adamların bazıları ki bunlar çok iyi adamlardı ve en çok onlardı ilahî yola kendini adayanlar.
Perhaps this is an inevitable result, and each of us are doomed to find ourselves on a path alone in the end, especially those of us who found the world as it was to be a close to perfect place... those who accepted that the affairs of men
Belki de bu kendimizi sonunda yalnız bulacağımız o yolun kaçınılmaz bir sonucudur. Özellikle de dünyayı mükemmel bir yer zannedenler için birinin ilişkilerinin bir nehir gibi olduğunu kabul edenler için...
Those big guys, the money men.
O büyük adamlar, para adamları.
But the central point is this, Jack, you see, when men like you and those dickheads from MI6 or CIA or whatever sewers you came from.
Ama önemli olan şu ki Jack... Sen, MI-6'daki ya da CIA'ya da hangi lağımdan geliyorsanız.
- I'd like to refresh your glass for you. - And among those we care about most... are our young men and women in the armed forces.
- Orduda hizmet veren personelimiz bizim için ayrıca önemlidir.
Those are his men!
Adamlar orada.
menopause 29
menny 43
mentally 86
mental illness 17
men in black 19
men like you 25
men laughing 35
men or women 16
men and women 63
meningitis 25
menny 43
mentally 86
mental illness 17
men in black 19
men like you 25
men laughing 35
men or women 16
men and women 63
meningitis 25
men shouting 34
menstruation 26
men and 21
mence 46
those eyes 49
those 395
those are nice 21
those were good times 17
those are beautiful 26
those are 90
menstruation 26
men and 21
mence 46
those eyes 49
those 395
those are nice 21
those were good times 17
those are beautiful 26
those are 90
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42
those days are gone 24
those guys 111
those are mine 77
those are my friends 16
those aren't mine 30
those people 102
those were the days 74
those two 110
those girls 42
those days are gone 24
those guys 111
those are mine 77
those are my friends 16
those aren't mine 30
those people 102